• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "22.faslın açılması aslında bir hakkın iadesidir."

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "22. faslın açılması aslında bir hakkın iadesidir. Bunu Fransa'nın bir jesti olarak algılamıyoruz. Aslında bir hatadan dönülmesidir. bir yanlışın son bulmasıdır" dedi.

Paris'te gerçekleştirdiği diplomatik ziyaretler sonrası Paris Büyükelçiliği'nde Türk basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış gerçekleştirdiği ziyaretler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Paris'teki Musevi cemaatinin liderinin kendisiyle görüşmek isteyip, Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'ndaki temsilcisiyle birlikte kaldıkları otele geldiğini anlatan Bakan Bağış, "Sayın büyükelçimizin de müsteşarımızın da katıldığı bir toplantı gerçekleştirdik. Hükümetimizin son dönemde Türkiye'de ki farklı inanç gruplarına yönelik attığı adımlar konusundaki takdirlerini dile getirdiler. Biliyorsunuz

en son geçtiğimiz Perşembe günü Sayın Başbakanımız Türkiye'deki Musevi cemaatinin liderleriyle bir araya gelmişti. O toplantıdan ne kadar memnun olduklarını bizimle paylaştılar" dedi.

Bağış, "Onun dışında son 1 yıl içerisinde hiçbir AB üyesi ülkenin yapmadığı kadar cömert bir adım attık biz. Farklı inanç gruplarının kurmuş olduğu vakıflara geçmişte ellerinden alınmış mülklerin iadesi konusunda bir karar aldık ve bu çerçevede Türkiye 2012 yılında yaklaşık 2 milyar Euro değerinde gayri mülkü sahiplerine iade etti" ifadelerinde bulundu.

Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde bu sabah yaptığı konuşmaya da değinen Bakan Egemen Bağış, şöyle konuştu:

"Dün akşam bu masanın etrafında çok önemli bir akşam yemeği toplantımız oldu. İktidar ve muhalefet partilerinin temsilcilerinden oluşan bir grup senatör ve milletvekiliyle heyetimiz ve büyükelçimizin de katılımıyla bir aksam yemeği yedik. Fransa'nın bu son dönemdeki ülkelerle ilişkilerini geliştirme konusunda attığı adımlara karşılık olarak bizden de bir takım jestler beklendiğini söylüyorlar ama bu jestlerin ne olduğuna dair bize iletilmiş somut bir talep yok. Ama dün ilk defa senatörler, özellikle Fransa meclisindeki Türkiye Dostluk Kurulu Başkanı, bu ilişkilerin zorlu döneminde lav edilen Fransa Dostluk Grubu'nun yeniden kurulması talebini, yani TBMM'deki Fransa Dostluk Kurumu'nu yeniden kurma talebini bizimle paylaştılar. Kendi aramızda değerlendirdik. Büyükelçimizin de bu konuda olumlu görüşleri var. Sonuç olarak Türkiye bir tavır ortaya koymuştur. Türkiye'nin tavrı Fransız yargısı tarafından da haklı bulunuldu ve Fransız Anayasa Mahkemesi bu ilişkilerin gerilmesine yol açan tasarıyı gayri anayasal buldu ve iptal etti. Bu süreçte o dostluk grubunun yeniden kurulması için taleplerini ben makul buldum. Döner dönmez bu konuda yetkili olan partimizin Dış ilişkilerden sorumlu Genel başkan Yardımcısı Antalya Milletvekilimiz Avrupa Konseyi Parlamenterler Eski Başkanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'yla görüşeceğim ve Fransa'nın bu talebini kendisine aktaracağım. Parti olarak bu konuya yaklaşımımızı belirledikten sonra diğer partilerin de katılımıyla yeniden Fransa Türkiye arasında bir parlamenter diplomasisinin başlayabilmesine imkan verecek bir mekanizmanın oluşmasının önemli olduğuna inanıyorum."

"22. FASLIN AÇILMASI ASLINDA BİR HAKKIN İADESİDİR"

22. faslın açılmasını jest olarak değil, bir hakkın iadesi olarak değerlendiren AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Biz tutup da bunu Fransa'nın bir jesti olarak algılamıyoruz. Aslında bir hatadan dönülmesidir. Bir yanlışın son bulmasıdır. Ama bununla da kalmaması gerekir. Biz bunu bir başlangıç olarak kabul ediyoruz. Diğer engelli fasılların da açılması çok önemlidir" dedi.

Bağış, daha önemli olanın fasıllar üzerindeki engeller değil, zihinler üzerindeki engeller olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'nin Avrupalı kimliğini tartışmaya açanlar herhalde son yıllarda yaşanan gelişmeler çerçevesinde ne vahim bir hatanın içine düştüklerinin farkına varmışlardır. Önemli olan gönülleri kazanmaktır, zihinleri kazanmaktır çünkü bu ilişki AB üyesi ülkelerin olduğu kadar, Türkiye'nin olduğu kadar aslında uluslararası barış, huzur ve istikrar açısından da çok önemli bir ilişkidir. O bilinçte bundan sonraki çalışmalarımızı da yürütmemiz gerekir diye düşünüyorum."

"DURMAK YOK ÇALIŞMAYA DEVAM"

Gazetecilerle toplantısının ardından Fransa'nın Eski AB Bakanı ve muhalefet partisi milletvekillerinden Pierre Moscovici ile öğle yemeği yiyeceğini, sonrasında da Herald Tribune gazetesinin Paris'te yaşayan editörüyle bir görüşme yapacağını söyledi.

Bağış şöyle konuştu:

"Tribune gazetesi geçen sene biliyorsunuz İstanbul'da bir spor konferansı düzenlemişti. Normalde Herald Tribune bu konferansları her yıl faklı bir şehirde düzenliyor. Ama bizim de

telkinlerimiz, ricamız ve ortaya koyduğumuz işbirliği neticesinde Herald Tribune ilk defa kendi kuralını çiğneyerek bu sene spor zirvesini 2. kez peş peşe İstanbul'da düzenlemek istiyor. Bunu da Herald Tribune'nin ve Avrupa'nın İstanbul'umuzun 2020 Olimpiyat adaylığına bir destek olarak algılayabiliriz. Kendileri de bu konuda İstanbul'un hak ettiğini ve dünyanın içinden geçmekte olduğu karmaşık ortamda 2 kıta üzerine kurulu Avrupa'nın en Asyalı, Asya'nın da en Avrupalı şehri olan İstanbul'da bir olimpiyat düzenlemenin ne kadar anlamlı olacağını, dünyaya nasıl bir barış mesajı vereceğini iyi algılamış durumdalar. Herald Tribune yetkilileri de bunu değerlendikten sonra kısmetse bu akşam ana yurdumuza, ülkemize döneceğiz. Yarın Ankara'da toplantılarımızda görüşmelerimiz var. Bizim sloganı biliyorsunuz. Durmak yok çalışmaya devam. Daha yapılacak çok işimiz var."

iha

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Artık Türkiye Avrupa'nın kapısında üyelik için yalvaran bir ülke değildir." dedi.

Fransa'nın Başkenti Paris'e resmi ziyarette bulunan Egemen Bağış,  yaptığı açıklamada son dönemde Avrupalı siyasetçilerin Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki açıklamalarını değerlendirdi. AB ile Türkiye arasındaki ilişkinin eşitler ilişkisini olduğunu vurgulayan Bağış, Türkiye'nin artık Avrupa'nın kapısında üyelik için yalvaran bir ülke olmadığını vurguladı.

Egemen Bağış, "İşte Avrupalı siyasilerin söylediği gibi Avrupalılar Türkiye'nin kapısına gelecekleri günü hesap etmeye başladılar. Avrupalılar da onun için akıllarını başlarına toplasınlar. İş işten geçmeden Türkiye ile bu eşit müzakere sürecinde gereken adımların eş zamanlı olarak atılması için gerekli teşviki ortaya koyabilsinler." ifadelerini kullandı.

"SİYASİ ENGELLER KALKARSA YILDA 10 FASIL AÇABİLİRİZ"

Fransa'nın son dönemde AB üyeliğiyle ilgili Türkiye'nin de adım atması yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Bağış, "Türkiye sadece 22. ve 17. fasla değil aslında bütün fasıllara açıktır. Bugün Türkiye'nin önündeki siyasi engeller kalkarsa biz bir yıl içerisinde 10 faslı, 18 aylık bir süreç içerisinde de 15 faslı açabilecek noktaya gelmiş bulunmaktayız." dedi.

Türkiye'nin siyasi engellere rağmen açılış ve kapanış kriterlerini yerine getirmek için çok ciddi adımlar attığına da dikkat çeken Bakan Bağış, "Biz 22. daslın açılmasını başlangıç olarak değerlendiriyoruz. Arkadan bir akım diğer fasılların açılması için adımlar atabiliriz." dedi.

17. faslın parasal politikalarla ilgili olduğunu ve ve Avrupa'da yaşanan Euro krizinden dolayı AB ülkelerinin sembolik olarak bu faslın açılması konusunda temkinli davrandıkları vurgusunda bulunan Bağış, "Ama Türkiye'nin parasal konular konusunda ne kadar başarılı olduğunu rakamlar ortaya koyuyor. Son 5 yıldır Türkiye Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi ve bizim kurumuz Avrupanın en başarılı kurlarından bir tanesi." diye konuştu. Artık Türkiye'de insanların maaşını aldıktan sonr gidip dolar ya da Euro'ya çevirmediklerini hatırlatan Egemen Bağış, "Türk Lirası AB'nin en değerli kurlarından bir tanesi. T.C. pasaportu Avrupa'nın en önemli pasaportlarından biri haline gelmeye başladı." -dedi.

Türkiye'nin, bölgenin parlayan yıldızı ve AB'nin içinden geçtiği sorunların çözümü olduğunu belirten Bağış, Türkiye'nin bu süreçte kilit bir ülke olduğunu Avrupalıların bunu fark etmeye başladıklarına dikkat çekti.

"ÜMİT EDERİZ RUM TARAFINDA MAKUL BİR İKTİDAR OLUŞUR"

Kıbrıs konusuna da değinen Bakan Bağış, "Türkiye bugüne kadar Kıbrıs konusunda çok somut adım attı. Bundan sonraki süreçte de iyi niyetini ortaya koyabilecek çok önemli teklifler masaya koydu." dedi. Bu tekliflerin hepsini reddeden tarafın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olduğunu hatırlatan Bağış, şunları söyledi: "Ümit ediyoruz ki Güney Kıbrıs'taki seçimler sonrası makul bir iktidar oluşur. KKTC ile oluşturabilecekleri her türlü uzlaşıda Türkiye'nin desteği olacaktır. Türkiye'nin bu süreçte tek beklentisi oluşacak çözümün siyesi eşitliğe dayalı olması gereğidir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetiminin birlikte kendi halklarına kabul ettirebilecekleri siyasi eşitliğe dayalı her çözümü Türkiye destekleyecektir."

cha



583 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın