• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Lyon'da DİTİB İbadet ve Kültür Merkezi'nin açılışını yaptı
''Camileri başka özelliği de böylesi büyük toplulukların bir araya getirilerek, sorunların konuşulduğu ve pek çok problemlere çözüm arandığı mekanlar olma özelliği. Camiler uzunca bir zamandır sadece namaz kılınan yerler gibi algılanıyor. Avrupa'da, Fransa'da ve başka yerlerde camiler, bütün fonksiyonlarıyla dipdiri bir biçimde ayakta duruyorlar."


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Fransa'nın Lyon kentindeki temasları çerçevesinde, Lyon Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) İbadet ve Kültür Merkezi'nin açılışını yaptı.


Açılışta konuşan Bozdağ, camilerin Türklerin kültür ve dini hayatının tam merkezinde olan yerler olduğuna işaret ederek, Lyon'da cami ve kültür merkezi yapılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Camilerin her zaman, dayanışmanın, birliğin, dirliğin, kardeşliğin, huzurun, barışın, sevginin ve Allah'a kulluğun en önemli merkezleri olduğuna işaret eden Bozdağ, Müslümanlar için camilerin her zaman "insanlık için yanan kandiller"  olduğunu söyledi.

Bozdağ, "Lyon'daki bu cami ve kültür merkezi, ben inanıyorum ki, Lyon'da yaşayan insanların hayatına ayrı bir anlam, ayrı bir güzellik katacak ve burada bir dayanışmanın, iyilikte yarışmanın ayrı bir merkezi olacaktır" diye konuştu.

Camilerin aynı zamanda sanat eseri olarak bulundukları çevreye büyük katkı sağladıklarını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti: 

"Camileri bir başka özelliği de böylesi büyük toplulukların bir araya getirilerek, sorunların konuşulduğu ve pek çok problemlere çözüm arandığı mekanlar olma özelliği. Gerçi camiler uzunca bir zamandır sadece namaz kılınan yerler gibi algılanıyor ama Türkiye'de de camilerin diğer fonksiyonlarının son yıllarda öne çıktığını görüyoruz. Fakat Avrupa'da, Fransa'da ve başka yerlerde camiler, bütün fonksiyonlarıyla dipdiri bir biçimde ayakta duruyorlar."

Camilerin sosyalleşme, eğitim verme ve kültürlerarası etkileşim, kültürün gelecek kuşaklara aktarımı konusunda görev ifa ettiğine dikkati çeken Bozdağ, "Lyon DİTİB cami ve kültür merkezi bu açıdan da Lyon'a çok hayırlı bir güzellik katacaktır, katmıştır" dedi.

İslam'ın doğru yaşanması -

İslam'ın doğru öğrenilmesi, öğretilmesi ve doğru yaşanması için camilerin çok önemli olduğunu ifade eden Bozdağ, İslam'a dönük önyargıların bilgisizlikten kaynaklandığını kaydetti.

Bozdağ, "Biz dinimizi doğru ağızlardan, doğru kaynaklardan, doğru bir biçimde öğrenebilirsek o zaman doğru yaşama imkanı elde edeceğiz, bu da İslam'ın doğru tanınmasına önem verecektir. İslam'ı terörle, şiddetle yan yana getirenler, İslam'ın şiddet, terör karşısında ortaya koyduğu tavrı, anlayışı bilmiş olsalar, böyle bir fikri akıllarından dahi geçirmenin İslam'a ne büyük bir iftira olduğunu düşünebilirler" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ ve beraberindekiler daha sonra Lyon İbadet ve Kültür Merkezi'nin açılışını yaptı. Bozdağ, merkezin içindeki camiyi de inceledi ve camide cuma namazı kıldı.

Bozdağ, Lyon DİTİB İbadet ve Kültür Merkezi'nin açılışından önce de Milli Görüş Eyüp Sultan Camisi'ni ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.



Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yurt dışındaki Türk ailelerinden rızaları dışında alınan çocuklarla ilgili, "Biz aileden çocukların sübjektif nedenlerle alınmasına karşıyız. Gerçekçi olmayan nedenlerle alınmasına karşıyız" dedi.

Bozdağ, Lyon'da çocukları istekleri dışında kendilerinden alınarak koruyucu aileye verilen iki aileyle görüştü.

İlk olarak Zehra ve Mahmut Ulubaş çiftiyle bir araya gelen Bozdağ, 7 aylıkken kendilerinden alınan ve şu anda 19 aylık olan oğulları Salih Ulubaş'la ilgili süreç hakkında aileden bilgi aldı.

Görüşmenin sonrasında basın mensuplarına konuşan Bozdağ, küçük Salih Ulubaş'ın aile tarafından doktora götürüldüğü zaman şiddet uygulandığı düşüncesiyle aileden alındığını fakat şiddet uygulama hadisesinin bulunmadığını belirtti.

Edindikleri bilgiye göre çocuğun düştüğünü fakat doktorlar ve mahkemenin şiddet uygulandığı yaklaşımı içerisine girdiğini söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti: 

"Tabii bunun sübjektif bir yaklaşım olduğunu anlatımlardan da anlıyoruz. Çok açık. Tabii bunun mahkeme tarafından değerlendirilmesi lazım. Yani bilirkişi raporuyla, gerçekten şiddet mi uygulanmış, yoksa düşme sonucunda mı kırıklar meydana gelmiş, onun tespitinde fayda var. Mahkeme şu aşamaya kadar karar vermiş, temyiz noktasına gelmiş ama mahkemenin bu noktada doktorların beyanının dışında ayrı bilirkişiye göndermemiş olması fevkalade bir eksiklik. Temyiz aşamasında bir bilirkişi raporu istenmiş olmasını önemsiyorum. İnşallah bu rapor olumlu bir şekilde gelir."

Türkiye olarak bu tür hadiseleri yakından takip ettiklerini vurgulayan Bozdağ, bu konuyla da başkonsolos ve yetkililerin ilgilendiğini belirtti.

Bozdağ, "Biz de ayrıca mahkemeden önce bir girişimde daha bulunarak, evladınızın size verilmesi konusunda bir çaba gösteririz" dedi.

Bir gazetecinin, aile sorunları konusunda Fransa'da ne tür çalışmalar yapılabileceğine ilişkin sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye'nin yurt dışındaki vatandaşlarının çeşitli sorunları ile ilgilenmek için aile müşavirlikleri kurma kararı aldıklarını belirterek, bu konuda önümüzdeki günlerde TBMM'den yasa çıkacağını ifade etti.

Bakıcı aile konusunda da Türkler arasında maalesef yeteri kadar istek bulunmadığına işaret eden Bozdağ, Türkler ve diğer Müslüman toplulukların bakıcı aile konusunda müracaat etmelerini istediklerini söyledi.

Bozdağ, "Biz ailelerden çocukların sübjektif nedenlerle alınmasına karşıyız. Gerçekçi olmayan nedenlerle alınmasına karşıyız. Ama gerçekten aileden alınmayı gerektiren bir durum varsa Türkiye'de de biz alıyoruz. Burada da alınsın ama gerçek bir neden olması halinde alınması, aslı olmayan veya yorumla ortaya konan nedenlerle alınmaması gerektiğini söylüyoruz. Alındığı zaman da çocuğun öncelikle ailenin onayladığı bir bakıcı aileye verilmesini, ailenin bu işte esas olmasını istiyoruz" diye konuştu.

Başka bir yöntem izleniyorsa da çocukla ailenin ilişki kurmasının sağlanması ve aileyle çocuk arasındaki ilişkinin kesilmemesini istediklerini belirten Bozdağ, aksi durumun bir insan hakları ihlali olduğunu söyledi.

Bozdağ, "Çocuklar yetiştirilirken de ailenin sahip olduğu kültürel değerler dikkate alınarak yetiştirilmesinin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Eğer aileden alınmışsa çocuk o ailenin sahip olduğu kültürel değerler gözetilerek bakıcı ailelere verilmesinin, orada yetiştirilirken veya devlet gözetiminde başka bir yerde yetiştirilirken de bu kültürel değerlerin korunmasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, daha sonra üç çocuğu da kendisinden alınarak bakıcı aileye verilen Sultan Kara Yılmaz ile de kısa bir görüşme yaptı
 
  
1514 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın