• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransız ve Türk-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin yaşanabileceğini ümit ettiklerini söyledi.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransız ve Türk-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin yaşanabileceğini ümit ettiklerini söyledi.

Bakan Bağış, Brüksel'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bağış, Belçika'nın geçmişte Türkiye'nin AB üyelik sürecine destek verdiğini hatırlatarak, "Belçika'da seçimlerden sonra bir hükümet krizi yaşandı. Yaklaşık 500 gün Belçika hükümetsiz, geçici bir hükümetle yönetildi. Şimdi yeni kurulan hükümetin dışişleri bakanı ve AB konularına bakan başbakan yardımcısıyla görüşme imkanımız olacak, onları değerlendireceğiz" diye konuştu.

Fransa'da Hollande'ın zaferiyle sonuçlanan seçimleri de değerlendiren Bağış, "Sayın Sarkozy bile kazansaydı Türkiye'ye tavrı değişirdi. Sayın Sarkozy'nin seçim öncesi Türkiye'ye karşı soğuk tavırları Fransa'nın ulusal çıkarlarına zarar verecek tavırlardı. Bunun en basit örneği Fransız firmalarının Türkiye'de aldıkları işlerdeki yaşanan aksaklıklar, Türk firmalarının Fransız firmalarıyla ortaklık yapma yönündeki tercihleri Fransız ekonomisine zarar vermeye başlamıştı. Sayın Sarkozy bile kazansaydı Fransa'nın ulusal çıkarları, Fransız iş dünyasının baskıları, Fransız toplumunun beklentileri kendisinin Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesine yol açacaktı" dedi.

Bağış, seçim kampanyası boyunca Holande'ın Türkiye aleyhine çok ciddi bir söz kullanmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Türkiye ile ilgili hassasiyetlere dikkat etti ve hemen seçimden sonra Sayın Başbakanımızla yaptığı telefon görüşmesinde, dün Sayın Cumhurbaşkanımızla gerçekleştirdikleri yüz yüze görüşmede yeni bir sayfa açmaya çok hevesli olduğunu ortaya koydu. Biz Fransa ile 1400'lü yıllardan beri ilişkilerimizin devam ettiği bilinciyle ilişkilerin daha da ileriye gitmesi arzusundayız. Bizde Sayın Holande ile Türk-Fransız ilişkilerinde, Türk-AB ilişkilerinde de yeni bir dönemin yaşanabileceğini ümit ediyoruz. Umut ederim ki Sayın Holande kendi ülkesinin ve onu başkanlığa seçen Fransız halkının çıkarlarını gözetir ve Türkiye gibi 75 milyonluk pazarı, Türkiye gibi dünyanın dörtte birine ulaşabilecek bir geçiş noktasının kıymetini bilir. Türkiye ile olumsuz ilişkiler kurmak Sayın Holande'ın da işine gelmez, Fransız kamuoyunun da işine gelmez, Fransa'nın ulusal çıkarlarına da zarar verir."

İşadamlarına yeşil pasaport verilmesi konusundaki çalışmaların sorulması üzerine de Bağış, "Biz daha evvel bu konuyu ilgili bakanlıklarla çalışmıştık. Eğer Sayın Başbakanımızın, Gümrük ve Ticaret Bakanımız Yazıcı'ya böyle bir talimatı olduysa onun üzerine biz bunun üzerinde bir daha çalışalım. Bu aşamada yorum yapmak istemiyorum. Bunun artılarını, eksilerini bir değerlendirelim ondan sonra yorum yapayım" dedi.

Bir basın mensubunun, "AB üyesi ülkelerde ciddi ekonomik sıkıntılar var. Sizce bu, birliğin geleceğini olumsuz yönde etkiler mi?" sorusu üzerine ise Bağış, "AB'nin kriz ekonomik bir kriz. AB sadece ekonomik bir birlik değil, siyasi birlik de değil. AB insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesidir. Asırlarca birbirleriyle savaşmış olan, sadece 1. ve 2. Dünya Savaşlarında 80 milyon kişinin öldüğü savaşlara sahne olan Avrupa, AB sürecinde bir daha kan akıtılmamasını güvence altına almış, barışı yakalamıştır. Ekonomik krizi biz de geçmişte yaşadık. Bu ülkede de bir gecede yüzde 8 bin faizlerin yaşandığı dönemler oldu. Çok değil, on yıl evvel. Ama bugün Avrupa'nın en hızlı büyüyen, en dinamik ekonomisine sahibiz. Demek ki azmedince oluyor. Hiçbir kriz sonsuza kadar sürmüyor. AB bu ekonomik krizle mücadele ederken belki bir takım karar mekanizmalarının kurallarını değiştirir" diye konuştu.

Bağış, AB'nin dağılmayacağını vurgulayarak, "Krize rağmen kişi başına düşen geliri hala dünya standartlarının üzerindedir. Kişi başına düşen refahın en yüksek olduğu coğrafya AB'dir. Kişi başına düşen refahla kastım sadece gelir değil, gelir, insan hakları, ifade özgürlüğü, gıdanın hijyen standartları, yarınlarla ilgili umutlar. Bu yüzden krizler geçici ama AB'nin barış projesi olarak devamı kalıcıdır. O çerçevede biz de vatandaşlarımızın yaşam standartlarını AB standartlarına yükseltme için 'durmak yol reforma devam diyoruz.' O çerçevede çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.

 

.İHA

www.camiye.com.



278 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın