• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

300 Fransız yazar ve siyasetçi 'Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetler çıkarılmalı.'

Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy bulunduğu 300 Fransız yazar 'Kur'an-ı Kerim'den ayetler çıkarılmalı.'

06-05-2018
Medyaparis Haber Merkezi


 Fransa'da, aralarında eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan, Yahudi ve Hristiyan cemaati temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişinin imzasıyla yayınlanan Kur'an-ı Kerim'den "şiddet ve Yahudi karşıtı fikirleri yaydığı gerekçesiyle bazı ayetlerin çıkarılması" yönündeki bildiri, sert eleştirilere neden oldu.

 Le Parisien gazetesinin 22 Nisan tarihli baskısında yayımlanan bildiriye yönelik farklı kesimlerden yapılan tepkileri derledi.

Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkanı Ahmet Oğraş, bildiriye imza atan kişiler arasında Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan ve Fransa Yahudi ve Hristiyan kuruluşlarının liderlerinin de olduğuna değinerek, bunun şaşkınlık yarattığını söyledi.

Oğraş, " Avrupa'da Engizisyon döneminde Yahudi çocuklarını kurtaran Osmanlı veya Afrikalı Müslümanlar, Kur'an-ı Kerim'e dayanarak bunu yaptılar. Şimdi bizi, bu kitabın Yahudilere yönelik şiddetin sorumlusu olduğuna mı inandırmak istiyorlar." dedi.

Fransa'da Müslümanlara yönelik kışkırtıcı ve gerçeklerden uzak tartışmaların gündeme getirilmesi için belli kesimlerin sürekli girişimlerde bulunduğunu hatırlatan Oğraş, "Bugün Fransa'da bazı siyasiler, akademisyenler ve aydınların Fransız halkına zorla kabul ettirmeye çalıştıkları bir entelektüel diktatörlük vardır." diye konuştu.

Fransa Müslüman Din Adamları Konseyi Genel Sekreteri Mohamed Bajrafil da "Bu, Müslümanlara karşı saygıdan tamamen uzak bir çağrıdır." diyerek, bu durumu, makaleyi imzalayan kişilerin "Kur'an-ı Kerim hakkındaki cehaletinin yansıması ve görünür biçimde entelektüel sahtekarlığı" olarak değerlendirdi.

 Bordeaux Camisi İmamı Tarık Ubru da Kur'an-ı Kerim'de öldürmeye dair bir emrin olmadığını söyleyerek, Fransa'da dini metinlerin tercümesi konusunda önemli hataların bulunduğunu vurguladı.

Kur'an-ı Kerim'deki mücadele emrinin öldürme şeklinde bilinçli olarak yayıldığını aktaran Ubru, "Yahudi karşıtlığının kaynağını Kur'an-ı Kerim'den aldığını söylemek saçmalıktır." şeklinde konuştu. Ubru, dünya genelinde meydana gelen Yahudi karşıtı söylemlerin nedeninin Müslümanlar veya İslam'ın kutsal kitabının değil, İsrail'in adil olmayan politikalarının kınanmaması olduğunu kaydetti.

Ülkenin tanınmış gazetecilerinden Dominique Vidal da 1946'da Fransız halkının üçte birinin Yahudileri Fransa'nın bir parçası olarak gördüğünü ifade ederek, bu oranın bugün yüzde 89 olduğunu ve ülkede Yahudi karşıtlığının sürekli bir düşüş grafiği izlediğini belirtti.

Yahudilerin ve Hristiyanların kutsal kitaplarında da şiddete ve diğer dinlerden olanlara karşı şiddet içeren mücadelelere yönelik bölümler olduğunu hatırlatan Vidal, yayımladığı bir video ile 300 imzacının Fransa'da Müslüman gençlerle ilgili iddialarının sosyal ve siyasi bir karşılığının olmadığını vurguladı. Vidal, "Bu makale, İslam karşıtlığını artırarak Yahudi karşıtlığıyla mücadeleyi savunuyor görünüyor." ifadelerini kullandı.

Bildiriye tepki gösteren Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "İnsanlık rehberi Kur'an'dan insan karşıtı bağnazlık ve şiddet çıkaran DEAŞ neyse, bu 300 Fransız da aynı." demişti.

Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinin değiştirilmesi veya çıkarılması çağrıları yapan bu kişilerin "barbar ve ahlak dışı" bir taleple terör örgütü DEAŞ'ın ideolojik akrabalığına kayıt yaptırdıklarını ilan ettiklerini belirten Çelik, "DEAŞ'ın en yakın ideolojik akrabası olduklarını ancak bu şekilde anlatabilirlerdi. Ancak siyasal psikiyatrinin konusu olacak bu yaklaşım, Avrupa'nın ortasında nasıl bir barbarlığın yükseldiğini, en az DEAŞ kadar tehlikeli bu zihniyetin kendisini nasıl bazı kavramların arkasına sakladığını ifşa ediyor." ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da bildiriye Twitter hesabından tepki göstererek, "Modern çağda cehalet ve hamakat bu kadar olabilir. Kur'an-ı Kerim kimsenin yapboz tahtası değildir. Kutsal kitabımızdır. Vahyolunduğu gibi kıyamete kadar korunacaktır. Antisemitizm Avrupa'da ortaya çıkmış bir nefret ideolojisidir. Bu sorunu çözmek isteyen Batılılar kendi kaynaklarını sorgulasınlar." açıklamasında bulunmuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, aralarında eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy bulunduğu 300 Fransız yazar ve siyasetçinin Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını istemelerine ilişkin, "Bu, ırkçılıkta, İslam düşmanlığında vardığı noktanın ve entelektüel yobazlığın göstergesidir. İyice hadlerini aştılar. Bunlar böyle konuşunca ne oluyor? Camilere Avrupa'da saldırılar oluyor" dedi. Seçim değerlendirmelerinde de bulunan Çavuşoğlu ayrıca, daha önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu'na 'çıktın yenilmişsin' eleştirisinde bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'ye de, "Çıktın yendi, çıktın yendi, şimdi çıktım yendi olacak" göndermesinde bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde gerçekleşen AK Parti Kepez İlçe Başkanlığı'nın Danışma Meclisi'ne katıldı. Meclis öncesi bir odada Gençlerbirliği- Antalyaspor maçını takip eden Çavuşoğlu, daha sonra alkışlar eşliğinde meclisin yapıldığı salona geldi. Bakan Çavuşoğlu'na, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, AK Parti Kepez İlçe Başkanı Mustafa Erol da eşlik etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan mecliste, doğum günü olan İlçe Başkanı Mustafa Erol'a pasta sürprizi yapıldı. Erol, kendisine ikram edilen pastayı Bakan Çavuşoğlu'nun yanında üfleyerek, "Bakanımızın küçük bir göz kırpması ve gülümsemesi, tüm stresimi aldı gitti" diyerek teşekkür ettiğini ifade etti.

Burada bir konuşma yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, tarihi bir seçime gidildiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminin önemine işaret eden Çavuşoğlu, "Çok partili döneme geçtikten sonra belki de Türkiye Cumhuriyetisiyasi tarihinde en kritik bir seçim. Çok partili sisteme geçtikten sonra Türkiye, özellikle tek partili hükümetin kurulduğu dönemde büyük hamleler yapmıştır. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemini getirirken, Türiye'de geçmişte yaşanmış o koalisyonlar yaşanmasın, sistem güçlü olsun, istikrar olsun ve her zaman Recep Tayyip Erdoğan gibi bir yiğit olmayabilir ama sistemimiz sağlam olsun, risklere karşı sistemimiz dayanıklı olsun istedik" dedi.

"Özal'ın vizyonunu genişleterek ülkemize büyük hizmetler ettik"

 Hükümet olarak 16 yıl boyunca çok şey değiştirdiklerini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, en çok zorlandıkları konunun ise zihniyet değişikliği olduğunu söyledi. Türk Milleti olarak yeniliklere karşı bir yapının olduğunu ancak bunu kırmayı başardıklarını ifade eden Çavuşoğlu, "Zihniyet değişimi çok zordur, yıllardır birikmiş kafada, kalıplaşmış kurallar vardır, anlayışlar vardır. Yeniliklere karşıyızdır. 1983 yılında rahmetli Özal göreve geldiği zaman Türkiye'de değişiklikler yapmaya başladı, bazılarımız ideolojik sebeplerle karşı çıktık, bazılarımız da yeniliğe direndiğimiz için karşı çıktık. Ama sonra rahmetli Turgut Özal'ın yaptığı reformların faydasını milletçe görmeye başladık, biz de AK Parti olarak rahmetli Özal'ın vizyonunu daha da genişleterek, daha uzun hedefler ortaya koyarak ülkemize büyük hizmetler ettik. Şimdi Özbekistan'ın yeni Cumhurbaşkanı Şevket Mirzaev de reformlar yapıyor ve Özal'ın anlayışını görüyoruz" diye konuştu.

"Sağlık konusunda dünyaya model olduk"

 Ekonomi, eğitim, özgürlük ve adalet anlamında hükümet olarak ciddi atılımlar gerçekleştirdiklerini aktaran Çavuşoğlu, sağlık konusunda da dünyaya model olduklarını söyledi. Çavuşoğlu, "Partimizi kurduğumuz zamanlarda o ilaç kuyruklarını Cumhurbaşkanımız anlatırdı. SSK'ya gittikleri zaman sabahlara kadar bekleyip ve ilaçların bir kısmının olup olmadığını, başka eczanelere gidip cepten paralar ödendiğini, hastane kuyruklarını. Bunları bizzat yaşayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dı ve bugün sağlıkta yaptıklarımız dünyada model oldu. Dünya Sağlık Örgütü ve birçok ülke Türkiye modelini inceliyor ve bizim bakanlarımız, bizim bürokratlarımız, bizim uzmanlarımızı davet ediyorlar" diye konuştu.

"Oraya gidebilen benden başka kimse yoktu"

Konuşmasında, "Dünyadaki adaletsizliklere sessiz kalmadık, nerede bir haksızlık, adaletsizlik varsa ilk sesini çıkaran kişi Recep Tayyip Erdoğan olmuştur" diyen Çavuşoğlu, " İsrail'in zulmüne de sessiz kalmadık, Arakan'daki Müslümanların katledilişine de sessiz kalmadık. Herkes sussa Kudüs davası için, sesimizi hiç çekinmeden korkmadan, gür bir şekilde çıkardık ve tüm dünyaya haykırdık. ve mücadelemizi sonuna kadar da sürdüreceğiz. Kudüs yalnız değildir. Kudüs davası kimsesiz değildir. Ben güçlüyüm, ben yaparım anlayışı, artık bu dünyada geçersizdir. Bunu Birleşmiş Milletler oylamasında da gösterdik. Neden hep Türkiye yapıyor bunları? O mazlumlar sadece bir yerde açlık susuzluk çeken insanlar olarak görmeyin. Ülkelerden de bahsediyorum. Kutsal davalarımızdan bahsediyorum. Neden Türkiye'den medet umuyorlar? İşte bundan dolayı. FilistinDışişleri Bakanıyla Newyork'a gittiğimiz zaman Müslüman dünyasının savunucusuyuz diyen bazı ülkelerin büyükelçileri, ABD'nin baskısı yüzünden Newyork'tan kaçmıştı. Oraya gidebilen benden başka hiçbir Dışişleri Bakanı da yoktu. Ben oraya Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla gittim. İşte bu nedenle biz dünyada umut haline geldik" ifadelerini kaydetti.

 BM eleştirisi

Birleşmiş Milletler ( BM) ve Güvenlik Konseyi'nin bugünkü dünya gerçeklerini yansıtmadığı eleştirisinde bulunan Çavuşoğlu, "2. Dünya savaşından sonra kurulmuş örgüt kendini yenilemediği için, bugün dünya insanlığının beklentilerini karşılayamıyor. O zaman reforme etmeniz gerekiyor kardeşim. Her ülke kafasına göre adalet getiremez. Niye kurdu biz bu uluslararası örgütleri? Niye orada kurallar koyduk, niye kararlar alıyoruz? Adalet dağıtsın, sorunları çözsün ve yanlışlara dur desin diye. O nedenle küresel sistemin değişmesi gerektiğini savunur hale geldik" dedi.

Muharem İnce'ye gönderme yaptı

Türkiye karşıtı olan ülkelere, 'Türkiye'de sessiz devrimler yapıyor dediğiniz Recep Tayyip Erdoğan'a bugün neden diktatör diyorsunuz' diye seslenen Bakan Çavuşoğlu, Recep Tayyip Erdoğan'ın girdiği her seçimi kazandığına dikkat çekti. Çavuşoğlu konuşmasının devamında ise CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce'nin daha önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu için söylediği 'Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş" sözlerine atıfta bulunarak, "Çıktın yendi, çıktın yendi, şimdi çıktım yendi olacak" diyerek göndermede bulundu. Çavuşoğlu'nun bu sözleri ise salonda gülüşmelere neden oldu.

"Bu hainlerin sadakati, Pensilvanya'daki ruh hastasına"

16 yıldır reformcu bir kimlikle siyaset yaptıklarını kaydeden Çavuşoğlu, konuşmasını söyle sürdürdü: 

"Biz, yine reform yaparız, biz demokrasiye bağlıyız, özgürlüklere bağlıyız. Yıllardır bunlarla mücadele etmiş bir liderle siyaset yapıyoruz. Efendim darbecileri hapse attığımız için Türkiye'nin imajı bozuluyormuş. Ne yapacağım darbecileri? Benim milletime, devletime, vatanıma, ülkeme göz dikmiş hanilere ne yapacağım? O hainleri ben Dışişleri Bakanlığı'nda nasıl barındıracağım. Onlara devletin sırlarını nasıl emanet edeceğim, devletin sırlarını ben onlara nasıl vereceğim. Şimdi itiraf ediyorlar, devletin o gizli belgelerini FETÖ'cü abla, abilere nasıl verdiklerini. Çünkü bu hainlerin, sadakati sadece o Pensilvanya'daki ruh hastasına, devlete millete değil."

"FETÖ'nün bozduğu adaleti yeniden ülkemize getireceğiz"

24 Haziran seçimi sonrası reformlara devam edeceklerini aktaran Çavuşoğlu, "Yeni seçimle beraber reformlarımızla, demokrasimizin standartlarını yükselteceğiz, özgürlüklerin standartlarını yükselteceğiz ve adalet adalet adalet. FETÖ'nün bozduğu adaleti yeniden ülkemize getireceğiz. Yargının bağımsızlığı, herkes için adalet. Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi herkesin o çemberin içerisinde olması gerekiyor. Çünkü biz 16 senedir bu ülkede herkesin özgürlüğümü Allah'a şükür verdik. Herkese özgürlük dedik. Yasakları kaldırdık. Müslüman olmayan diğer inançların vakıflarının haklarını geri verdik. Avrupa'dakiler bizim camilerimize saldırırken, hoşgörünün ne olduğunu tüm dünyaya gösteriyoruz" diye konuştu.

Sarkozy'e sert mesaj

Aralarında eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy bulunduğu 300 Fransız yazar ve siyasetçinin Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını istemelerine ilişkin de konuşan Çavuşoğlu, "Bugün Fransa'da içlerinde Sarkozy'nin de olduğu densizler, Kuran-ı Kerim'in bazı ayetlerinin değişmesi gerektiğini, bazı bölümlerin çıkarılması gerektiğini savunmuşlar. Kutsal kitabımız senin yazboz tahtan mı? Neymiş efendim Yahudi düşmanlığı içeriyormuş. Tarih boyunca siz Yahudilere zulmettiniz, tarih boyunca Yahudilerin sığınağı olmuştur, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti. Müslümanlar sahip çıkmıştır. Soykırımlar Türkiye'de mi yaşandı? Biz İsrail devletinin zulmüne karşıyız, Yahudilere karşı değiliz. Bizim tüm inançlara saygımız var. O yanlışlara da karşı olmaya devam edeceğiz. Bizim ülkemiz de de Musevi vatandaşlarımız var, onlar da haklarını en iyi şekilde kullanıyorlar, özgürlüklerini kullanabiliyor, ibadetlerini yerine getirebiliyorlar. Bizde Yahudi düşmanlığı yoktur, bizim inancımıza terstir, dinimize terstir, Kuran'ımıza terstir. Sen hangi hakla çıkmışsın? Bu, ırkçılıkta, İslam düşmanlığında vardığı noktanın ve entelektüel yobazlığın göstergesidir. İyice hadlerini aştılar. Bunlar böyle konuşunca ne oluyor? Camilere Avrupa'da saldırılar oluyor. Sen Türkiye'ye Özgürlük dersi vermeye çalışıyorsun, Avrupa'da bugün ırkçılık, hoşgörüsüzlük, göçmen düşmanlığı, kendisinden olmayanı düşman görme had safhada. Irkçı partiler aldı başını gidiyor. Sen önce bunları durdur. Hangi özgürlükten bahsediyorsun, kime ders vermeye çalışıyorsun" şeklinde konuştu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın