Cuma Hutbesi: 'Al Qouds Notre plaie ouverte.' KAPANMAYAN YARAMIZ KUDÜS.

KAPANMAYAN YARAMIZ: KUDÜS

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Üç mescit için ibadet maksadıyla yolculuğa çıkılabilir: Mescid-i Haram, Benim şu mescidim ve Mescid-i Aksa.”[2]

Kardeşlerim!

Kudüs, bizim gözbebeğimizdir. Kudüs, bizim tükenmeyen özlemimizdir. Kudüs, nice peygamberin tevhid mücadelesine sahne olmuş, ismiyle ve çevresiyle mukaddes ve mübarek kılınmış bir şehirdir. Kudüs, Kutsi Şerif’tir. Diğer adıyla Beytü’l-Makdis’tir. Binlerce yıldır birçok medeniyete beşiklik yapan Kudüs ve çevresinde Hz. İbrahim, Hz. Yakub, Hz. Musa, Hz. Süleyman ve Hz. İsa gibi nice peygamberler yaşamıştır. İsrâ ve Mirâc olayı ile Kudüs’ün son kutlu misafiri Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.s) olmuştur. İslam’ın ilk kıblesi Mescid-i Aksâ da Kudüs’tedir.

Kudüs ve Mescid-i Aksa, bize Peygamberimizin müjdesi ve emanetidir. Kudüs, her müminin gönülden bağlandığı ve aziz bildiği bir şehirdir. Kudüs, herhangi bir toprak parçası değildir. Kudüs, sadece Filistin ve Mescid-i Aksa civarında yaşayanların değil, tüm dünya Müslümanlarının ve insanlığın ortak meselesidir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Kudüs, Hz. Ömer’in fethiyle huzura kavuşmuştur. Müslümanlar, Kudüs’te uzun yıllar adaletli bir yönetim sergilemişlerdir. Herkesin canına, malına, inancına saygı duymuşlardır. Hatta gayr-i müslimler, aralarındaki anlaşmazlıkların çözümünde İslam’ın adaletine sığınmışlardır. Ama Darü’s-selam, yani barış ve huzurun merkezi olan Kudüs uzun zamandır mahzundur, yıllardır kan ağlamaktadır. Kudüs, bugün kapanmayan yaramız, dinmeyen sızımızdır. Kudüs, her türlü saldırıya maruz kalarak barışın şehri olmaktan çıkmıştır. Peygamberler diyarında silahlar susmamaktadır. Masum insanlar acımasızca katledilmektedir.

Kardeşlerim!

Kudüs ve çevresinde yaşayanlar, baskı, şiddet ve yalnızlaştırma gibi insanlık dışı uygulamalara maruz bırakılmaktadır. İnsanların yaşama, inanç ve düşünce özgürlüğüne insafsızca kastedilmekte, kimlik ve kişilikleri, onur ve haysiyetleri hedef alınmaktadır. Gözbebeğimiz olan Mescid-i Aksa’dan daha dün müminler alıkonmuşken bugün ise Kudüs, işgal edilmeye çalışılmaktadır. İnsanlığı, kadim geleneği ve uluslararası hukuku hiçe sayan pervasız bir anlayış, Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma gayreti içerisindedir.

Bilinmelidir ki; böylesi fütursuzca girişimler, Kudüs ve çevresini huzursuzluk ve çatışma yurdu haline getirecektir. Bu tür kabul edilemez teşebbüsler, sağduyuya ve insanlığın vicdanına vurulan büyük bir darbedir. Huzuru, barışı ve güvenliği yok etmeye yönelik tehlikeli bir adımdır.

Kıymetli Müminler!

İnsanlık şiddet, zulüm, savaş ve göç gibi olumsuzluklar nedeniyle büyük acılar yaşamaktadır. Bütün bunlara ilaveten Kudüs’e yönelik basiret ve ferasetten uzak, insaf ve vicdandan mahrum bu teşebbüsler, sağduyu sahibi her insanı endişeye sevk etmiştir. Bütün bunlar karşısında her birimize düşen vazife, bu tür olumsuzluklara asla rıza göstermemektir. Dünyanın neresinde olursa olsun, kime karşı yapılırsa yapılsın, yanlışa ve haksızlığa boyun eğmemektir.

Şu bir gerçektir ki; bugün İslam coğrafyasının, kardeşlerimizin ve insanlığın maruz kaldığı tüm felaket, zulüm ve mağduriyetlerden çıkaracağımız dersler vardır. Geliniz, bir an önce ümmet bilinciyle iman kardeşliğimizi pekiştirelim. Birbirimizin saygınlığını ve haklarını koruyalım. İçinde bulunduğumuz zorluklardan, acılardan, mahrumiyetlerden kurtulabilmek için her birimiz olanca gücümüzle çalışalım. İnancımızı, değerlerimizi yaşayalım ve gelecek nesillerimize öğretelim.

Kıymetli Kardeşlerim!

Aziz milletimiz, tarih boyunca Kudüs’le, Mescidi Aksâ ile ve Filistinli mazlum kardeşlerimizle gönül bağını hiçbir zaman koparmamıştır. Bundan sonra da koparmayacaktır. Bizler bu bilinçle bu Cuma vaktinde Rabbimize el açıp şöyle niyaz ediyoruz: Allah’ım! Bizi yeryüzündeki bütün mazlum kardeşlerimizin acısını yüreğinde hisseden ve onlara yardım için maddi-manevi varlığını seferber eden samimi Müslümanlar eyle! Bizi basiretsizlerden, ferasetsizlerden, vicdansızlardan, zalimlerden yana eyleme!

Allah’ım! Kudüs’ü ve İslam beldelerini işgale yeltenenlere, ıslah adı altında ifsat edenlere ve barışı baltalayanlara fırsat verme! Şu mübarek Cuma günü hürmetine dualarımızı kabul eyle Allah’ım!

[1] İsrâ, 17/1.

[2] Müslim, Hac, 511.
_____________________________

Francais: Ferhat ARSLAN

Al Qouds Notre plaie ouverte 

Mabrouk Djoumou’a Valeureux Croyants!

Dans le verset lu, Notre Noble Seigneur dit “Et ne pense pas qu’Allah soit inattentif à ce que font les injustes. Il leur accordera un délai jusqu’au jour ou leurs regards se figeront. » Et dans le hadith lu, Notre Prophète (sav) dit « Crains l’invocation de l’opprimé. Car entre elle et Allah, il n’y a pas de rideau. »

Mes frères,

Al Qouds est la ville ancestrale de l’Humanité. Elle est un lieu Moubaraq, Mouqaddas et Haram. Elle est intouchable, écraser son honneur, ou alors attenter à sa sécurité est Haram. Elle est une ville sacrée qui a été la première Qibla de l’Islam, et elle a été le lieu de vie de nombreux Prophètes. Il y a dans la terre et dans les pierres d’Al Qouds le noble souvenir de nombreux Prophètes.

La Mosquée Al Aqsa est également nommé Haram-Al-Charif, car c’est un des plus anciens et un des plus importants masjid. Cet honorable masjid a acceuilli Notre Prophète (sav) puis l’a envoyé au Mi’raj.

Mes valeureux frères !

Al Qouds a toujours été durant l’histoire de l’Islam, le symbole d’une posture de foi, d’une direction déterminée et d’un attachement avec affection au sacré. Tout comme la Mecque et Médine sont l’esprit et l’amour des musulmans, Al Qouds est comme le sang qui coule dans leur veine. Al Qouds est comme le coffre de l’immeuble d’unité de la communauté islamique.

Al Qouds n’est pas un morceau de terre anodin. Al Qouds et la Mosquée Al Aqsa sont des amana de notre Prophète (sav) à notre égard. Al Qouds n’est pas juste importante pour la Palestine, ou pour les personnes qui vivent aux environs de la Mosquée Al Aqsa, bien au contraire, elle est la prunelle des yeux de tous les musulmans de la terre et une valeur commune pour l’Humanité. Aujourd’hui, Al Qouds est un test de conscience, de justice et de bon comportement pour les Musulmans et l’Humanité.

Mes valeureux frères !

Alors qu’Al Qouds a été mentionné durant l’Histoire comme “Dar-as-Salam”, c’est à dire centre de paix et de sérénité, aujourd’hui elle est victime d’une invasion barbare. Ceux qui vivent dans Al Qouds et aux alentours sont victimes quotidiennement de pressions et de violences, et subissent des actes inhumains. Alors que nous sommes dans l’ombre du mois béni du Ramadhan, à Gaza, des dizaines d’innocents ne disposant de rien d’autres que leur foi et leur courage dans leur main et leur coeur sont tombés en martyrs devant les yeux du monde entier. Les armes ne se taisent pas dans cette contrée des Prophètes, et elles continuent de répandre le sang, les larmes et la douleur.

La responsabilité qui incombe à chacun d’entre nous devant cette épreuve d’Al Qouds est de ne jamais être d’accord avec les atrocités qui sont commises. Notre responsabilité est de ne jamais courber la nuque à l’oppression et à l’injustice peu importe le lieu ou les acteurs. Nous ne devons pas rester silencieux alors que la liberté de vivre et de croire des personnes est bafouée, alors que les appels à la prière sont réduits au silence, dans cette ville qui a été bénie par la Révélation. Comme toujours, notre noble communauté et notre noble peuple va être du coté de l’opprimé contre l’oppresseur. Mais, l’Histoire va raconter ces lâches agressions comme des taches obscures et tôt ou tard, les auteurs de ces attentats contre la paix et la tranquilité vont recevoir la sanction qu’il mérite.

Honorables Croyants !

Tirons des leçons des catastrophes, de l’oppression et des situations d’injustice que subissent la géographique islamique, nos frères et les individus innocents. Renforçons notre fraternité de foi avec la conscience d’appartenir à une même oumma. Recherchons les moyens de surmonter ensemble les difficultés. Ne donnons pas d’opportunité aux mouvements de fitna qui attentent à notre unité, à notre union et qui veulent affaiblir notre force. Ne nous retenons jamais de dire la vérité face aux oppresseurs qui sèment les larmes et le sang dans notre communauté. Soyons du côté de la compassion et de la pitié avec tous nos biens matériels et spirituels. Maintenons en vie notre conscience d’Al Qouds et maintenons en vie notre conscience de foi et de justice

Mes Honorables Frères,

Dans ce mois béni, dans ce jour béni, dans ce lieu béni, ouvrons nos mains et nos coeurs à Notre Seigneur:

Ya Rabbana, accorde Ta Rahma à nos frères tombés en martyrs à Gaza. Ya Rabbana, unie nos coeurs dans cette saison de paix du mois de Rahma de Ramadhan. Ne rompt jamais nos liens de coeur avec la Mosquée Al Aqsa. Maintiens toujours en vie la confiance, l’amour et la foi que nous avons les uns pour les autres.

Ya Rabbana, accorde nous clairvoyance, prévoyance et sagesse. Ne nous permet pas d’être parmi les oppresseurs, même le temps d’un clignement d’oeil. Ne nous permet pas d’être silencieux face à l’injustice, à l’anarchie et à la brutalité.

Ya Rabbana, ne donne pas d’opportunité à ceux qui veulent envahir la Mosquée Al Aqsa. Aide nos frères musulmans pour qu’ils se libèrent le plus rapidement possible de la situation difficile dans laquelle ils sont. En tant que communauté bénie, accorde nous une nouvelle fois d’être ceux qui maintiennent debout Ta Justice. Accepte nos prières.