• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Görmez, Fransa'dan Mekke'ye gelen Türk öğrencilerle buluştu.

Görmez, Avrupa'dan umre için Mekke'ye gelen Türk öğrencilerle buluştu.

Görmez, Avrupa'dan umre için Mekke'ye gelen Türk öğrencilerle buluştu.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinin (DİTİB) organizasyonuyla Almanya, Fransa ve Avusturya başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde eğitim gören yaklaşık 2 bin 500 öğrenciyle sohbet eden Görmez, Avrupa'nın değişik ülkelerinde yaptığı cami ziyaretleri sırasında çok sayıda gencin etrafını sararak "Biz umreye gitmek istiyoruz. Bize bu konuda yardımcı olun, sizinle umrede buluşmak istiyoruz." dediğini söyledi.

Görmez, onlara "İnşallah, Allah, bizi umrede buluşturur." dediğini aktararak "Bizleri buluşturan yüce Rabb'imize ne kadar hamdetsek azdır. Buraya gelenler, Rahman'ın misafiridir. Yüce Rabb'imiz, bu umrenizi kabul eylesin." duasında bulundu.

"İbadetlerimiz, bizim gönül dünyamızı imar etmek için vardır." diyen Görmez, umrenin ömrü imar eden ibadet anlamına geldiğini ifade etti.

Gençlerin muhteşem bir medeniyetin çocukları olduğunu vurgulayan Görmez, şöyle devam etti:

"Anneleriniz, babalarınız, Türkiye'de doğmuş olabilir ama siz başka ülkelerde dünyaya geldiniz. Öncelikle yapacağınız en önemli şey, umre ibadetini bir dönüm noktasına dönüştürerek yeni bir hayata atılmaktır. Umre ibadeti, yeni bir sayfa açmak, yeni bir hayata başlamaktır. İnanıyorum ki döndüğünüzde hayatınızın değişmiş olduğunu göreceksiniz. Hayatınızın çok daha güzelleştiğini göreceksiniz."

"Göreviniz Müslüman kimliğinizi muhafaza etmek"

Gençlerin üzerilerine düşen görevin "Müslüman kimliğini muhafaza etmek" olduğuna işaret eden Görmez, "İbrahim Peygamber'in zürriyetinden olduğunuzu asla unutmamaktır. Muhammed Mustafa'nın ümmeti olduğunuzu asla unutmamaktır. Büyük bir tarihin, büyük bir medeniyetin çocuğu olduğunuzu asla unutmamaktır. Bunları unutmadan yolumuza devam etmektir. Önce vereceğiniz büyük karar budur." diye konuştu.

Görmez, dünyanın parçalara bölündüğüne dikkati çekerek şunları söyledi:

"Doğu dediler, Batı dediler. Batı ile Doğu'yu karşı karşıya getirdiler. Halbuki Allah, 'Doğu da Allah'ındır, Batı da Allah'ındır.' buyuruyor. İki Doğu'nun da Rabb'i Allah'tır. İki Batı'nın Rabb'i de Allah'tır. İki Doğu aynı zamanda Kuzey ve Güney'i de içine katarak. Rabb'imiz yüce kitabında böyle ifade eder. Siz bulunduğunuz dünya neresi olursa olsun, dünyayı bir bütün kabul ederek, coğrafyaları bir bütün kabul ederek, bütün insanları 'Hilkatte eş ya da dinde kardeş' görerek, bütün insanları Adem'in çocukları görerek öncelikle bu ayrımları ortadan kaldıracaksınız. Doğu'yu ve Batı'yı birleştirecek rahmete sahip olduğunuzun farkında olarak çalışmalarınızı yapacaksınız. Daima ilimle, hikmetle kendinizi donatacaksınız."

"İslamofobik nefretleri rahmetle söndüreceksiniz"

Öğrencilerden üç şeyi okumalarını isteyen Görmez, şöyle konuştu:

"Allah'ın üç kitabını çok okuyacaksınız. Bir insanı, iki kainatı, üç Kur'an'ı. Kur'an'ı çok okuyarak daima ilim sahip olacaksınız. Daima bilginizi arttırarak yolunuza devam edeceksiniz. İlimden, bilgiden, hikmetten, marifetten hiçbir zaman kopmayacaksınız. Bugün zor bir dünyada yaşıyoruz. Etrafınızı İslamofobik nefretler kuşatmış vaziyette. Bu nefretler düşmanlığa dönüşüyor. İslamofobik nefretleri Mekke'den taşıdığınız rahmetle söndüreceksiniz. Kalbinizle, ruhunuzla Muhammed Mustafa'dan, İbrahim Halilullah'tan, İsmail Zebihullah'tan aldığınız rahmetinizle, sevginizle kuşatarak İslamofobik nefretlere, sevgiyle ve rahmetle karşılık vereceksiniz."

"Yeryüzünde kötülüğü ortadan kaldıran en büyük güç iyiliktir"

Yeryüzünde kötülüğü ortadan kaldıran en büyük gücün iyilik olduğunu aktaran Görmez, kötülüğün, kötülükle ortadan kalkmayacağını; kötülüğü ortadan kaldıracak en büyük gücün iyilik olduğunu vurguladı. Görmez, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Siz ırkçılıkları, rahmetinizle yeneceksiniz. Düşmanlıkları, sevginizle mağlup edeceksiniz. Bulunduğunuz dünyalarda farklı inançları, farklı kültürleri, farklı medeniyetleri ahlak ve hukuk çerçevesinde birlikte yaşatacak bir fikir ve düşünceye daima sahip olacaksınız çünkü biz böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Gayrimüslim komşunuz, sizin sözünüzü, sizin davranışlarınızı gördüğünde 'İslam ne kadar güzel bir din.' demek durumunda kalsın. Herbirimiz örnek olmalıyız. Adı Ahmet olan, adı Mehmet olanlar, adı Hatice olanlar, adı Ayşe, Fatma olanlar, her birimiz aynı zamanda bu mübarek isimleri taşıyoruz. Onların örnek hayatlarını kendi hayatlarımızda göstermeliyiz. İşte bu aynı zamanda İslamofobik nefretleri ortadan kaldıracak en büyük güçtür."

Dünyada büyük acılar yaşandığını anlatan Görmez, şunları kaydetti:

"Küresel güçlerin çatışma alanı haline getirdiği coğrafyada işlenen cinayetlerden dolayı sizler, yaşadığınız dünyalarda asla başınızı öne eğmeyeceksiniz çünkü DEAŞ'ın işlediği cinayetlerden siz sorumlu değilsiniz. Boko Haramların, El Kaidelerin işlediği cinayetlerden, Avrupa'da yaşayan herhangi bir Müslüman sorumlu değildir. Siz hiçbiriniz başınızı öne eğmeyeceksiniz. Bilakis daima başınız dik olarak yürümelisiniz ve bu bizi kuşatan bütün bu kötülükleri nasıl ortadan kaldıracaksınız? Hep birlikte, çalışacağız. Hep ilimle donanacağız, değer üreteceğiz. Bulunduğunuz dünyalarda sürekli değer üretin, bilgi üretin. Değer üretin, başkaları sizin ürettiğiniz değerlerden istifade etsin. Başkalarını sizin ürettiğiniz bilginin ışığından istifade etsin."

Öğrenciler için düzenlenen programın sonunda Görmez şöyle dua etti:

"Yüce Rabb'imiz, ibadetlerinizi kabul etsin, umrenizi kabul etsin, tavafınızı kabul etsin. Buradan avuç avuç sevgi ve rahmet taşımayı Allah sizlere nasip etsin. Buradan Rabb'imizin rızasını, rahmetini, annelerinize, babalarınızı, kardeşlerinize taşımayı nasip etsin, ömürler ihsan eylesin. Cenabıhak, nerede yaşarsanız yaşayın İslam ümmetinin onurlu bir ferdi olarak, İslam'ı güzel yaşayarak, etrafımızdaki bütün insanlara örnek bir hayat yaşayarak, ahlaklı bir hayat yaşayarak yaşamayı hepimize nasip eylesin."
206 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın