• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

10 bin avrodan aşağı bir rakama çekilmesi konusunda talimatı aldık

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Başbakanımızdan, yurt dışında yaşayan vatandaşların dövizli askerlik bedelinin 10 bin avrodan aşağı bir rakama çekilmesi konusunda talimatı aldık" dedi.

Bozdağ, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yurt Dışı Vatandaşlar Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, temsilcileri dinledi ve sorularını yanıtladı.

Yurt dışında yaşayan vatandaşların bedelli askerlik ücretleri konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rakamın aşağı çekilmesi konusunda talimat verdiğini belirten Bozdağ, "Başbakanımızın dün Ankara'da toplanan Danışma Kurulu üyelerimizle yaptığı istişare çerçevesinde, dövizli askerlik bedelinin 10 bin avrodan aşağı bir rakama çekilmesi konusunda talimatı aldık. O talimat çerçevesinde en kısa sürede, Bakanlar Kurulu kararı çıkacaktır. Bakanlar Kurulu, yüzde 50 artırmaya veya azaltmaya yetkilidir. Yani sınırımız belli" diye konuştu.

Danışma Kurulu üyelerinden dil, din, kültür ve tarih köprüsünü korumak için çok çalışmalarını isteyen Bozdağ, "Dil bir köprüdür, onun üzerinden dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, medeniyetimiz akıyor, onun üzerinden bizi biz yapan ne varsa Türkçe üzerinden akıp geliyor. Türkçe'nin unutturulmaması ve çocuklara öğretilmesi gerekir" ifadesini kullandı. 

Bozdağ, "Kendi medeniyetimizi dilimizle öğrenemedikten sonra kendi kültürümüzü, kendi dinimizi, tarihimizi dilimizle öğrenemeyen nesil, o zaman başkalarının bizi anlattığı kitaplardan bizi tanıyacak ki bu ikinci gözün, üçüncü gözün, anlatanın samimiyeti ne kadardır o da ayrı bir konu, anlatımıyla kendimizi başkalarının dilinden tanıyan bir nesil pozisyonuna gireceğiz. O sebeple dil son derece önemli" diye konuştu. Yurt dışında Türkçe öğretimi ile ilgili hangi proje gelirse gelsin hepsini destekleyeceklerini bildiren Bozdağ, yurt dışındaki Türklerin başarılı olması için yaşadıkları ülkedeki dili de çok iyi öğrenmeleri gerektiğini söyledi.

Bozdağ, yurt dışındaki vatandaşların Mavi Kart'larını almalarının önemini vurguladı.

Koruyucu aile konusunda sıkıntılar bulunduğunu anlatan Bozdağ, yurt dışındaki vatandaşlardan yaşadıkları ülkelerdeki resmi makamlara koruyucu aile olmak konusunda başvuru yapmalarını istedi. Cami, okul ve diğer STK'larda konu hakkında bilincin artması için çalışmalar yapılmasını isteyen Bozdağ, yurt dışındaki devletlerden, objektif olmak şartıyla ailelerinden alınan çocukların öncelikle Türk ailelerine, bu mümkün değilse müslüman göçmen ailelere verilmesini istediklerini aktardı. 

Çocuğu alınan ailelerin rızasının da alınması gerektiğini kaydeden Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Aile Müşavirlikleri kurulması için tasarı hazırlandığını ve yasa çıktıktan sonra bunların yurt dışında büyükelçilik binalarının dışındaki yerlerde görev yapacağını söyledi.

Bozdağ, "Herkesin kulağına kar suyunu kaçırdık artık Türk çocuklarını hiçbir ülke, sudan bahane ile annesinden, babasından ayıramayacaktır. Ayırdığı zaman biz yanıbaşında olacağız" dedi. Bozdağ, hem mahkemede hem siyasal alanda  hem de diğer alanlarda takip edeceklerini bildirdi.

Irkçılık ve ayrımcılığın da insanlık suçu olduğunu ifade eden Bozdağ, bu konuların yurt dışındaki vatandaşları sıkıntıya soktuğunu belirtti. Bozdağ, "Irkçılık, ayrımcılık ya da dinlere karşı korku ve düşmanlık toplumun huzurunu ve barışını tehdit eden en önemli hadisedir" dedi. Bozdağ, dünya savaşlarının iki ayrı ırkçı yüzünden çıktığını, kan ve gözyaşından başka bir şey sağlamadığını söyledi.

Türkiye'nin zayıf olması, istikrarın ortadan kalkması, kaos ve karmaşanın yaşanmasının yurt dışında bazı çevrelerde memnuniyetle karşılandığını belirten Bozdağ, uluslararası kanalların da yalan haberler verebildiğini vurguladı. Bozdağ, "Sayın Merkel konuşuyor, 'Türkiye'deki bu manzara beni korkutuyor' diyor. Ama ben de merak ediyorum yani insanların cayır cayır yandığı bir fotoğrafın arkasında kimlerin olduğunu 10 sene sonra ancak görebilen bir gözün sahipleri de beni korkutuyor" diye konuştu.

Yurt Dışı Vatandaşlar Danışma Kurulunu "Türk diaspora meclisi" olarak gördüklerini ifade eden Bozdağ, Kurulda görüşülen ve karar verilenlerin kendileri için yol haritası olacağını söyledi. 

Bozdağ, ortaya çıkacak konulara dair gerek idari gerekse de yasal düzenlemeleri yapmaya hazır olduklarını vurguladı. Kurulun belirli aralıklarla toplanmasının düşünülmesinden dolayı bu işin bir iç tüzüğünün olması gerektiğini dile getiren Bozdağ, en kısa sürede Kurulun ve komisyonların nasıl çalışacağına ilişkin metnin de hazırlanacağını aktardı.

Danışma Kurulunun yılda en az bir defa toplanması gerektiğini, bunun daha fazla sayıda yapılmasının önünde bir engelin ise bulunmadığını dile getiren Bozdağ, şöyle konuştu:

"Toplantılar, yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı konuştuğumuz ve yeni konular üzerinde kararlar alan bir yapıda olacak. Burası Türk diaspora meclisi gibi çalışacak, bir nevi bizim yasamamız gibi işleyecek. Bunu yaparken de ülkemizin uluslararası ilişkileri, oradaki vatandaşlarımızın çıkarları ve Türkiye'nin menfaatleri gözeltilmek suretiyle adımlar atacağız."

Danışma Kurulu üyelerine "Yeşil pasaport" verilip verilmemesine dair kararın yapılacak çalışmaların ardından belirlenmesinin doğru olacağını belirten Bozdağ, "Biz, bu kurulun bir bürokratik yapıya dönüşmesini arzu etmiyoruz. Bu, elastik bir yapıda olmalı, hareketli ve kabiliyetli olmalı. Biz, bu işe gönülllülük şartı koyduk. İçinden gelmezse koşmak da zor olur. İçinden gelen, gönüllü olanlar bu işi yapsın istiyoruz. Birtakım ücretlendirmeler yaparsak o zaman gönüllülükle ilgili kısımda önemli sıkıntılar ortaya çıkabilir. Ama diğer yandan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı birçok projeye destek verecek" dedi.

Bozdağ, yurt dışındaki sivil toplum kuruluşlarının (STK) Türkiye'nin en önemli güç kaynağı olduğunu ifade ederek, kim tarafından kurulduğu ve hedefinin ne olduğu fark etmeksizin örgütlü bir yapının her zaman güç vereceğini söyledi.

"Birlikte hareket edilirse sonuç başka olur"

Yurt dışında 5 bin civarında Türk STK'sının bulunduğunu, bunların hepsinin kendileri için ayrı bir kıymetinin bulunduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam ettii:

"Hepsinin başarılı olmasını istiyoruz. Türk STK'lar birbiriyle rekabet etmekten vazgeçmelidir. Türkiye siyasetine su taşıyan STK'lar olmaktan da çıkmalılar. Bizim artık yurt dışındaki Türkler olarak çocuklarımızı ve sonraki nesillerimiz koruyacak, oradakilerin kimlikleriyle dinleriyle dilleriyle mutlu olmasını sağlayacak bir biçimde çalışmamız lazım. Bütün STK'lar yaşanılan sorunlara karşı dayanışma içinde olunmalı ve birlikte hareket etmeli. Sorunlara karşı birlikte hareket edersek alamayacağımız hiçbir sonuç yok. Sadece Türklerin olduğu STK'lar yetmez, o ülkedeki STK içinde de yer alınmalı, hatta diğer yabancılarla ortak STK'lar da kurulmalı. Şimdi Almanya'da ve başka ülkede seçimler var. Burada Türkler birlikte hareket etseler o ülkede Türkler aleyine bir siyasi parti aktörün bir cümle kurması söz konusu olmaz. Biz birlikte hareket edemediğimizde sonuç başka oluyor." 

"Yurt dışındaki Türkler oyunu kullanmıyor"

Bozdağ, Fransa'da yaşayan Türk sayısının çok fazla olmasına karşın oy kullanabilecek birçok Türk'ün seçmen vasfını kazanmadığına dikkati çekerek, "Oy kulanacakların listesinde olanlara bakıyorsunuz, oyunu kullanmamış. Lion Belediye Başkan Yardımcısı, bir ziyaretimde, '2008 yılına kadar biz Türklerin farkında değildik' dedi. Fark edilmeyi beklemek yerine birlikte hareket etmeliyiz. Bu meclisin değerli üyelerinin bunu sağlaması gerekir. Şu an bütün dünyadaki Türk STK'larla ilgili Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının bir envanter çalışması var" diye konuştu.

"Her ziyarette gündem maddesi vize oluyor"

Yapıkları düzenlemeyle yurt dışındaki vatandaşların Türkiye'deki seçimlerde oy kullanmasına imkan verdiklerini anımsatan Bozdağ, 2011'deki seçimlerde birtakım altyapı eksiklikleri nedeniyle uygulanamayan kararın ilk defa 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçiminde hayata geçirileceğini, bu sayede yurt dışındaki Türklerin bulundukları ülkelerde oy kullanabileceklerini belirtti.

AB ülkeleriyle vize konusunda yaşanan sorunlara da değinen Bozdağ, "Burada Türkiye aleyhine işleyen bir sistem var. Türkiye'nin hakkı bu anlamda gasbedilmişir. Biz, bunun yanlışlığını Avrupalı yetkililere ifade ediyoruz. Bu, her ziyaretimizde ilk gündem maddesi olmuştur. Onlar da 'biz, vizeyi kaldırırsak Türklerin hepsi Avrupa'ya akar' diyor. Vizeleri tümden kaldırsalar bile Türkiye'den Avrupa'ya öyle akma olamaz. Avrupa'dan Türkiye'ye gelenlerin sayısı Avrupa'ya gidenlerin sayısı daha fazla" değerlendirmesinde bulundu.



441 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın