• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Davutoğlu saldırıya uğrayan Mevlana Camisi'ni ziyaret etti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz yıl saldırıya uğrayan Mevlana Camisi'ni ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, "Merkel'in de vurguladığı gibi İslam'ın Almanya'nın asli unsuru olduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Alman mevkidaşı Merkel'le gerçekleştirdiği görüşmenin ardından geçtiğimiz yıl saldırıya uğrayan Mevlana Camisi'ni ziyaret etti. Davutoğlu, caminin devam eden inşaatı hakkında yetkililerden bilgi aldı. Cami ziyaretinin ardından açıklamalarda bulunan Davutoğlu, son yıllarda artan ırkçı eylemlere vurgu yaparak, "Son yıllarda Avrupa'da artan ırkçı eylemler maalesef İslam karşıtlığına, İslamafobiye dönüşmüş durumda. Bunun da en sembol yerlerinden biri Mevlana Camii. Geçen sene Ağustos ayında yatsı namazından sonra ibaret sırasında başlayan bir yangın, arkasından tüm binayı gördüğünüz gibi etkisi altına almış bir yangın. Tabi Avrupa'daki son dönemde artan İslam karşıtlığının en çarpıcı ve en üzücü alanlarından birisi. Bugün sayın Merkel'le de tüm bunları detaylı olarak görüştük. Dün nasıl terör saldırısı karşısında Fransa'da dayanışma sergilemişsek Avrupa'daki İslam karşıtlığı ve diğer yabancı düşmanlığına dönük faaliyetlerde de aynı dayanışmayı sürdürmemiz lazım. Terörün ve şiddetin her türlüsü kesinlikle kabul görmemiştir. Birisine tahammül gösterilemez. Bu çerçevede Müslümanların mevcudiyeti Almanya'da ve Avrupa'da asli bir mevcudiyettir. Asırlarca süren bir İslam geleneği bu topraklarda vardır. Çok kültürlü gelenek çerçevesinde de Müslümanlar, Hıristiyanlar her ırktan ve her dinden insanlar paylaşmaya devam edecekler. Biz bu gelişmelerden duyduğumuz kaygıyı her platformda dile getiriyoruz" dedi.

Türkiye'nin her zaman gurbetçi vatandaşlarının yanında olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Bugün sabah sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle de bir araya geldiğimizde kendilerine ifade ettim. Kültürlerini, dillerini, geleneklerini, inançlarını koruma konusunda 3 milyonu aşkın Almanya'daki vatandaşımız her zaman Türkiye'yi yanlarında bulacaklar. Hiçbir zaman sahipsizlik duygusuna kapılmamalıdırlar. Bugün bu bilinç gittikçe yayılıyor ve sayın Merkel de bu konuda Alman hükümetinin her zamanki gibi duyarlı davranacağı konusunda gerek basın toplantısında, gerek içeride çok ciddi tespitlerde bulundu. Avrupa kıtasını bütün bu aşırı yaklaşımlardan ve dinleri ötekileştiren, kutuplaştıran yaklaşımlardan arındırmak durumundayız. Bu kritik tarihi süreçte herkesin üzerine önemli görevler düşüyor. Ben bir kez daha Mevlana Camii'nin yapımını sürdüren vatandaşlarımıza, derneklerimize teşekkür ediyorum. Onların buradaki onurlu ve vakur duruşu Türkiye'nin duruşudur. Biz nerede olursa olsun, ne zaman olursa olsun hangi ibadethane olursa olsun hepsine yönelik saldırıyı hep kınadık, bundan sonra da yakından takipçisi olacağız" dedi.

PEGİDA ve ırkçı saldırılar hakkında da konuşan Davutoğlu, "Bu Almanya'nın kendi iç düzenlemeleri içinde çözülecek bir mesele. Ancak Dresden'de bu PEDİGA ırkçı yaklaşımlar etrafında yapılan İslam karşıtı gösteriler hepimize kaygı verdi. Bu konuda da sayın Merkel'le görüşlerimizi paylaştık. Sayın Merkel'in de bu konuda, Dresden'deki gösteri konusunda net açıklamaları oldu. Bu Almanya'nın iç huzuru bakımından da önemlidir. Bugün kendisinin de vurguladığı gibi İslam Almanya'nın asli unsurudur. Almanya'nın iç barışı, Avrupa'nın iç barışı içinde hepimizin bu tür saldırılar karşısında tam bir teyakkuz halinde olmamıza büyük ihtiyaç duyuyoruz. Bu konuları sayın Merkel'le çok dostane ve açık yüreklilikle paylaştık" dedi.

Almanya'yla yapılması planlanan stratejik işbirliği hakkında da konuşan Davutoğlu, "Aslına basın toplantısında girerken bu konuda bir prensip kararımız vardı. Basın toplantısından sonra tekrar değerlendirdik. Basın toplantısında zikredemediğimiz bu hususu buradan özellikle vurguluyorum. Diğer İtalya'yla, İspanya'yla, Rusya'yla olduğu gibi Almanya'yla da yüksek düzeyli iş birliği mekanizması konseyi kurmaya karar verdik. Şimdiye kadar bunu stratejik değer mekanizması şeklinde dışişleri bakanları olarak yürütüyorduk ve ilk toplantısını bildiğiniz gibi Westerwelle ile ben yapmıştım. Daha sonra sayın Steinmeier'la İstanbul'da yaptık. Bugün Sayın Merkel'le aldığımız kararla bundan sonra bu mekanizmanın düzeyini yükseltiyoruz. Başbakanlarının eş başkanlığında iki yılda bir yapılamasına karar verdik. Yılda bir de Dışişleri bakanlarının koordinasyonları olacak. Dolayısıyla da bu Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin düzeyinin her iki tarafça nasıl önemli gördüğünü yansıtan bir görüşmedir. Bu konuyu da paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bundan sonraki ilk toplandı 2016 Ocak veya Şubat ayında Türkiye'de iki Başbakan'ın eş başkanlığında hükümetler arası konferans şeklinde gerçekleşecek. Bu Türk Alman ilişkilerinde bir dönüm noktasıdır. Çok sayıda bakanlarla ortak bir kabine toplantısı yapmak bizim diğer bazı dost ülkelerle yaptığımız güzel mekanizmalarla Almanya'ya yansıması şeklinde olacak" dedi.

Konuşmasında zulmün her türlüsüne karşı olduklarını belirten Davutoğlu, "Biz, hiçbir dini topluluğa baskıyı, zulmü mazur görmeyiz. Özellikle Avrupa'da son dönemde artan saldırılar konusunda tutumumuzu hep açık bir şekilde ortaya koyduk. Ama bizim 3 milyonu aşkın Almanya'da, 6 milyonu aşkın Avrupa'daki vatandaşlarımız bütün bu saldırılar karşısında vakur, son derece kendinden emin özgüven içinde her birini tebrik ediyorum. Hiçbir zaman şiddete başvurmadılar. Taleplerini hukuk düzeni içinde dile getirdiler. ve bugün bu güzel camide müşaade ettiğimiz gibi saldırılar bir yelin kayaya çarpması etkisi yapar. Kaldığımız yerden bu camilerin inşasına devam edeceğiz. Bütün sivil toplum kuruluşlarının da kararlılığı burada önemli. ve bu topraklarda yaşayan Müslümanlar, bu ülkede eşit olarak din özgürlüğünden istifade eden Müslümanlar bundan sonra da bu özgürlüklerini açıkça kullanabilecekler. Türkiye'de her zaman din özgürlüğünün yanında olacak" dedi.



218 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın