• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Youtube’a bir dakika içinde ortalama 35 saatlik video yükleniyor. Dijital verilerin fiyatlarının giderek ucuzlaması da veri patlamasının bir başka nedeni.

Sanal âlem büyük bir hızla büyüyor. Saatte üretilen ortalama elektronik veri adediyle ilgili tahmin bile yapmak imkansız hale geldi. Bilişimciler bu “veri patlamasını” kontrol edebilmek için yeni yöntemler arıyor.

Gerçek ve sanal âlem her ne kadar birbirine benzemese de önemli bir ortak noktaları var: İkisinin de büyüklüğü insanlığın hayal gücünü fazlasıyla aşıyor. Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre Son iki yılda sanal dünyada patlama yaşanıyor. Artık dijital evrende, yıldızlar kadar çok bit hızında veri akışı gerçekleşiyor. İstatistiklere bakıldığında elektronik veri kapasitesi iki yılda bir kendini katlıyor. 2011 yılında 1,8 zettabyte büyüklüğünde veri üretilip, depolanacağı tahmin ediliyor. Bu sonucu, piyasa araştırmaları şirketi Digital Universe’in, veri yönetimi ve depolama teknolojileri şirketi EMC için yaptığı araştırma ortaya koyuyor.

Veri üretimi akıl almaz boyutta

1,8 zettabyte’lık verinin büyüklüğü, yaklaşık 200 milyardan fazla yüksek çözünürlükte film olarak tahayyül edilebilir. EMC Almanya’nın İşletme Müdürü Sabine Bendiek, bir insanın bu kadar filmi izlemek için 47 milyon yıla ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Elektronik verilerin sürekli artmasının başlıca nedeni teknolojinin ilerlemesi. Daha önce yalnızca analog olarak üretilip saklanan film, müzik ve fotoğraflar giderek daha çok gelişen ve hızlanan teknolojilerle dijital ortama taşınıyor. Örneğin video paylaşım platformu Youtube’a bir dakika içinde ortalama 35 saatlik video yükleniyor. Dijital verilerin fiyatlarının giderek ucuzlaması da veri patlamasının bir başka nedeni.

EMC İşletme Müdürü Sabine Bendiek.

Bulutlar kadar özgür…

EMC İşletme Müdürü Sabine Bendiek, artık elektronik verilerin işletmeler ya da özel kişiler tarafından, işyerlerindeki, evdeki bilgisayarlarla depolanamayacak kadar hızlı arttığını söylüyor. Sabine Bendiek, donanım, yazılım ve ağ altyapılarının kurum dışına çıkartılmasını sağlayan ‘Cloud Computing’ denilen “bulut bilişim teknolojisni” geliştireceklerini belirtiyor.

Bu sistemin mantığı gayet basit: Herhangi bir uygulama, bilgisayara kurulum gerekmeksizin web üzerinden çalıştırılabiliyor.  Böylece işletmelerin, bilişim teknolojileri ve bilgisayar programı linanslarına yatırım yapma zorunluluğu ortadan kalkıyor. Bulut bilişim, internet üzerinden bilişim kaynakları, bilgisayar programı ve veri depolama gibi olanaklar sunuyor.  Bu teknolojiyi tanımlamak için “cloud” yani “bulut” kelimesinin seçilmiş olması da kullanıcıların bu sayede belirli işletim sistemleri ve lisanslara bağımlı olmaktan kurtulup, bulutlar kadar özgür hâle geldiğini anlatmak için olsa gerek..

 

TurkSpace



451 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın