• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Laurent Bili: ''AK Parti'nin 2000'li yılların başında iktidara gelmesiyle Türkiye'de büyük değişimler olduğunu düşünüyorum.

Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili, AK Parti'nin 2000'li yılların başında iktidara gelmesiyle Türkiye'de büyük değişimler olduğu değerlendirmesinde bulunarak, "Modernleşme politikası ve Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin başlaması, yurtdışından çok büyük yatırımlarla ekonomik kalkınmayı beraberinde getirerek bazı tabuların aşılmasını sağladı" dedi.

Bili, 2000'li yılların başından bu yana ülkede görülen değişimler, Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkiler ile Türkiye gündemine yönelik AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Türkiye'de 1995-1998'de baş müsteşar ve baş katiplik yapan Fransız Büyükelçi, 1990'lı ve 2000'li yıllar arasında ülkede kaydedilen değişimlerden bahsetti.

 Bili, "AK Parti'nin 2000'li yılların başında iktidara gelmesiyle büyük değişimler olduğunu düşünüyorum. Modernleşme politikası ve Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin başlaması, yurtdışından çok büyük yatırımlarla ekonomik kalkınmayı beraberinde getirerek bazı tabuların aşılmasını sağladı. Bence, dönüşüm daha çok 2000'li yıllarda oldu" dedi.

2011 yılında Türkiye'ye döndükten sonra dikkatini çeken değişimlere örnekler veren Fransız Büyükelçi, altyapı kalitesindeki gelişmeler sayesinde ulaştırmada büyük kolaylıklar gördüğünü belirtti. Bili, "1990'lı yıllardan hatırladığım bazı anılarım var. Örneğin o dönemde, çift yollar o kadar dardı ki bir anda ters yönden gelen 4 farla karşı karşıya kalıyordum. Şimdi bunlar tamamen ortadan kalkmış, bugün bunlardan gülerek bahsediyorum" diye konuştu. Bili, Türkiye'de son dönemde görülen toplumsal olaylara ilişkin, "dinamik bir toplumda yaşıyoruz" dedi.

Gezi olaylarına da değinen Bili, "Bunun demokratik olgunlaşmanın işareti olduğunu düşünüyorum. Dış olayların, karışıklığın, olaylardan yararlanmak isteyenlerin olması da bazı şeylerin doğal düzeni. Bunları kontrol altında tutmak için demokratik şekilde hareket etmek gerekli" ifadelerini kullandı.

Türkiye gündemine yönelik Bili, şu değerlendirmelerde bulundu: "Seçim dönemindeyiz, dolayısıyla gündem yoğun. Mart ve Ağustos'ta, büyük ihtimalle gelecek yıl da demokrasi kendini gösterecek. Biz bunu özellikle, Türkiye-AB müzakereleri paktının parçası olan temel özgürlüklerin korunması anlamında takip ediyoruz."

Türkiye'nin yüzünü Avrupa'dan Afrika veya Ortadoğu'ya çevirdiği iddialarına da değinen Fransız Büyükelçi Bili, Türkiye'nin Avrupa'ya sırtını çevirdiğini düşünmediğini söyledi. Bili, bu iddiaların Türkiye'nin coğrafi durumu ve tarihi açısından "saçma" olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye, daha dinamik, modern bir ülke haline gelerek, yeni ufuklara açılıyor ve bu doğal bir gelişim" dedi.

Birkaç yılda Türkiye'de yaklaşık 30 Afrika büyükelçiliğinin açıldığına, daha önce bu sayının en fazla 10 kadar olduğuna dikkati çeken Bili, AA'nın da Fransızca konuşulan Afrika ülkelerine Türkiye'nin sesini duyurmasının son derece doğal olduğunu kaydetti. Bili, "Daha da küresel bir dünyadayız. Aktörlerin her yerde olma isteği normal" dedi.

Fransa-Türkiye ilişkilerinin sıkı olduğunu belirten Bili, geçen ay Cumhurbaşkanı François Hollande'ın ziyaretinin diplomasi için tarihi önem taşıdığına işaret etti. Bili, iki ülkenin de gerilime neden olan konuları bir kenara bırakmaya ve geleceğe bakmaya karar vermesi gereken bir dönemde olunduğunu, birlikte yapılabilecek çok şey bulunduğunu belirterek, Türkiye ve Fransa'nın coğrafi durumu, çıkarlarının kesişmesi nedeniyle Afrika da dahil birçok alanda işbirliği yapılabileceğini belirtti. Bili, "Afrika ile ilgilenen ne kadar çok Avrupa ülkesi olursa, bu Afrika kıtası için de daha iyi olur" dedi

Orta Asya ve Ortadoğu gibi bölgelerde de Fransa ve Türkiye'nin birlikte çalışabileceğini anlatan Bili, diplomatik ilişkiyle de bağlantılı olduğunu belirttiği ekonomi alanına dikkati çekti. 

"GDF-Suez, yaklaşık bir asır Sinop'ta"-

Nükleer enerji projelerinin 60, 90 yıllık anlaşmalara dayanması nedeniyle önemli olduğunu vurgulayan Bili, Sinop'taki nükleer santral projesinin Japon-Fransız ortaklığında yapılacağını, dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden biri olan GDF-Suez'in uzun vadede santralin işletmesini üstlenmesinin konuşulduğunu, dolayısıyla şirketin yaklaşık bir asır Sinop'ta olabileceğini söyledi. Bili, bunların hafife alınmaması gereken ciddi konular olduğunu, iyi ilişkileri yansıttığını vurguladı.

Orta Afrika Cumhuriyeti'nde muhtemel ortak operasyon-

Başta Orta Afrika Cumhuriyeti olmak üzere, iki ülke arasındaki askeri işbirliği ihtimalinden de söz eden Bili, "Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, EUFOR (Avrupa Birliği Gücü)- Orta Afrika Cumhuriyeti operasyonuyla ilgilendiğini belirtti. Karar verebilmeleri için Türk yetkililerle çalışıyoruz, mümkün olan en fazla bilgiyi veriyoruz. Bölgede olmanın bizi birbirimize yaklaştıran unsurlardan olduğunu düşünüyorum. Gücü komuta edeceği için Fransa'nın önemli bir rolü olacak. İlişkilerimizi somut projeler üzerinden güçlendireceğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.



363 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın