• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi Avro bölgesinin önemli ülkelerinin ekonomilerindeki büyüme azalırken, Türkiye ekonomisi son 3 yılda önemli oranda büyüme gösterdi.

Avrupa para birliği bölgesinin liderleri, 2008 yılından beri devam eden Avro Bölgesindeki krizin önüne geçemezken, bölgenin en büyük ekonomilerinde büyüme oranları azalıyor. 

Dünya Bankası (WB) verilerinden derlenen bilgilere göre, 2007 yılında yüzde 3 büyüme gösteren Avro Bölgesi 2008 yılında bu oranı yüzde 1'e düşürdü. Avro Bölgesi, 2009 yılında sert düşüşle yüzde 5 oranında daralırken, 2010 yılında toparlanarak yüzde 4'lük bir büyüme sergiledi. 2011 yılında yüzde 3 olan ekonomik büyüme, 2012 yılında bir önceki yıla göre 2 basamak düşerek yüzde 1 olarak gerçekleşti.

Küresel krizin başladığı 2008 yılından 2012 yılı sonuna kadar olan dönemde Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi Avro Bölgesinin önemli ülkelerinin ekonomilerinde büyüme oranları azalırken, Türkiye ekonomisi son 3 yılda önemli oranda büyüme gösterdi.

Avro Bölgesinin lider ülkelerinden Almanya'da 2007 yılında gerçekleşen yüzde 3'lük büyüme oranı, 2008 yılındaki krizle beraber yüzde 1'e düştü. 2009 yılında yüzde 5 oranında daralan Almanya ekonomisi son 3 yılda sırasıyla yüzde 4, yüzde 3 ve yüzde 1 büyüme gösterdi.

Avrupa'daki durgunluğun devam etmesi, bölgenin iç ve dış şoklara karşı kırılganlığının da süreceği anlamına geliyor. Çin ekonomisinin büyümesinin yavaşladığına ilişkin işaretlerin artması, Almanya'nın en büyük ihracat ortaklarından birinin talebinin de azalabileceği şeklinde yorumlanıyor.

Avro Bölgesinin en büyük ikinci ekonomisi olan Fransa, 2007 yılında yüzde 2 oranında büyürken, 2008 krizinde bu oran yüzde 0 olarak gerçekleşti. 2009 yılına gelindiğinde yüzde 3 oranında negatif ekonomik büyüme gösteren Fransa ekonomisi 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 2 ve 2012 yılında yüzde 0 büyüme oranına sahip oldu.

Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch geçtiğimiz günlerde, Fransa'nın kredi notunu en iyi seviye olan AAA'dan bir basamak indirerek AA+'ya çekmişti. Fitch not indirimine gerekçe olarak ekonomik büyümede belirsizlik ve artan işsizliği gösterdi. Geçtiğimiz yıl Standards & Poors Fransa'nın kredi notunu AA+'ya, Moody's ise AA1'e indirmişti.

İspanya, 2007  yılında yüzde 3 oranında büyürken, 2008 de bu oran yüzde 1 olarak gerçekleşti. 2009'da ekonomisi yüzde 4 daralan İspanya, 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 0'lık büyüme oranına sahip oldu. Geçtiğimiz yıl ise İspanya ekonomisi yüzde 1 daraldı.

İtalya'nın geçen 6 yılki büyüme oranlarına bakıldığında ise İspanya'dan daha kötü bir ekonomik büyüme performansına sahip olduğu görülüyor. 2007 yılında yüzde 2 oranında büyüyen İtalya, 2008 yılında yüzde 1, 2009 yılında yüzde 5 oranında daraldı. 2010 yılında yüzde 2 büyüyen İtalya'da bu oran 2011 yılında yüzde 0 oldu. 2012 yılında İtalya ekonomisi yüzde 2 negatif büyüme performansı gösterdi.

Türkiye'de ise 2007 yılında yüzde 5 olan büyüme oranı, 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ve dünyanın birçok ülkelerini olumsuz yönde etkileyen küresel krizle beraber yüzde 1'e düştü. 2009 yılında tüm dünya ülkelerinde görülen daralma Türkiye'de de yüzde 5 oranıyla kendini gösterirken, son 3 yılda Türkiye ekonomisi sürekli büyüyerek Avro Bölgesi ülkelerini geride bıraktı. 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 9 oranında büyüme gösteren Türkiye geçtiğimiz yıl yüzde 2'lik bir büyüme sergiledi. 

IMF'den Avro Bölgesine çağrı 

Uluslararası Para Fonu IMF,  geçtiğimiz hafta, büyüme konusunda sıkıntı yaşayan Avro Bölgesi'ne faizleri daha fazla indirmesi gerektiği konusunda çağrıda bulunmuştu.

IMF, Avro Bölgesi yetkililerinin bölgede yaşanan krize geç ve yetersiz müdahale ederek ekonomik canlanmayı riske attığını ifade ederken, Avro Bölgesi'nde sistemin hızlı hareket etmesini engelleyen merkezi güçler yüzünden büyümenin engellendiğini savunmuştu. IMFyönetimine göre, Avrupa Merkez Bankası'nın negatif faiz oranlarını da kapsayan daha fazla faiz indirimine gitmesi gerekiyor. Avro Bölgesi'ndeki soruna karşı parça parça atılan adımların güvenleri sarstığını belirten IMF, bu durumun birliğin strese karşı savunmasız ve kırılgan hale gelmesine neden olduğu görüşünü ileri sürüyor.

aa

309 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın