• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

17 Aralık'ta Türkiye'de ekonomiye, siyasi istikrara, demokratik kazanımlara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 Aralık'ta Türkiye'de ekonomiye, siyasi istikrara, demokratik kazanımlara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi. Emniyet ve yargı başta olmak üzere devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak, Türkiye siyaseti yeniden tasarlanmak veya yeniden dizayn edilmek istendi. Türkiye'nin rotası, istikameti değiştirilmek istendi. Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle, bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik" dedi.

Başbakan Erdoğan, Berlin'deki Alman Dış Politika Cemiyeti'nde yaptığı konuşmaya, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in daveti sonucu Almanya'ya yaptığı resmi ziyaret vesilesiyle Alman Dış Politika Cemiyeti'nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.

Bu buluşmanın ardından Şansölye Merkel ile çalışma yemeğinde bir araya geleceğini ve gündemdeki konuları etraflıca değerlendireceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, yine bugün Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier ile Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sigmar Gabriel'le de bir araya gelerek, dış politika ve ekonomiye ilişkin iki ülke gündemindeki meseleleri ele alacaklarını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, akşam saatlerinde de Berlin Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin düzenlediği yaklaşık 5 bin kişinin katılacağı bir buluşmada vatandaşlarla bir araya geleceğini belirterek, ziyaretinin Türkiye-Almanya ilişkileri ve işbirliği açısından önemli neticelere vesile olacağını umduğunu dile getirdi.

2014 yılının Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından daha ilk haftalarından itibaren yoğun bir trafiğe sahne olduğunu belirten Erdoğan, "Önceki hafta Brüksel'de Avrupa Birliği yetkilileriyle önemli temaslarımız oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Hollande geçen hafta ülkemizi ziyaret etti. Sayın Cumhurbaşkanımız yine geçen hafta İtalya'yı ziyaret etti. Bizim bugünkü Berlin temaslarımızın ardından İspanya'dan ülkemize bir resmi ziyaret gerçekleşecek. Bu yoğun trafik, öyle umuyorum ki yıl boyunca devam edecek" şeklinde konuştu.

"2014 yılı Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri bakımından tarihi bir yıl olacak" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Esasen, dünyamızın son yıllarda şahit olduğu önemli hadiseler, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini, Türkiye'nin AB üyesi olmasının hayatiyetini net bir şekilde ortaya koydu. Küresel finans krizi, Arap uyanışı, Suriye ve Mısır meseleleri. Özellikle bunlar başta olmak üzere çok sayıda gelişme, aslında Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne değil, Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye olan ihtiyacını hepimizin görmesini sağladı. Bakınız burada birkaç noktayı özellikle vurgulamak istiyorum. Türkiye ekonomisi, 2002-2012 arasındaki 10 yılda ortalama yüzde 5 büyüme kaydetti. Milli gelirimiz üç kattan, ihracatımız ise dört kattan fazla artış kaydetti. Artan nüfusa rağmen işsizlik azaldı. Türkiye ekonomisinin en önemli sorunlarından olan yüksek ve belirsiz enflasyon dönemi artık geride kaldı. Borçlanma faizleri düştü, borçluluk oranı ciddi şekilde azaldı ve bütçemiz sarsılmaz bir disipline kavuştu. Bunun yanında finans ve bankacılık alanında, mali alanda çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirdik. Türkiye'de ekonomik büyümenin ve demokratikleşmenin önündeki en büyük engellerden biri terör meselesiydi. Terörün sosyal maliyeti kadar ciddi bir ekonomik maliyeti vardı. Ayrıca terör, sağlıklı bir ortamda reform yapılmasını, siyasetin süreçlere egemen olmasını engelliyordu. Yoğun gayretlerimiz neticesinde terör meselesi çözüm yoluna girdi diyebilirim. Çünkü son 1 yılı aşkın süredir Türkiye terör nedeniyle kayıplar yaşamıyor." 

Başbakan Erdoğan, "Yine Türkiye'de ekonomik büyümenin ve demokratikleşmenin önündeki bir başka engel de vesayet sistemi, devlet içine sirayet eden çete ve örgütlerdi. 11 yıl içinde verdiğimiz yoğun mücadele sayesinde bu sorunların çözümü yolunda da önemli mesafe kaydettik" ifadesini kullandı.

"Türkiye artık yeni bir döneme giriyor" -

"17 Aralık tarihinde Türkiye'de ekonomiye, siyasi istikrara, demokratik kazanımlara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Emniyet ve yargı başta olmak üzere, devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak, Türkiye siyaseti yeniden tasarlanmak veya yeniden dizayn edilmek istendi. Türkiye'nin rotası, istikameti değiştirilmek istendi. Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle, bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik.

İki ay sonra 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler, Türkiye için tarihi nitelikte bir dönüm noktası olacaktır. Açıkçası, 30 Mart'ta demokrasinin, istikrarın, özellikle de siyasetin çok büyük bir zafer elde edeceğine, eski Türkiye'yi artık kapatıp, yeni Türkiye çağını başlatacağına inanıyorum. Gerçekten de Türkiye artık yeni bir döneme giriyor. Bu yeni dönemde Yeni Türkiye'de geçmişten bugüne kadar devam eden bazı engeller ve sorunlar artık olmayacak. Örneğin ekonomi, direncini ispat etmiş şekilde daha fazla istikrar ve güven zemininde büyümesini sürdürecek."

Başbakan Erdoğan, "Terör meselesinin çözümüne yönelik sabotajlara yeltenenler 30 Mart'tan itibaren umutlarını tamamen yitirecekler. Demokratikleşmenin önündeki engeller kalkmış olacak ve Türkiye'nin reform kapasitesi daha da artacak. En önemlisi de 30 Mart'la birlikte çözüm sürecinin, bütün sorunların çözüm aracının siyaset olduğu herkes tarafından kabul edilecek ve siyaset güç kazanacak" diye konuştu.

"Umuyorum ki vesayet özlemlerinden vazgeçecekler" -

Hükümet olarak 11 yıldır Türkiye'yi normalleştirmenin, Türkiye'yi Avrupa Birliği standartlarına kavuşturmanın mücadelesini verdiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu mücadelede çok sayıda engelle, çok sayıda provokasyon ve sabotajla karşılaştık. Reform sürecini engellemek ya da yavaşlatmak için hükümetimize çok sayıda tuzaklar kuruldu. En son 17 Aralık tuzağının da bozulmasıyla artık siyaset dışı güç odakları, umuyorum ki vesayet özlemlerinden de vazgeçecekler. Bunun da Türkiye'nin normalleşmesinde çok önemli bir adım olacağını artık görüyorum ve buna da inanıyorum. 2023 yılı çok önemli bir yıl dönümünü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümünü kutlayacağımız bir yıl olacak. Bu anlamlı yıl dönümü için çok büyük hedefler belirledik. Önümüzdeki 9 yıl içinde büyüyen ekonomiyle, hızla gerçekleşen reformlarla, barışçıl dış politikamızla, Avrupa Birliği katılım sürecimizle, 2023 hedeflerimize ulaşacağımızdan hiç şüphem yok."



319 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın