• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Bu ortaçağ zihniyetinin Fransa’da yaşanması, Avrupa için en büyük tehlikedir..

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransız Meclisi’ne seslenerek, ”Bu yapılmak istenen (Ermeni soykırım iddialarının reddedilmesini yasaklamak) ortaçağ zihniyetidir. Bu ortaçağ zihniyetinin Fransa’da yaşanması Avrupa için en büyük tehlikedir” dedi.

“KARTLAR YENİDEN KARILIYOR”

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2012 yılı bütçesi üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, 2011′de, dünya politikasında ”kartların yeniden karıldığı” yeni bir dönem başladığını söyledi.

2011′de Türkiye’nin kaderinin doğrudan etkilendiği iki eksende deprem yaşandığını belirten Davutoğlu, ”Bunlardan birisi AB havzası, diğer ise Ortadoğu’da soğuk savaş şartlarından çıkışla birlikte, soğuk savaş yapılarının çözüldüğü bir siyasi deprem yaşanıyor” dedi.

Davutoğlu, Türkiye’nin bugün alacağı tavır ve politikaların gelecek 20 yılını belirleyeceğini söyledi.

“TÜRKİYE AVRUPA DEVLETİDİR”

Borç krizi ile başlayan, küresel ekonomik politik krizinin etkisiyle yaygınlaşan ve ekonomik krizden de ekonomik politik krizlere dönüşen ve hükümetlerin değişmesine yol açan bir deprem yaşandığını kaydeden Davutoğlu, Lizbon’da kademeli bir Avrupa anlayışının gelişmekte olduğunun görüldüğünü anlattı.

”Türkiye Avrupa devletidir ve Avrupa’daki her gelişmenin nabzını tutmak zorundadır” diyen Davutoğlu, Ortadoğu’da otokritik yapıların çözüldüğünü ve yeni etkileşim alanları ortaya çıktığını bildirdi.

FRANSA’YA SERT TEPKİ

2001 ve 2006′da 8 Türk vatandaşının öldürülmesiyle sonuçlanan ırkçı saldırıları çok yakından takip ettiklerini belirten Davutoğlu, ”AB’nin içinde bulunduğu krizin oluşturacağı risk alanı, AB ülkelerindeki liderlerin, AB’nin geleceğini ve küresel düzendeki konumunu, yeni bir vizyonla Avrupa’yı planlamak yerine, sadece iktidarını sürdürmek saikine dayanan basit bir siyasi hesaba hapsolmuş bir anlayışa yönelmeleridir. Bunun son çarpıcı örneğini Fransa’da gördük. Fransa’nın Türkiye’nin AB üyeliğini yıllardır iç politika kurgularına alet etmelerine esasen alışmıştık ama bu kez Ermeni soykırım iddialarının reddedilmesini yasaklamak suretiyle, düşünce ve ifade özgürlüğünü tamamen ortadan kaldıracak bir girişim başlatmış ve aslında bu girişimle kendi değerlerine savaş açmıştır.

Dogmalara karşı verilen özgürlük ve demokrasi mücadelesinin timsali haline gelen Fransız devriminin mirasını devralan Fransız Meclisine seslenmek istiyorum: ‘Sizin görüşlerinize katılmıyorum ama bu görüşlerinizi savunma hakkınızı sonuna kadar savunacağım’ diyen Voltaire Fransa’sının Meclisine seslenmek istiyorum: Bu yapılmak istenen tarihi anlamak konusunda yeni bir dogma inşa etmektir, alternatif düşünceleri yasaklamaktır. Bu, ortaçağ zihniyetidir; bu ortaçağ zihniyetinin Fransa’da yaşanması Avrupa için en büyük tehlikedir. Fransa kendisini Avrupa Birliğinin aydınlanmasının merkezi addeder. Eğer böyle bir kanun yasalaşırsa, Avrupa’da ortaçağ zihniyetinin gelişinin öncüsü de Fransa olacaktır. Özgür tartışma ortamını bertaraf etmeye, düşünce ve ifade özgürlüğüne set vurmaya, dogmatik bir yasa yoluyla tarihi susturmaya yönelik bu girişimlerle, Fransa’nın temsil ettiği değerler çiğnenmektedir.

Bunu, Türk diplomatı rahmetli Yılmaz Çolpa’nın Paris’te Ermeni terör örgütü ASALA tarafından şehit edildiği 22 Aralık’ta Mecliste bunu görüşecek olmaları da Fransa’nın ne derece büyük bir hata içinde olduğunu ortaya koymaktadır.”

“MİLLETİN ALNINA KARA LEKE SÜRME GİRİŞİMİ”

Davutoğlu, Türkiye’nin tarihi ile adil bir hafıza üzerinden yüzleşmeye hazır olduğunu daha önce defalarca söylediklerini belirterek, ”Ancak bu tür yasalarla savunma hakkımızın elimizden alınmasına boyun eğeceğimizi kimse düşünmemelidir, hayal bile etmemelidir. Hiç bir ülke liderinin, hükümetinin ya da Parlamentosunun, ülkemizin ve milletimizin alnına kara leke sürme girişimini karşılıksız bırakmamız sözkonusu değildir, olmayacaktır” dedi.

Davutoğlu, bu yasa kabul edildiği takdirde, Türkiye’nin Fransa’ya yanıtının kararlı olacağını belirtti.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, gelecek dönemde Türkiye’nin dış politikasını ilgilendirecek ikinci büyük alanın, Ortadoğu’da baş gösteren halk hareketlerinin yol açtığı büyük siyasi dönüşüm olacağını ifade ederek, bu süreçte Hükümete yapılan eleştirilere yanıt vermek istediğini söyledi.

Davutoğlu, şunları kaydetti: ”Bu konuya bu yüce Meclisin içinden bakmamız lazım. Yüce Meclisin çatısı altında; demokratik yöntemlerle, halk tarafından, h



646 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın