• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Türkiye, 2 yıl aradan sonra Avrupa Birliği'ne katılım müzakerelerinde bugün yeni bir fasıl açıyor.

Türkiye, 2 yıl aradan sonra Avrupa Birliği'ne (AB) katılım müzakerelerinde bugün yeni bir fasıl açıldı. Bürüksel'de düzenlenen törene Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımıcısı Mehmet Şimşek ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır katıldı.

Brüksel'de hükümetlerarası konferansla açılacak 17 numaralı "Ekonomik ve Parasal Politikalar" faslı, daha güçlü bir ekonomik yapı oluşturulmasını ve üye ülkeler arasında ekonomik koordinasyonun güçlendirilmesini amaçlayan düzenlemeleri kapsıyor.

 Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinde, son olarak Kasım 2013'te, bölgesel politikalar ve yapısal araçların koordinasyonu faslı müzakereye açılmıştı. Türkiye, 2005 yılında başlayan katılım müzakereleri sürecinde, yaratılan siyasi engeller nedeniyle bugüne kadar müzakerelere konu 33 fasıldan 14'ünü açarken, sadece 1'ini kapatabilmişti.

AB ile temasların son dönemde sığınmacılar krizi nedeniyle artması, katılım müzakerelerinde yeni fasılların açılmasını gündeme getirdi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, 26 Kasım'da, Ankara'nın açılması "en muhtemel fasıl" olarak gördüğü ekonomik ve parasal politikaların, 14 Aralık'ta açılacağını duyurmuştu.

AB Bakanlığının dünkü yazılı açıklamasında, 17. fasılda hiçbir açılış kriteri olmaksızın müzakerelere başlanmasının, "Türkiye'nin bu alandaki yüksek uyum düzeyinin en önemli göstergesi olduğu" vurgulanarak, Türkiye'nin, müzakerelerde yüksek uyum düzeyi sayesinde, gelecek dönemde de tatmin edici bir hızla ilerleyeceği belirtilmişti.

 Brüksel'de bugün yapılan Hükümetlerarası Katılım Konferansı'nda Türkiye'yi Bozkır'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu temsil etti.

17 numaralı Ekonomik ve Parasal Politikalar aslı, üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularını içeriyor. Böylece daha güçlü bir ekonomik yapı oluşturulması ve üye ülkeler arasında ekonomik koordinasyon sağlanması amaçlanıyor.
 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekim ayındaki Brüksel ziyareti sırasında Türk heyeti, enerji (15. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 6 faslın açılmasını teklif etmişti.

 Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 18 Ekim'de Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında ekonomik ve parasal politikaların açılmasını desteklediğini belirtmesi, bu faslın yakın zamanda açılacağına ilişkin beklentileri güçlendirmişti.

Yeni fasılların açılmasının gündeme geldiği bu dönemde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis, mevcut şartlarda 23. ve 24. fasılların açılmasına onay vermeyeceklerini açıklamıştı.

AB'nin 2011 yılında aldığı karar gereği, 23. ve 24. fasıllar, "öncelikli fasıl" statüsü kazanmış, aday ülkelerin katılım müzakerelerine bu iki bölümle başlanması kararlaştırılmıştı.

Bu iki faslın tarama süreçleri 2006 yılında tamamlanmasına rağmen, AB Komisyonu'nun sonuç raporlarını Ankara'ya iletebilmesi, Rum kesiminin vetosunu kaldırmasına bağlı.

 Türkiye'nin AB katılım müzakereleri, 3 Ekim 2005'te başladı.

Bu süreçte 33 fasıldan 14'ü müzakerelere açılırken, sadece bilim ve araştırma faslı kapatılabildi. Açılmayan fasıllardan 17'si Kıbrıs Rum kesimi başta olmak üzere bazı AB üyelerinin siyasi engellemelerine hedef oldu.

"Sermayenin serbest dolaşımı (4. fasıl), şirketler hukuku (6. fasıl), fikri mülkiyet hukuku (7. fasıl), bilgi toplumu ve medya (10. fasıl), gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı (12. fasıl), vergilendirme (16. fasıl), istatistik (18. fasıl), işletme ve sanayi politikası (20. fasıl), trans-Avrupa ağları (21. fasıl), bilim ve araştırma (25. fasıl), çevre (27. fasıl), tüketicinin ve sağlığın korunması (28. fasıl) ve mali kontrol (32. fasıl)".

Bunun yanında, tarama süreci 2006'da sona ermiş olmasına rağmen bugüne kadar yargı ve temel haklar ile adalet, özgürlük ve güvenlik dahil 10 faslın sonuç raporları Ankara'ya iletilmedi. Tarama sonu raporlarının Türkiye'ye verilmemiş olması, bu fasıllarla ilgili açılış kriterlerinin de bildirilmediği anlamına geliyor.

AB üyelerinin tarama sonu raporlarını hala onaylamadıkları fasıllar şöyle:

"İşçilerin serbest dolaşımı (2. fasıl), balıkçılık (13.fasıl), taşımacılık politikası (14. fasıl), enerji (15.fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), dış ilişkiler (30. fasıl), dış, güvenlik ve savunma politikası (31. fasıl), mali ve bütçesel hükümler (33. fasıl)".

Rum yönetimi, 8 Aralık 2009 tarihinde tek taraflı olarak 6 faslı bloke edeceğini açıkladı.

Rumların "ilişkilerin normalleşmesi" şartına bağladığı fasıllar arasında işçilerin serbest dolaşımı (2.fasıl), enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23.fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikası (31. fasıl) bulunuyor.

 Fransa ise Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde 5 faslın açılışını, "üyelikle doğrudan bağlantılı" olduğu gerekçesiyle veto etmiş, daha sonra bu rakamı 4'e indirmişti.

 Fransa'nın tek taraflı olarak bloke ettiği fasıllar, tarım ve kırsal kalkınma (11. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), mali ve bütçesel hükümler (33. fasıl) ve kurumlar (34. fasıl).

Mevcut durumda, siyasi engel konulmayan ve aday ülkelerin genellikle müzakere süreçlerinin son aşamasında açmayı tercih ettikleri 3 fasıl bulunuyor. Bunlar ise kamu alımları (5. fasıl), rekabet politikası (19.fasıl) ve sosyal politika ve istihdam (19. fasıl).

AB ile Türkiye, 2005'te Gümrük Birliği'nin yeni AB üyelerine genişletilmesi amacıyla "Ek Protokol" imzalamıştı.

Ancak, protokolde yeni üyelerden Güney Kıbrıs Rum yönetiminin isminin " KıbrısCumhuriyeti" olarak zikredilmesi üzerine Türkiye, "Ek Protokol'ün imzalanmasının hiçbir şekilde Rum yönetimini tanıma anlamına gelmeyeceğini" vurgulayan bir deklarasyon yayımlamıştı.

AB de Türkiye'nin Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği gerekçesiyle Aralık 2006'da, "Gümrük Birliği'yle doğrudan ilgili" sekiz faslın açılmasını dondurmuştu.

Ek Protokol nedeniyle askıya alınan fasıllar da şunlar:

"Malların serbest dolaşımı (1. fasıl), iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi (3. fasıl), mali hizmetler (9.fasıl), tarım ve kırsal kalkınma (11. fasıl), balıkçılık (13. fasıl), taşımacılık politikası (14. fasıl), gümrük birliği (29. fasıl) ve dış ilişkiler (30. fasıl)".



170 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın