• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Avrupa Türk Demokratlar Birligi (UETD) öncülüğünde, 40'ı aşkın şehirde, Avrupa'lı Türkler destek için Basın açıklaması yaptı.

Taksim Gezi Parkı Yayalaştırma Projesine yönelik eylemler sürerken Avrupa'dan çok farklı bir ses yükseliyor. 10 Avrupa ülkesinin 40 ayrı kentinde Gezi Parkı eylemleri ile Türkiye'ye demokrasiye verilen zarara dikkat çekildi.




    Avrupa Türk Demokratlar Birligi (UETD) öncülüğünde, 40'ı aşkın şehirde, Avrupa'lı Türkler destek için Basın açıklaması yaptı.

     Türkiye'de yaşanılanlar ve Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak, UETD France (Avrupali Turk Demokratlar Birligi) Paris'te  saat 14:00'de Trocadéro Meydanında bir basın açıklaması  gerçekleştirildi.
    Taksim Gezi Parkı olaylarının AB medyasında veriliş tarzı ve Gezi Parkı eylemlerinde Avrupanın ve Avrupa medyasının takındıgı tavır basın açıklaması ile eleştirildi.

Basın açıklaması yapılan ülkeler ve kentler ise şöyle:  Hollanda, Almanya, İspanya, İngiltere, Fransa, Avusturya,  Macaristan, İsveç, Polonya, İsviçre, Ahlen, Amsterdam, Hollanda Bad Kreuznach, Barcelona, Berlin, Bremen, Dinslaken, Dortmund, Duisburg, Essen, Frankfurt, Gelsenkirchen, Gladbeck,Gronau, Hamburg, Hamm, Kassel, Köln, Krefeld, Londra, Lyon, Macaristan, Mainz, Mannheim, Marl, Münih, Paris, Rotterdam, Siegen, Stockholm, Strasbourg, Stuttgart, Ulm, Varşova, Viyana, Zürih.

açıklama metni şöyle: 

Gezi Parkı ile ilgili olarak yaşanan hadiseler  kronolojik olarak ortaya konduktan sonra şu açıklamaya yer verildi:

Avrupalı Türklerin Demokrasi Manifestosu

Değerli basın mensupları, Saygıdeğer kamuoyu;

Burada ifade edilen gerçeklerden hareketle aşağıdaki görüşlerimizi paylaşmayı bir vazife addediyoruz. Türkiye bir demokrasidir. Demokrasilerde toplanma ve gösteri yapma hakkı vardır. Fakat bu hukuk kaideleri içerisinde olmalıdır. Toplumsal barış ve huzuru bozan, hukuk düzenine aykırı gösteriler bu hakkın suistimali demektir.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden beklentimiz; gelinen aşamada önemli kazanımlarını elde ettiğimiz demokrasimizin standartlarının yükseltilmesi ve buna paralel olarak son 10 yılda tesis edilmiş olan istikrarın muhafaza edilmesidir.

Demokrasiye ve istikrara kasteden, toplumsal huzuru bozan ve taleplerini şiddete başvurarak dile getiren marjinal gruplara yönelik hiç bir surette müsamaha gösterilmemelidir. Devlet olmanın gereği olarak kamu düzeninin tesis edilmesini son derece önemli buluyoruz.

Bu anlamda büyüyen Türkiye'nin demokrasi ve istikrarının korunması, daha da ötede demokrasinin ileri demokrasi standartlarına erişmesi, refahın artarak devam etmesinin temel mantığı istikrarın korunmasıdır. Türkiye istikrarını korumalı, demokrasisini güçlendirmeye devam etmelidir.

Demokrasinin temeli hükümetlerin halkın tercihiyle gelip gitmesidir. Sokakta yapılacak taşkınlıklar ve kanuna karşı hareketlerle iktidarları değiştirme yöntemi elbette antidemokratiktir. Milletin iradesi sandıkta tecelli eder. Ana muhalefet partisinin sokaktan medet ummasını Avrupalı vatandaşlar olarak bizler anlamakta güçlük çekiyoruz. Ana Muhalefet partisinin sokaktan medet umması bize Türkiye'de yaşanmış darbeler öncesini hatırlatmıştır. Ancak bu millet artık demokrasinin kesintiye uğramasına müsaade etmeyecektir.

Düşüncelerin ifade ediliş biçimi demokrasinin işleyişinde  mümkündür, oysa görüyoruz ki gezi parkı süreci demokrasinin kesintiye uğramasına davetiye çıkarmıştır. Biliyoruz ki göstericilerin bir kısmı demokrasinin ve özgürlük alanının genişlemesinin yanındadır. Ancak bu talepleri rehin alarak vandalizme alet edenler karşısında toplumun büyük bir tepkisi vardır. Bu yüzden gösteriler bir an önce sona erdirilmeli ve diyalog zemini inşa edilmelidir.

Biz Avrupalı vatandaşlar olarak Türkiye'de istikrarın ve demokrasinin yanındayız. AK Parti iktidarının Türkiye'yi 10 yılda nerden nereye getirdiğini Türk halkı da, dünya da bilmektedir. Türkiye küresel barışın ve küresel istikrarın adıdır. Uluslararası camianın ikiyüzlülüğüne dikkat çekiyoruz. Yunanistan'da İspanyada İngiltere'de İtalya'da olup bitenler karşısında susanların, Türkiye ile ilgili ortaya koydukları tavır samimi değildir.

Medyanın bu süreçte göstermiş olduğu tavır dikkat çekicidir. Kamuoyunu belli bir yönde manipüle etme kastıyla hareket ettiğine inanıyoruz. Türkiye'de var olan gerçekleri farklı şekilde uluslararası camia ile paylaşarak Türkiye
aleyhinde kamuoyu yaratılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.

Son on yılda Türklere karşı 300 bine yakın aşırı sağcılık merkezli suçlar işlenirken sukut edenler, Stuttgart'da gözü kör olan öğretmeni görmek için gözlük bulamayanlar, G8 zirvesinde Londra sokaklarında süründürülenleri görmeyenlerin Türkiye ile ilgili yanlı tutumlarını anlıyoruz.

Türk halkı demokrasi kültürü olan bir halktır. Kendi iradesine sahip çıkacaktır. Sokağa değil sandığa itibar edecektir. Mübalağalı bir hükümet karşıtlığı ve şiddet asla halkın onayını alamayacaktır.

Avrupa'da yaşayan Türkiyeli vatandaşlar olarak, Türkiye'de hükümeti bir kesimin şiddete başvurarak baskı altına alma çabasının, yine iktidarın 11 yıl içinde genişlettiği ve dünya standartlarına ulaştırdığı demokratik standartlar içinde alacağı önlemler ve yeni anayasanın yapımı sürecine bütün partilerin aktif katılımı aracılığıyla karşılanacağını biliyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.





830 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın