Fransa'da ilk turu 22 Nisan'da yapılacak olan cumhurbaşkanı seçim kampanyası iyice kızışırken kampanyada dış politikanın marjinal bir konu olduğu da belirtiliyor. Fransa'da ilk turu 22 Nisan'da yapılacak olan cumhurbaşkanı seçim kampanyası iyice kızışırken kampanyada dış politikanın marjinal bir konu olduğu da belirtiliyor. Liberation gazetesi, iki başlıca aday olan Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Sosyalist François Hollande'nun Turkiye'nin AB üyeliğine karşı olduklarını, diğer adayların çoğunun da olumsuz bir tutum takındıklarını yazdı.
Liberation gazetesi, Cumhurbaşkanlığı adaylarının Afganistan, Ortadoğu sorunu, NATO ve Türkiye'nin AB üyeliği gibi konulara yaklaşımlarını irdelediği haberinin Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin bölümünde şunları söyledi:
"İki favori (aday) katılıma karşı. Nicolas Sarkozy, (iktidardaki) UMP ile birlikte, "bu ülke, Avrupa'nın bir parçası değil" düşüncesi ile zaten her zaman karşı olmuştu. Sosyalist Parti'de yapılan ön seçimlerde kapıyı açık bıraktığı gibi yapan François Hollande da, bugün kategorik bir biçimde seçilmesi halinde beş yıllık görev süresi sırasında "Türkiye'nin AB'ye katılımı olmayacak' çünkü hiçbir "başlıca koşul yerine getirilmedi' diyor."
Liberation, François Hollande'nin, 2004 yılında Sosyalist Partisi Genel Sekreteri iken, Türkiye'nin AB üyeliğinin başlıca koşulları ile ilgili "insan hakları ve Ermeni soykırımının tanınmasında israr ettiği"ni anımsatan gazete, diğer adaylara ile ilgili olarak şunları da yazdı:
"François Bayrou (Demokratik Hareket) da karşı, Jean-Luc Melenchon (Sol Cephesi) de "Avrupa'nın reel bir sosyal politikası olmadığı sürece' Marine Le Pen (Ulusal Cephe) ise, radikal biçimde karşı.
Eva Joly, katılımı bir "perpektif olarak koruyor ve partisi EE-LV (Yeşiller), "müzakerelerin yeniden lanse edilmesi'nden yana. Kendisini en açık olanı olarak görteren Philippe Poutou (NCP) da. "Ben açık ki Türkiye'nin Avrupa'ya girebilmesini destekliyorum. Avrupa ve halkların adına' diyor." AA 
|
