• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Suudi Bakan hacıları suçladı. 4 Türk hacı hayatını kaybetti. 4 Türk vatandaşının İzmir, Sivas, Samsun ve Yozgat'tan kutsal topraklara geldiklerinin belirlendi.

 Mina'da 717 hacının ölmesine 863 hacının ise yaralanmasına neden olan büyük facia. 

Hac'daki Faciada 4 Türk hacı hayatını kaybetti. 4 Türk vatandaşının İzmir, Sivas, Samsun ve Yozgat'tan kutsal topraklara geldiklerinin belirlendi.

Hac'da yaşanan faciada yaralanan Türk hacı Yaşar Tartop'un kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği öğrenildi.


Suudi Arabistan'ın Mina kentinde 'şeytan taşlama' için bekleyen hacıların yaşadığı büyük facianın sebebi ortaya çıktı.

İzdiham şeytan taşlama ibadetini yapan hacıların 3. kattaki şeytan taşlama alanından zemin kata inip Mekke'ye giden ana çıkışa ulaşmak istediği sırada yürüyen merdivenlerde meydana geldiği belirtildi.

Mekke'deki facianın şeytan taşlama alanındaki yürüyen merdivenlerde meydana geldiği öğrenildi.  edindinilen bilgiye göre, Mina'dan yürüyerek gelen ve şeytan taşlama alanına geçen hacılar, doğrudan 3. kata çıkarak şeytan taşlama ibadetini yapıyorlar.

Mekke'deki izdihamın, şeytan taşlama ibadetini yapan hacıların 3. kattaki şeytan taşlama alanından zemin kata inip Mekke'ye giden ana çıkışa ulaşmak istediği sırada yürüyen merdivenlerde meydana geldiği belirtildi.

Ölen ve yaralananların tahliyesi için olay yerinde çalışmaların sürdüğü, bölgeye sevk edilen 4 bin personelin 200 ambulansla olayda hayatını kaybedenleri ve yaralananları hastanelere taşıdıkları bildirildi.


Suudi Sağlık Bakanı Halid el Falih, faciaya "disiplinsiz" hacıların neden olduğunu savundu.

AFP’nin Suudi El Ekberiye televizyonundan aktardığına göre; Bakan Halid, “Hacılar talimatlara uysaydı, bu tip bir kaza önlenebilirdi” dedi. Halid, “birçok hacının yetkiler tarafından konan programa riayet etmeden hareket ettiğini ve bunun facianın nedeni olduğunu" öne sürdü.
 
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bütün İslam dünyasının, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 'bu ibadeti daha güvenli nasıl yapabiliriz', Hac ibadetinin güvenliği konusunda bir uluslararası konferans toplayarak, bir toplantıya bütün İslam dünyasını davet ederek, yıllardır bu ibadette bize yardımcı olan ve gerçekten de bu ibadetin kolaylaştırılması için de çok büyük emek sarfeden Suudi Arabistan'daki kardeşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi yeniden ele alma zarureti hasıl olmuştur" dedi.

Görmez, Mina'daki izdihama ilişkin Hac İdare Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Olayın 90'lı yıllardaki tünel izdihamından sonra neredeyse en büyük facia olduğunu belirten Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz hac ibadeti esnasında hem Arafat konuşmalarımızda hem hacılarımızı aydınlatırken üzerinde durduğumuz en önemli husus bütün İslam dünyasının bir insanın, bir müminin kalbinin, bir müminin en az Kabe kadar değerli ve yüce olduğu fikri ve düşüncesi üzerinde durduk. Öyle anlaşılıyor ki bütün Müslümanların bu konu üzerinde çok durması gerekiyor. Elbette henüz bütün tafsilatıyla olayın vuku bulma şekli hakkında bilgi sahibi değiliz. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, her şeyden önce orada ciddi bir yönetim sorunu var. O insanların sevk ve idaresinden sorumlu olan yöneticilerin, oradaki görevlilerin sevk ve idarede ciddi ihmalleri olduğu anlaşılıyor.

Fakat behemehal bütün İslam dünyasının, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 'bu ibadeti daha güvenli nasıl yapabiliriz', Hac ibadetinin güvenliği konusunda bir uluslararası konferans toplayarak, bir toplantıya bütün İslam dünyasını davet ederek, yıllardır bu ibadette bize yardımcı olan ve gerçekten de bu ibadetin kolaylaştırılması için de çok büyük emek sarfeden Suudi Arabistan'daki kardeşlerimize nasıl yardımcı olabileceğimizi behemehal yeniden ele alma zarureti hasıl olmuştur."

Görmez, en azından İslam İşbirliği Teşkilatı'nın üye bütün hac bakanlarını, din işleri bakanlıklarını ve diyanet işleri başkanlıklarını ve o ülkenin bu konularla ilgili kurumlarını davet ederek, hac ibadetinin güvenliğinin yeniden ele alınması  gerektiğine işaret etti.

Özellikle "Cemerat" adı verilen şeytan taşlama bölgelerinde büyük genişletme çalışmaları yapıldığını anımsatan Görmez, "O kadar geniş mekanlar olduğu halde bu izdihamın nasıl meydana geldiğini ben şahsen anlamakta zorluk çekiyorum" diye konuştu.

İslam dini nazarında bir insanın Kabetullah kadar değerli olduğunun mutlaka ele alınması gerekliliğine vurgu yapan Görmez, hac ibadetinin daha büyük bir güvenlik içerisinde yapılması için çaba ve gayret sarfedilmesini istedi.

İran Hac Bakanlığıyla da görüştüğünü aktaran Görmez, İran'dan gelen 49 kişinin öldüğünü ve 100'e yakın da yaralı bulunduğunu kaydetti.

Afrika'dan gelen pek çok kişinin de vefat ettiğini belirten Görmez, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.

Bayram gününde Kabetullah gibi bir yerden böyle bir haber vermekten üzüntü duyduğunu ifade eden Görmez'in, konuşması sırasında duygulandığı görüldü.

Gazetecilerin yaralıların durumuna ilişkin sorusu üzerine Görmez, "Yaralı olan kardeşlerimizin durumlarında herhangi bir sorun görünmüyor. Doktorlarımız onlara ulaştılar. Onların pek çoğu otellerine intikal etti. Küçük bir takım tedavilerden sonra otellerine intikal etti. Ama bu 18 kardeşimizden en kısa zamanda inşallah müspet haberlerle karşınızda olmayı umut ediyorum" yanıtını verdi.

Olayın nasıl meydana geldiğinin sorulması üzerine de Mehmet Görmez, şunları kaydetti:

"Müzdelife'den Cemerata gelen o insan akımıyla, Cemerat'tan tekrar Müzdelife'ye, tekrar Mina'ya dönen hacı adaylarının karşılaşması neticesinde oluyor. Aslında hem sağdan hem soldan iki koldan Cemerat'tan Mina'ya doğru hareket olunca Müzdelife'den Cemerat'a doğru gelen hacılar iki ayrı grubun arasında kalarak bu sıkışma oluyor. Benim arkadaşlardan edindiğim bir bilgiye göre de pek çok ihtiyar hacı adayı tekerlekli sandalyelerle geliyorlar. Bilhassa tekerlekli sandalyelerle gelenler ile yürüyenlerin karşılaşması neticesinde önce düşmeler, sonra da arkadan çok büyük bir izdiham olunca maalesef altta kalan hacılar olmuş.

Belki bu vesileyle ben milletimize bir hususu daha ifade etmek istiyorum. Ben milletimizin kalbinde Kabetullah'a karşı nasıl büyük bir aşk olduğunu, nasıl bir sevgi olduğunu biliyorum ama tekrar tekrar ifade ediyorum bu hac ibadeti gençken yapılacak bir ibadettir. Bilhassa 60-70 yaşlarımızdan sonra tekerlekli sandalyelerle yahut koltuk değnekleriyle, ağır hastalarla yapılabilecek bir ibadet değildir.

Tekrar tekrar bunu da ifade etmek istiyorum. Mutlaka bir sağlık raporu almadan herhangi bir hacımızın bu ibadeti yapmak üzere buraya getirilmemesi gerektiğini de açıkça tekrar ifade etmek isterim."

Görmez, olayın saat 08.30 ila 09.00 arasında gerçekleştiğini bildirdi.

"Üzülerek belirteyim, köprü değil"

Görmez, "Olayın yürüyen merdivenlerdeki izdihamdan dolayı olduğu söyleniyor. Doğru mu?" sorusunu yanıtlarken, "Bize gelen öyle bir bilgi yok. Burada Enformasyon Bakanlığının yetkilileri vardı, onlara sordum. Onlarda da böyle bir bilginin olmadığını ifade ettiler" dedi.

İzdiham sırasında köprüden düşenler olduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Görmez, "Üzülerek belirteyim, köprü değil. Düz bir yol ancak yolun kenarında Mina'daki geçişleri sağlamak için yapılmış çadırlar var. O çadırların aralarıyla bu yol birleşiyor. Oradan çıkan hacılar ile yoldan gelen hacıların karşılaşması da burada ayrıca bir izdihama yol açmıştır" diye konuştu.

"18 kayıptan bahsettik. Diğer kafile mensupları da oradalar mıymış, yoksa Hac ibadetinin diğer rutinlerini yapmaya gitmiş olabilirler mi?" sorusuna "Telefonlarla ulaşılamadığı için şu anda bir şey diyemiyorum. İnşallah en kısa zamanda onlardan haber alacağız" yanıtını verdi.

Sağlık ekibinin, doktorların ve Diyanet İşleri Başkanlığının merkezinde çalışan herkesin seferber olduğunu anlatan Görmez, TÜRSAB ile irtibat halinde olduklarını belirtti.

İlgili seyahat acentalarının sahiplerinin de konuyu takip ettiğini aktaran Görmez, "4 koldan bu takibi yapmaya devam ediyoruz" dedi.

"Kan bağışı kampanyası başlatabiliriz"

Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hacılara şeytan taşlama ibadetini topluca yaptırdıklarına dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Bizim talimatnamemizde açıkça yazılıdır, o saatlerde herhangi bir hacının şeytan taşlamada olması yasaktır. Biz, daha çok belirli zamanlarda, kalabalığın sakin olduğu zamanlarda hocalarımızın rehberliğinde oraya götürdüğümüz için herhangi bir sorun yaşanacağını zannetmiyorum. Ama ayrıca bilhassa yaralılar için kendi hastanemizde bir kan bağışı kampanyası başlatabiliriz. Bunu hacılarımıza duyurmak isterim. Yapabileceğimiz şey, en azından yaralı kardeşlerimize acil kan ihtiyacı söz konusu ise ilgili makamlarla irtibatlı olarak bu yardımı yapmak düşüncesi içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim."

"Türk hacı adaylarından yaralılar var dediniz, sayısı belli mi?" sorusu üzerine de Görmez, "Şu anda öyle ağır yaralı denilebilecek herhangi bir yaralı, bize gelmiş bilgiler içinde yok. Az önce bir hocamız, parmağından kan kaybına uğramış, o gibi şeyler olmuş. Engel olabilecek bir şey görünmüyor" dedi.

Mehmet Görmez, ayrıca Arafat'a çıkan hacılardan 4'ünün de vefat ettiğini de hatırlattı.


387 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın