Sonuca göre “Bir Türk 10 yılda bir (1) kitap” okuyor. İnanmak istemedik ve soruşturduk. Sonuç: Ortaya çıkan rakamlar hiç inandırıcı değil  DESAM’ın araştırmasından çıkan sonuca göre “Bir Türk 10 yılda bir (1) kitap” okuyor. İnanmak istemedik ve soruşturduk. Sonuç: Ortaya çıkan rakamlar hiç inandırıcı değil 10 yılda kaç kitap okuduğunuzu bir düşünün. 10? Yedi, beş, üç? Geçen gün bu sayfalarda bir habere yer verdik. DES’in (Demokrat Eğitimciler Sendikası) düşünce kuruluşu DESAM tarafından hazırlanan rapora göre, bir Japon yılda ortalama 25, bir İsviçreli yılda ortalama 10, bir Fransız yılda ortalama yedi kitap okurken bir Türk ise 10 yılda ancak (!) bir kitap okuyordu. Haberin yayımlandığı pazartesi günü, sabah e-posta ve telefonlarla araştırma sonucuna tepki yağdı. Aslına bakarsanız bu araştırmanın sonucu bize de tuhaf geldi. Okuma oranının son birkaç yılda arttığını biliyorduk. Duramadık, bu konuda bilgi sahibi herkesin tek tek kapısını çaldık. Rakamlar inandırıcı değil
Önce Yayıncılar Birliği. Birliğin Genel Başkanı Metin Celal’e söz konusu olan bu rakamları sorduğumuzda şunları söyledi: “Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) yılda bir kaç kez bu tür “araştırma” sonuçlarını yayımlıyor. Her defasında da aynı sonuçlara ulaşıyor. Nasıl bir araştırmayla, hangi verilerle bu sonuçlara ulaşmışlar bilemiyorum, ama DES’in yıllardır ilan ettiği ve değişmeyen bu rakamlar bana hiç inandırıcı gelmiyor. Türkiye Yayıncılar Birliği olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan aldığımız verilerle ulaştığımız sonuçlar ise şöyle; 2011’de 43 bin 190 çeşit kitap yayımlandı ve 493 milyon 469 bin 643 adet kitap üretildi. Kişi başına 6.7 adet kitap düşüyor. Türkiye’de 2011 yılında üretilen 43 bin 190 başlık kitap konularına göre ele alındığında ülkemizde en çok, edebiyat, toplum bilimleri, teknoloji, tarih, eğitim ve dinî kitaplara ilgi gösteriliyor. 43 bin 190 çeşit kitabın 15 bin 34’ü edebiyat, 13 bin 983 adeti toplum bilimleri, 2 bin 665 adeti teknoloji, 3 bin 62’si tarih, 2 bin 834’ü ise dinî kitaplar. 15 bin edebiyat kitabı
Şu anda bu haberi okuyan herkes bir düşünsün. Aranızdan eminim yılda iki üç kitap okuyan çıkacaktır ki, bu bence en kötü ihtimal. Resmî rakamlara bir bakın; 15 bin 34’ü edebiyat diyor. Şimdi “O kadar kitap basılması hepsinin okunduğu anlamına gelmiyordur herhalde” diyenler olacaktır. Haklısınız, ama bir düşünün; satılmıyorsa neden bu kadar çok kitap yayımlansın? Şunu da ekleyelim, kesin bir şekilde yılda kaç kitap okuduğumuz bilgisine ulaşmak oldukça güç. Biz bunun nasıl mümkün olacağını düşünürken Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nden Prof. Dr. Onur Bilge Kula’ya ulaşıp “Sizce 10 yılda bir kitap mı okuyoruz, böyle bir araştırma yapılmış, sonucu da bu, ne düşünüyorsunuz” diye sorduğumuzda kendisi bize bunun mümkün olmadığından bahsetti. Nasıl mı? Yılda ortalama 7.2 kitap okunuyor
Şimdi şöyle bir şey yapacağız; elimizde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nce yapılan Türkiye Okuma Kültürü Haritası Projesi var. Araştırma, SONAR’la yapılmış, 19 Nisan 2011’de resmen açıklanmış. Bu bilgilere göre ortaya çıkan sonuca bakalım: “Yılda Ortalama 7.2 Kitap Okunuyor” sonucunun altındaki veriler şu şekilde: » Seçici ve düzenli okuyanlar (Yılda ortalama 14.5 kitap okuyor) » 7-14 yaş grubu (12 ) » Kadınlar (7.3) » Erkekler (7.1) » Bekârlar (10.1) » Yaşamını büyükşehirde geçirenler (7.7) » 4 kişilik aile bireyleri (7.6) » Öğrenciler (11.1) DESAM: Bizim sonuçlarımız doğru
Tüm bu rakamlar arasında asıl muhatabımız DESAM’ın Genel Başkan Gürkan Avcı’yı aradık ve sorduk; “Bu araştırmayı nasıl yaptınız” diye. Avcı çalışmalarına ders ve İncil ile Kuran-ı Kerim gibi dini kitapları dâhil etmediklerini, BM’nin “2007” yılında yayımladığı “insani gelişim raporu”ndan, Türkiye Kütüphaneler Derneği’nden aldıkları verilere göre bu şekilde “derleme” bir sonuca ulaştıklarını iddia etti. Bunun sağlıklı bir araştırma olup olmadığı önümüzdeki günlerde tartışmalara gebe. Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nce Türkiye Okuma Kültürü Haritası çıkarıldığını hatırlattığımız Avcı’ya “O araştırmadaki sonuçlarla sizin sonuçlarınızın arasında çok büyük uçurum var, bunu nasıl yorumluyorsunuz” diye sorduğumda ise Avcı durumu şöyle izah etti: “Bizimki doğru! Biz Türkiye’nin kitap okuma sorunuyla ilgili olumsuz kanaatlerimizi dile getiriyoruz, araştırmalar yayımlıyoruz. Türkiye Yayıncılar Birliği ve Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü bizim araştırma sonuçlarımıza karşın kendilerini savunmak için o raporları hazırlıyor. Onların eskiden böyle çalışmaları yoktu, o çalışmaların müsebbibi de biziz.” Sonuç
Habercinin işi böyle durumlarda sonuç çıkarmak değildir elbette. Ama şu var: Özellikle son beş yıldır kitap okuma alışkanlığımızda belirgin bir artış var. “10 yılda 1 kitap” okuyan bir toplum olmadığımız kesin ya da ben rüyadayım; lütfen uyandırmayın... (Taraf) 
| 
