• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Paris'e tek ziyaret gerçekleştiren Osmanlı padişahı.

Avrupa’yı ikili ilişkiler kurmak amacıyla ziyaret eden ilk Osmanlı padişahı.


    Sultan Abdülaziz ordusunun başında olmaksızın Avrupa’yı sadece seyahat ve ikili ilişkiler kurmak amacıyla ziyaret eden ilk Osmanlı padişahıdır.

    Sultan Aziz’in yaptığı ilklerden birisi de kendi dönemine kadar hiçbir Osmanlı padişahının yapmadığı ve yapmayacağı, bir dış geziye çıkmış olmasıdır. Sultan Aziz’in, meşhur Avrupa seyahati adı verilen bu gezi, 21 Haziran 1867 ‐ 7 Ağustos 1867 tarihleri arasında tam kırk altı gün sürmüştür. İlk davet Fransa İmparatoru III. Napolyon’dan, Milletlerarası Paris Sanayi Sergisi’nin açılışı münasebetiyle gelmiş, daha sonra İngiltere kraliçesinin daveti bunu takip etmiştir. Sultan Abdülaziz Paris’te çok büyük ilgi görmüştür.
    Sultan Abdülazîz Han, 1867’de Osmanlı târihinde yabancı ülkelere seyâhat eden ilk pâdişâh oldu. Marsilya’da Fransız toprağına ayak bastı. Buradan Paris’e kadar halk, bu ihtişâmlı Osmanlı Pâdişâhı’nı görmek için yollara dökülmüştü. Son derece dindar bir pâdişâh olan Sultan Abdülazîz, Avrupalılar’ın yemeklerinin şer’an mahzurlu olabileceğini düşünerek beraberinde Bolu’lu aşçılar götürmüştü. Kâfilenin ihtişâmı öyle göz kamaştırıcı bir görkeme sahipti ki, Fransız köylüleri, bu aşçıları, devlet adamı paşalar veya hânedân mensubu şehzâdeler zannederek yerlere kadar eğilip temennâlarla selâmlıyorlardı.

Sultan Abdülazîz, Paris’te büyük bir törenle III. Napolyon tarafından karşılandı. Şerefine verilen yemekte yanına oturan III. Napolyon’un:

“–Ekselans Hazretleri! Girit için en güzel çözüm yolu olarak, adanın Yunanistan’a terkini düşünseniz!..” demesi üzerine Sultan celâllendi.

O, diplomatik münâsebetlerde zaaf gösterecek bir pâdişâh değildi. Bundan dolayı, bu kendisini yoklama mâhiyetindeki suâle şu cevabı verdi:

“–Ekselans! Osmanlı Devleti, yirmiyedi sene Girit için kan döktü. Her karış toprağını mübârek şehîd kanları ile suladı. Ordumda tek bir asker, donanmamda tek bir sandal kalana kadar ecdâdımın mîrâsını korumak mecbûriyetindeyim…”

Beklenmeyen bu şiddet karşısında III. Napolyon, Sultan’dan özür dilemek zorunda kaldı.

    Fransa gezisinden hemen sonra Galler Prensi VII. Edward’ın karşıladığı Londra ziyareti başlamıştır. Londra da çok büyük tezahüratlar altında çılgın alkışlar arasında karşılanan sultan, burada Kraliçe Victorya ile görüştü. Başta tersaneler olmak üzere Londra’nın önemli tarihi ve turistik yerlerini gezen Sultan Abdülaziz on gün sonra Bürüksel’ geçerek kral II. Leopold ile görüştü. Daha sonra Prens Bismarc’ın tavsiyesi üzerine Prusya karalı ve kraliçesi Berlin’e kadar gelerek kendisiyle görüştüler. Aslında Berlin seyahati davetini özürleri sebebiyle kabul edemeyen Sultan Aziz’le görüşülmesini Prens Bismarc Prusya kralı ve kraliçesine özellikle tavsiye etmişti. İstanbul’ a dönerken Viyana Garı’nda Avusturya İmparatoru ve Macaristan Kralı tarafından karşılandı. Sonra Budapeşte’ye uğradı ve Vidin yoluyla İstanbul’a döndü.

MÂBEYN‐İ HÜMÂYÛN BAŞKATİBİ VE SULTAN ABDÜLAZİZ’İN 
AVRUPA SEYAHATİ SIRASINDA TERCÜMANI OLAN MERHÛM HALÎMΠEFENDİ’NİN NOTLARI;

Cennet-mekân Firdevs-âşiyân Sultan Abülazîz Han Hazretlerinin Avrupa Seyahatnâmesidir.

Zât‐ı hilâfet‐meâb Hazret‐i Şehinşâhî’nin niyât‐ı âliye ve efkâr‐ı sâmiye‐i mülûkâneler Devlet‐i ‘Aliyye ve saltanat‐ı seniyyelerinin tezyîd‐i şân u şevketi ve düvel‐i muazzama hükümdârânı ile teyemmünen câri olan münâsebât‐ı dostâne ve musâfât‐ı hâlisânelerinin takarrur ve takviyyeti ile beraber Avrupa ahâli‐i mütemeddinesinin usûl‐i muntazama ve ahvâl‐i müsellemelerinin bizzât müşahedesi ile mazhar oldukları servet ve sa`âdet‐i hâle ahâli ve teb’a‐i şâhânelerinin dahi nailiyyeti kaziyye‐i hayriyyesine ma’tûf olmakdan nâşi işbu bin iki yüz seksen (Hicrî: 1280)20 sene‐i bâhiri’l‐meymenesinde Paris’de küşâd olunan sergiye Fransa İmparatoru haşmetlü Louis Napolyon21 (III. Napolyon: 1808 ‐1873) Haz‐retlerinin vukû’ bulan dâvetine taraf‐ı eşref‐i cenâb‐ı hilâfet‐penâhîlerinden icâbet buyrulduğuna binâen bu keyfiyyet zât‐ı imparatorîye bâis‐i fahr ve meserret olmasıyla derhâl büyükelçilik unvanıyla nezd‐i Devleti Aliyyede bulunan Mösyö Bure Cenablarına bir vapur–i mahsus irsaliyle tâ Paris’e kadar maiyyet‐i mealîmenkâbet hazret‐i şâhânede bulunmasını tasvîb ve li‐ecli’l‐istiklâl donanmasından ba’zı sefâini dahi Kâlâ‐i Sultaniyye irsâl ve tesrîb etmiş olduğundan sene‐i merkûme Saferü’l‐hayr’ının onsekizinci Cuma günü zât‐ı şevket‐simât cenâb‐ı pâdişâhî Sâlât‐ı Cuma’yı Ortaköy Camii‐i envâr‐ı lâmi’nde ba’de’l‐edâ Beşiktaş Saray‐ı muallâ’ları pîşgâhında ikamet üzere bulunan Sultâniye vapur‐i hümâyûnları’na kadem kadem‐nihâde‐i âtıfet ve saat sekiz kararlarında tahrîk‐i çarh‐ı mesa’adetle mevâki’‐i mahsûsadan toplar endaht olunarak sevahil‐i münasebede saf‐beste‐i kıyam olan asâkir‐i nusret‐me’ser‐i şâhâne tarafından nevbet‐i âteş usûlünün icrâsıyla beraber “padişahım çok yaşa!” daavât‐ı hayriyyet ihtivası îfâ kılınarak ve vükâlâ ve süfera ve me’mûrîn ve bendegân başka başka vapurlar ile adâlâr açıklarına kadar teşyî’ eyleyerek levâzım‐ı musâdakat ve mutâvaatkârî icrâ ve ikmâl olunmuşdur22. Yevm‐i mes’ûd‐i mezkûrun ahşamîsi bi‐lutfi Te’âlâ eser‐i tâli’‐ ferhunde‐mütâli´‐i hazret‐i şâhâne olarak hava gayet güzel ve mu’tedil olduğundan ma’iyyet‐i bâhiri’l‐meymenetCenâb‐i mülûkânede bulunan Pertev Piyale vapur‐i hümâyûnu’yla sefîr‐i mûmâileyhin süvâr olduğu vapur birlikte bulunduğu halde ol gece Marmara açığı ve mevâki’‐i sâire‐i ma’lûme sevâhili kemâl‐i huzur ve istirahatle mürûr olunarak ferdâsı Cumaertesi günü Bahr‐i Sefid Boğazı cânibine vasıl olunmuş ve muhessenât‐ı asriyye ve hüsn ve ikdâmât‐ı mütemâdiye‐i Hazret‐i şehinşâhi cümle‐i cemilesinden olarak Boğaz‐ı mezkûrun mevâki’‐i lâzime ve mukteziyesinden gayet metîn ve tarz‐ı nevîn ve bihîn üzere inşa ve ikmal olunmuş olan kılâ’‐i şâhâne pişgâh‐ı mehâbet‐nümâsından güzâr oldukça her birerlerinden başka başka icâb‐i mikdar toplar ve asker‐i mevcud câniblerinden nevbet‐i âteş usülü tüfenkler endaht olunup asâkir‐i merkume ve mekâtib‐i mahalliye şakirdânı taraflarında dahi mu’tâd üzere nidâ ve duâlar icrâ olunarak bi’t‐devleti ve’l ‐ikbâl Ka’la‐i Sultaniye’ye hüsn‐i muvâsâlât buyrulmuş ve Fransa Devlet‐i Fahîmânesi’nin sefâin‐i mersûlesi dahi orada bulunmuş olduğundan derûn‐i sefâinde bulunan asâkir‐i ecnebiye tarafından resm‐i alkışın icrâsı ve topların dahı endahtıyla berren ve bahren izhar ve ibrâz‐ı şâdmânî ve meserret kılınmış olmasıyla asâkir ve ahâli‐i sadıkâlârını taltîf ve mahall‐i mezkûrda birkaç saat ârâm ve elçi‐i mümâileyh vasıtasıyla sefer‐i merkûmde bulunan amiral ve zâbitân ve saireyi huzur‐ı hümâyûnlarına müsûl şerefine nailiyetle ve ba’zılarına nişân‐ı zîşanlar ihsanıyla bekâm buyruldukdan sonra oradan dahi hareketle ol gün ol gece mütemâdi gidilüb ferdâsı Pazar günü Sakız ve Midili mevâki’‐i pîşgâhından ve Pazarertesi günü dahi Memâlik‐i Yunan sevâhili açıklarından mürûr ile Salı günü sabahleyin Sicilya’daki Yanardağın retlerinin vukû’ bulan dâvetine taraf‐ı eşref‐i cenâb‐ı hilâfet‐penâhîlerinden icâbet buyrulduğuna binâen bu keyfiyyet zât‐ı imparatorîye bâis‐i fahr ve meserret olmasıyla derhâl büyükelçilik unvanıyla nezd‐i Devleti Aliyyede bulunan Mösyö Bure Cenablarına bir vapur– i mahsus irsaliyle tâ Paris’e kadar maiyyet‐i mealîmenkâbet hazret‐i şâhânede bulunmasını tasvîb ve li‐ecli’l‐istiklâl donanmasından ba’zı sefâini dahi Kâlâ‐i Sultaniyye irsâl ve tesrîb etmiş olduğundan sene‐i merkûme Saferü’l‐hayr’ının onsekizinci Cuma günü zât‐ı şevket‐simât cenâb‐ı pâdişâhî Sâlât‐ı Cuma’yı Ortaköy Camii‐i envâr‐ı lâmi’nde ba’de’l‐edâ Beşiktaş Saray‐ı muallâ’ları pîşgâhında ikamet üzere bulunan Sultâniye vapur‐i hümâyûnları’na kadem kadem‐nihâde‐i âtıfet ve saat sekiz kararlarında tahrîk‐i çarh‐ı mesa’adetle mevâki’‐i mahsûsadan toplar endaht olunarak sevahil‐i münasebede saf‐beste‐i kıyam olan asâkir‐i nusret‐me’ser‐i şâhâne tarafından nevbet‐i âteş usûlünün icrâsıyla beraber “padişahım çok yaşa!” daavât‐ı hayriyyet ihtivası îfâ kılınarak ve vükâlâ ve süfera ve me’mûrîn ve bendegân başka başka vapurlar ile adâlâr açıklarına kadar teşyî’ eyleyerek levâzım‐ı musâdakat ve mutâvaatkârî icrâ ve ikmâl olunmuşdur22.Yevm‐i mes’ûd‐i mezkûrun ahşamîsi bi‐lutfi Te’âlâ eser‐i tâli’‐ ferhunde‐mütâli´‐i hazret‐i şâhâne olarak hava gayet güzel ve mu’tedil olduğundan ma’iyyet‐i bâhiri’l‐meymenet Cenâb‐i mülûkânede bulunan Pertev Piyale vapur‐i hümâyûnu’yla sefîr‐i mûmâileyhin süvâr olduğu vapur birlikte bulunduğu halde ol gece Marmara açığı ve mevâki’‐i sâire‐i ma’lûme sevâhili kemâl‐i huzur ve istirahatle mürûr olunarak ferdâsı Cumaertesi günü Bahr‐i Sefid Boğazı cânibine vasıl olunmuş ve muhessenât‐ı asriyye ve hüsn ve ikdâmât‐ı mütemâdiye‐i Hazret‐i şehinşâhi cümle‐i cemilesinden olarak Boğaz‐ı mezkûrun mevâki’‐i lâzime ve mukteziyesinden gayet metîn ve tarz‐ı nevîn ve bihîn üzere inşa ve ikmal olunmuş olan kılâ’‐i şâhâne pişgâh‐ı mehâbet‐nümâsından güzâr oldukça her birerlerinden başka başka icâb‐i mikdar toplar ve asker‐i mevcud câniblerinden nevbet‐i âteş usülü tüfenkler endaht olunup asâkir‐i merkume ve mekâtib‐i mahalliye şakirdânı taraflarında dahi mu’tâd üzere nidâ ve duâlar icrâ olunarak bi’t‐devleti ve’l ‐ikbâl Ka’la‐i Sultaniye’ye hüsn‐i muvâsâlât buyrulmuş ve Fransa Devlet‐i Fahîmânesi’nin sefâin‐i mersûlesi dahi orada bulunmuş olduğundan derûn‐i sefâinde bulunan asâkir‐i ecnebiye tarafından resm‐i alkışın icrâsı ve topların dahı endahtıyla berren ve bahren izhar ve ibrâz‐ı şâdmânî ve meserret kılınmış olmasıyla asâkir ve ahâli‐i sadıkâlârını taltîf ve mahall‐i mezkûrda birkaç saat ârâm ve elçi‐i mümâileyh vasıtasıyla sefer‐i merkûmde bulunan amiral ve zâbitân ve saireyi huzur‐ı hümâyûnlarına müsûl şerefine nailiyetle ve ba’zılarına nişân‐ı zîşanlar ihsanıyla bekâm buyruldukdan sonra oradan dahi hareketle ol gün ol gece mütemâdi gidilüb ferdâsı Pazar günü Sakız ve Midili mevâki’‐i pîşgâhından ve Pazarertesi günü dahi Memâlik‐i Yunan sevâhili açıklarından mürûr ile Salı günü sabahleyin Sicilya’daki Yanardağın sil azim şenlikler tehiye ve istihzâr kılınmış ise de Meksika İmparatoru’nun vak’a‐i müteellimesi23 hasbe’l‐usûl bunların icrâsına mani’ olmasıyla bu keyfiyet imparator‐i müşârünileyhe ve gerek ahali‐i Fransa’ya bâis‐i esef‐i ferevân olarak mâ’mâfih resm‐i geçîd icrâ ve ba’dehû saray‐i imparatorîde dahi bir cesîm ziyâfet i’tâ olunarak ve eyyâm‐ı sairede dahi zât‐ı cenâb‐ı mülûkâne devlet ve milletçe lüzûm‐ı hakîkisi derkâr olan mahall ve mevâki’ geşt ü güzar ve seyr u temâşâ eyleyerek onbir gün ikametle âlâfranga Temmuz’u üçüncü Çeharşenbe günü saat sekiz râddelerinde Paris’den hareketle tertîb olunan kara vapuruna rakiben nısfü’l‐leylde Fransa memâlikinden İngiltere karşısında ve sahil‐i bahrde bulunan Bolanya şehrine azîmet ve ol gice burada beytûtet ve istirahatle Bolanya şehrine azimet ve ol gice burada beytûtet ve istirahatle ferdâsı yine bir takım icrây‐ı şehrâyîn ile beraber Fransa vapuruyla İngiltere ülkesinden Dover nam mahale muvasâlât itmişdir.


466 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın