• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Başbakan Erdoğan.(3)"Türkiye'de Türk baharından bahsedenler, doğru biz şu anda bahar mevsimini yaşıyoruz ama bu bahar mevsimini kışa döndürme gayreti içerisinde olanlar var.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de Türk baharından bahsedenler, doğru biz şu anda bahar mevsimini yaşıyoruz ama bu bahar mevsimini kışa döndürme gayreti içerisinde olanlar var. Onlar da buna kavuşamayacaklar" dedi.

Erdoğan, Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, Fas, Tunus ve Cezayir gezisinin programı hakkında bilgi vererek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Az önceki konuşmanızda 'bu olay içeriden ve dışarıdan organize ediliyor' dediniz. Olayların dış bağlantılarıyla ilgili tespitiniz var mı?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: 

"Bu konularla ilgili istihbarat teşkilatlarımız çalışmalarını yapıyor ama bunları kalkıp da tabi şuradan buradan diye bunların isimlerini ifşa etmemize gerek yok ama bunların yetkilileriyle, ilgilileriyle bunların görüşmelerini tabii ki yapacağız. Hatta hatta gerekirse hesaplaşmasını da yapacağız. Bu konuda da kararlılığımız var ve ortada görünen bazı gerçekler var. Önce ben şunu çok açık net söyleyeyim, bize itidal tavsiye edenler önce kendileri itidal çizgisine gelsinler. Biz Türkiye olarak gayet mutedil davranıyoruz.

Benim bugün 160'a yakın polisim yaralanmıştır, saldırganlar ve sivil vatandaşlarımızın içerisinden de 60 tane yaralı vardır. Bakın polisin bu kadar yaralısının olması ne adınadır. Mutedil davrandığı için İstanbul'da Başbakanlık kilit taşlarıyla her şeyiyle taşlanmıştır, polis kulübelerine varıncaya kadar. Bunları yapanlar belli birileri diyor ki; 'polis çekilsin'. Polis Başbakanlık ofisini korumayacak mı? Çekilsin, e ne olacak bu aşırı uçlar bunların hepsi girsinler, Başbakanlık ofisini işgal etsinler öyle mi ? Kamu kurumlarını işgal etsinler. Kusura bakmayın biz dik dururuz, dikleşmeyiz ama biz dik duracağız ve kalkıp kamunun bu kurumlarını da bu tür, yani terörle iç içe yaşayanlara biz yedirmeyiz. Bu ülkede birçok şey oldu. Astılar, zehirlediler ama bu ülkede birilerinin de tespit ettiği gibi, biz bu ülkenin imkanlarını her şeyini sahipleneceğiz ve böylece de geleceğe yürüyeceğiz."

-"Tencere tava hep aynı hava"

Başka bir gazetecinin de, "Şiddet içeren eylemlerin yanında demokrat kurallar çerçevesinde tencere, tava ve kornalarla bir eylem yapılıyor. Bu eylemler hakkındaki görüşünüz nedir" diye sorması üzerine, Başbakan Erdoğan, "Ben tek şey söyleyeceğim 'tencere tava hep aynı hava.' Bunları geçmişte de gördük, eski alışkanlar bunlar aşılır" diye konuştu.

"Özellikle bazı yabancı ajanslarda Taksim'deki olayları 'Türk baharı' olarak değerlendirenler oldu. Bunlar özellikle yabancı basın organlarında geniş bir şekilde yer aldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu ise Erdoğan, şöyle yanıtladı: 

"Ben bu haberlerin çok afaki olduğunu ve bu haberlerin ne yazık ki Türkiye'yi tanımayanlar tarafından sadece bir özenti içerisinde yapılmış haberler olarak görüyorum. Bir defa Arap baharının olduğu ülkelerde acaba çok partili bir sistem, her isteyenin siyasi parti kurması ve her isteyenin seçime girmesi gibi bir hakkı var mı? Tunus'ta böyle bir hak var mıydı, Mısır'da böyle bir hak var mıydı şu anda Suriye'de böyle bir imkan var mı? Bunlar maalesef bu ülkeleri bile doğru dürüst tanımıyorlar. Mısır'da yıllar yılı güdümlü olarak insanlar sandığa gönderilmiştir. Bir seçimin aylarca sürdüğünü sizler düşünebiliyor musunuz? Bakın Türkiye'de sandıklar açılır, 6 saatte neticesi açıklanır. Bu nedir, Türkiye'de parlamenter demokrasi oturmuştur."

AK Parti gibi milletin rotasını çizmiş olduğu bir siyasi partinin kurulduktan 16 ay sonra iktidara geldiğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Ondan sonra da 5 tane yerel ve genel seçime girmiş, bunlarda oylarını artırarak çıkmış, iki tane de referandumda bir tanesinden yüzde 72 ile bir tanesinden de yüzde 58'le başarılı bir şekilde çıkmıştır. Bu neyi gösteriyor. Bu, AK Parti'nin bir defa milletiyle ne denli kucaklaştığını milletiyle ne denli iç içe olduğunu gösteriyor. Bunu göremeyenlerdir özenti içerisinde olanlar. Türkiye'de Türk baharından bahsedenler, doğru biz şu anda bahar mevsimini yaşıyoruz ama bu bahar mevsimini kışa döndürme gayreti içerisinde olanlar var. Onlar da buna kavuşamayacaklar."

-Reuters muhabiri ile yaşanan diyalog-

Reuters Muhabiri Birsen Altaylı, Başbakan Erdoğan'a, "Geçtiğimiz hafta Gezi Parkı ile başlayan olaylar sadece Türkiye kamuoyunda değil, uluslararası kamuoyunda da hükümete karşı yükselen bir muhalefet gibi algılanıyor. Biz gazeteciler de ilk kez böyle bir şeye tanık oluyoruz. Özellikle sizin bu grupları tanımlarken, bu muhalefeti, bu eylemcileri tanımlarken bir ideoloji içerisine sokmanız, bu hareketi küçümser tavırda olmanızın da kitleleri daha fazla öfkenlendirdiği şeklinde yorumlar var. Siz buna katılıyor musunuz? Bunlara ilişkin herhangi bir yumuşatıcı tavır içerisine girecek misiniz? Aşırı güç kullandığını söylediğiniz polisle ilgili herhangi bir önlem alacak mısınız?" diye sordu.

Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, "Yumuşatıcı ifadeler ne olabilir, bana onu öğretirseniz ona göre konuşurum" dedi.

Ardından Altaylı'nın, "Bütün toplumun beklediği bir şey" ifadesini kullanması üzerine Erdoğan, "Bütün toplum diye toplumu suçlamayın. Bütün toplum demeyin bir defa bir kısım derseniz aklım yatar ama bütün toplum derseniz aklım buna yatmaz. Bütün illerde bunlar olabilir bütün illerde bu ideolojik yapıların uzantıları vardır, ana muhalefet partisinin bütün toplumda Türkiye'nin genelinde temsilcileri var. Onları ayağa kaldırmış olabilir, onları bu işe sürmüş olabilir. Aşırı uçların aynı şekilde belli illerde yapılanmaları var onlar devreye girmiş olabilir. Siz bu ülkenin bir evladı bir insanı olarak aslında şunu görmeniz lazım; Yani burada ne oluyor da ne yapılmadı ki bu ülkede böyle bir adım atılıyor veya bunlar yapılıyor. Arkadaşıma az önce sordum size de sorayım siz ne mesajı aldınız, acaba ne yapılmıyor da bu ülkede böyle bir adımı attılar, sizin aldığınız bir mesaj var mı?" diye konuştu.

Ardından Reuters muhabiri Altaylı, "Toplumun yarıya yakın bir kesiminin hükümetin uyguladığı bazı uygulamalardan rahatsız olduğu mesajını alıyorum. Çünkü biz de gazeteci olarak bunu görüyoruz, eğitimden tutun alkol yasaklamalarından tutun herkes kendisiyle ilgili bir yasağa karşı harekete geçmiş olarak görüyoruz. Çünkü bizim alanlarda gördüğümüz insanlar gerçekten de hiçbir siyasi, herhangi bir yere bağlı olmayanlar. Ayrıca bu alanlardaki insanların çoğu CHP'yi de desteklemiyor, ana muhalefetle hiç ilgisi olmayan, hiçbir örgütü desteklemeyen insanlar. Herkesin öfkesi hükümetin 'neden bu insanlar ayağa kalktı, ne oluyor' sorusunu sormamasından şeklinde yorumluyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, çok ilginç bir yere gelindiğini belirterek, "Burada şimdi hiç CHP yok, peki kim var orada?" diye sordu.

Altaylı da, "CHP var tabii ki. Bir sürü gencecik insanlar var sokakta üniversite öğrencileri var" yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan ise, "CHP'yi desteklemiyor olabilir, üniversite öğrencilerinin idealleri, ideolojileri yok mu?" dedi.

Altaylı, "Evet işte onlar neden ayaklandı, ev kadınları neden ayaklandı" diye konuştu.

Erdoğan ardından, şunları kaydetti: 

"Şu anda evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50'si var ve biz onlara diyoruz ki; 'aman sabırlı olun sakın bu oyunlara gelmeyin.' Şimdi bakın eğitim diyorsunuz. Eğitimde cumhuriyet tarihinin görülmemiş adımlarını attığımızdan dolayı mı şu anda eleştiriliyoruz. Siz eğitime yönelik orada bir pankart mı gördünüz? Söyler misin bana. Siz işte buradan Reuters'i böyle bilgilendiriyorsunuz veya topladığınız bilgileri gönderiyorsunuz ve şu anda Türkiye'de bütün fiziki şartlarıyla eğitim meselesini en ideal noktaya getiren 81 vilayetin tamamında üniversitelerini kuran, bütün bunların yanında 400 bin derslik açan ve bütün öğretmenlerine vesaire ön açan ve bunun yanında üniversitelerde tümüylü harçları kaldıran bir sistemi biz kurmuşuz ve şu anda Fatih projesiyle ileri teknolojde öğrencilerimizi yavrularımızı buluşturmanın gayreti içerisindeyiz. Siz hemen kalkıyorsunuz, diyorsunuz ki 'eğitimde'… Ben orada bir tane eğitimle ilgili bir şey görmedim. Alkol yasağı diyorsunuz alkol yasağı yoktur. Alkolün düzenlemesi vardır. Nedir, bu dünyadaki ileri gelişmiş ülkelerdeki uygulama ne ise, Reuters'in mensubusun Fransa'daki uygulamalara bak. Orada bu uygulamaların ne denli ileri olduğunu göreceksin. Biz bu uygulamaları yapıyoruz. Bu uygulamaları bundan sonra da yapacağız. Şu karayollarında, benzin istasyonlarında alkol satışını kapalı açık satışını düzenleme ile ortadan kaldırmakla biz ulaşımda trafik kazalarını nasıl minimize ederiz bunun gayreti içindeyiz. Trafik kazalarının birinci amili bir defa alkollü araç kullanmaktır. Buna karşı tedbir almak devlet olarak bizim görevimiz değil mi? Lütfen siz Anayasa'nın 58. Maddesini bir okuyun. O 58. Madde size devlete ne tür bir görev bu konuda yüklendiğini çok açık net söyler."

FRANSA'DA DA ALKOL YASAGI NE DURUMDA

Le Monde Fransız gençliğinin alkol batağına saplanma tehlikesi altında olduğunu yazarak hükümetin önlemler paketi açıklayacağını duyurdu.

TÜRKİYE'DE gençlerin alkol ve tütün ürünlerine ulaşımını zorlaştırmak ve bunların kullanımı teşvik edici ortamları önlemek için çıkarılan alkol, uyuşturucu ve sigara yasasının bir benzerini de Fransa hazırlıyor.

Fransa'nın en prestijli gazetelerinden Le Monde'un önceki gün manşete taşıdığı haberle özellikle genç neslin alkol ve uyuşturucu nedeniyle önemli bir tehlikenin eşiğinde olduğu uyarısı yapıldı. Le Monde "Gençlik için alarm zilleri: Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı tırmanışta. Fransız hükümeti bağımlılıkla mücadele için önlem paketi açıklamaya hazırlanıyor" haberinde Avrupa Uyuşturucu ve Toksikomani (madde bağımlılığı) Gözlem Kurumu (Observatoire Europeen des drogue et toxicomanes) raporuna yer verildi. Napora göre, alkol, uyuşturucu ve kokain kullanımı 2013 yılında tüm Avrupa'da ilerleyerek arttı.

Gençlik risk altında

"2005 yılından beri değişen alkol ve madde tüketim alışkanlığı, Fransa'yı bağımlılık noktasında da Avrupalılaştırıyor" yorumunun yapıldığı haberde genç neslin önemli bir risk altında olduğu belirtildi. Fransız gazetesi 17 yaşındaki gençlerin yüzde beşinin sorunlu bir bağımlılık riski altında olduğunun kayda geçtiği raporun "17 yaşındaki gençlerin en az yarısı son aylarda arka arkaya beş bardak içki içmiş" tespitine vurgu yaptı.

Alkol raporuna geniş yer ayıran Le Monde, Fransız hükümetinin bağımlılıkla mücadele önlemleri açıklamaya hazırlandığını bildirdi.  Gazetenin haberine göre, Fransızlar şimdiye kadar devam eden günlük bir bardak geleneksel şarap tükeminden uzaklaşıp, İsveç ve İngiltere gibi ülkelerdeki yoğun alkol alışkanlığına geçiyor. Fransa'nın artan tüketime karşın Avrupa ülkeleri arasında ortalama oranlara sahip olmasına karşın, gençlerin üzerindeki risk faktörünün yüksek olduğuna dikkat çekildi. Haberde hükümetin yakında açıklayacağı önlemlerde rapordaki uyarıları dikkate alacağı kaydedildi.

KOKAİN KULLANIMI DA ARTTI

Le Monde'un manşetten yayımladığı haberde Fransa'da, 17 yaşındaki her 100 gençten 3'ünün kokain kullandığı belirtildi. Bu oranın 2000'li yıllarda aynı yaş grubu için yüzde 0.9 olduğu hatırlatıldı.

Sosyalist Fransa'da alkol yasakları

Sosyalistlerin iktidarda olduğu Fransa'nın Strasbourg kentinde saat 21.00'dan saat 05.00'a kadar sokakta alkol tüketimi belediye meclisi kararı ile 12 Kasım 2012'den beri yasak. Paris'te Eyfel kulesinin arkasındaki Champs-de-Mars alanında ve Saint-Martin kanalı etrafında alkol tüketimi 2011'den beri yasak.

Bunun yanında Dijon ve Toulouse, Langres ve Quimper kentlerinde gece alkol tüketimi yasaklandı. Yasak saat  15 ila saat 03.00 arasında uygulanıyor.  İsviçre'nin Lozan kenti de asayiş ve güvenlik için 1 Haziran'da alkol kısıtlamalarını yürürlüğe koyacak. İsviçre basınına göre, 1 Haziran'dan itibaren Cuma ve Cumartesi günleri saat 20.00'den itibaren alkol satışı yasaklanacak. Alkol satan dükkanlar, 22.00'ye kadar açık olabilecek ancak 20.00'den sonra alkol satılmayacak. İsviçre'de diskotekler ve eğlence yerlerine ilişkin de yeni düzenlemeler Cuma ve Cumartesi gecelerinin düzenini sağlama kapsamında gündeme geliyor.

aa star



539 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın