• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Yeni Şafak gazetesi yazarı da olan ilahiyatçı Prof. Hayreddin Karaman yeni kitabı Müslüman’ın Hayat Bilgisi’nde gelişen teknolojinin günlük yaşama kattığı yenilikleri, İslami bakış açısıyla yorumladı.

Yeni Şafak gazetesi yazarı da olan ilahiyatçı Prof. Hayreddin Karaman yeni kitabı Müslüman’ın Hayat Bilgisi’nde gelişen teknolojinin günlük yaşama kattığı yenilikleri, İslami bakış açısıyla yorumladı.


Kitabında GDO'lu besinlerden, çocuk bezlerine, sezaryenden tüp bebek uygulamasına kadar birçok konuya değinen Karaman, İnternet üzerinden ilişkiyi de "sanal zina" olarak niteledi.

Hayykitap Yayınevi'nden çıkan 'Müslüman'ın Hayat Bilgisi' editörlük, radyo programcılığı ve seslendirme gibi faaliyetlerde bulunan Elif Ayla'nın Prof. Karaman ile söyleşisi formatında hazırlandı.

Kitaptan dört soru dört cevap…

Biliyorsunuz Dünya Sağlık Örgütü cep telefonlarını 'olası kanserojenler" listesine aldı.

Aldı değil mi, biliyorum ben de okudum, hâlâ tartışanlar, itiraz edenler varmış ama ben bunun pekişeceği kanaatindeyim. Çünkü araştırmalar onu gösteriyor. Yani radyasyon tehlikesi dolayısıyla bu raporu biz okuduğumuz zaman fıkıhçılar olarak söyleyeceğimiz şey şudur: Nasıl ki bazı yasaklanan nesneleri zaruret kadar kullanmaya izin veriliyor, o zaman diyeceğiz ki, bu aslında zararlıdır; mümkünse hiç kullanmayalım, mümkünse zararsızını icat etsin ilim adamları, buna çalışsınlar. Şu an için kullanmak durumunda olduğumuz takdirde ise zaruret miktarınca istifade edelim.

İnternet üzerinden sanal ilişkiler de gün geçtikçe yaygınlaşıyor. İnsanlar karşılıklı olarak kameralar karşısına geçerek 'sanal tatmin' yoluna gidebiliyor, ya da "kötü filmler" izleyerek bir tür tatmin yoluna gidebiliyorlar. Dijital çağda bunlar neredeyse normal karşılanıyor. Bu tip davranışlar da zina mıdır?

Bunlar da sanal zinadır.


Genetiği değiştirilen (GD) ürünlerin neden olduğu etkiler hayvanlar üzerinde gösterildi. İşte sonuçlar: Amerikan çiftçileri GD mısır ile besledikleri inek ve domuzlarda kısırlık problemi olduğunu bildirdiler. GD besinler sıçan ve farelerde böbrek, karaciğer, kalp ve dalak hasarına neden oldu. GD soya ile beslenen fare embriyosunda DNA fonksiyonunun değiştiği gösterildi. GD patates sıçanlarda kansere neden oldu, GD soya ile beslenen erkek farelerin sperm hücrelerinde hasar meydana geldi GD soya ile beslenen farelerde ölüm, düşük doğum ağırlığı ve kısırlık 5 kat daha fazla görüldü. GD bezelyeler farelerde akciğer hasarına neden oldu. Hayvanlara bu kadar zarar veren genetiği değiştirilmiş organizmalar sizce insanlara ne yapar? GDO caiz midir?

Hayvanlara bu zararları veren ürünün insana ne yapacağı sorusunun cevabını ben veremem. Önce dünyanın ileri gelen uzmanları bir toplantı yapacaklar. Bu toplantıyı GDO üreticileriyle menfaat ilişkisi olmayan devlet veya sivil toplum kuruluşları tertip edecek. Konu hür olarak tartışılacak, veriler test edilecek, raporlar incelenecek. Bu çalışma sonunda –yukarıda açıkladığınız– zararlar kesin ve yaygın ise bu ürünleri devletler yasaklayacaklar. Din âlimleri de –devlet yasaklasın yasaklamasın– "Bu ürünleri kullanmak caiz değildir; çünkü sağlığa ciddi ve yaygın olarak zarar verdiği kesinleşmiştir, sağlığı korumak farz, tehlikeye atmak haramdır" diyecekler, diyeceğiz. Mesela sigarayı devletler yasaklamıyor, ama bana göre sigara içmek haramdır. Sözü edilen ürünler sigara gibi zararlı ise elbette onları vücuda almak haram olur.

Bedelli askerlik caiz midir?

Eğer bir memleketin savunması bir kısım insanların asker olmasıyla elde ediliyorsa, bazı insanların da mutlaka doğrudan askere gitmesi zorunlu yani zaruri değilse, birilerinin para vermek suretiyle bu vazifeyi yerine getirmesinde bir sakınca olmaz. Çünkü savunmak için paraya da ihtiyaç vardır. İslam 'mal ile cihad'ı da teşvik etmiştir. Burada problem şudur: Bazı insanlar askere gitmek istemiyor ve fakat yoksul olduğu için askere gitmek zorunda kalıyor. Bazı insanlar da askere gitmek istemiyor, para bulduğu için istediğini elde ediyor. Bu noktada bir haksızlık var. Haksızlık, askere gitmeyip bunu para vererek telafi etmekte değil; haksızlık, askere gitmek istemediği halde yoksul olduğu, bedelini bulamadığı için askere gitmeye mecbur olmaktadır. O kısım bir problemdir. O problem üzerinde durmak gerekir.

 

 

Hbr.Takvim

 

TurkSpace



599 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın