• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Strasbourg'da ortak basın toplantısı düzenledi.

Adalet Bakanı Bozdağ: 'Türkiye'nin Ekonomisi Her Türlü Şoka Karşı Dayanıklı.'

Adalet Bakanı  Bekir Bozdağ,  Deniz Yücel'in tutuklanmasıyla ilgili, "Bağımsız Türk yargısının verdiği kararlardır, siyasi kararlar değildir" dedi.

Adalet Bakanı  Bekir Bozdağ,  Avrupa Konseyi Genel Sekreteri  Thorbjorn Jagland ile  Fransa'da ortak basın toplantısı düzenledi.  Bakan Bozdağ,  Die Welt gazetesi  Türkiye muhabiri  Deniz Yücel'in tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine, " Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Kişilerle ilgili bir soruşturma, kovuşturma, bağımsız ve tarafsız Türk yargısı tarafından yapılmaktadır. Sorduğunuz kişiyle ilgili kararı bağımsız Türk mahkemesi vermiştir. Bu kararlar itirazı kabil kararlardır. Bu kararı kendi içinde kabul etmeyenlerin etkili başvuru yolları vardır. Bunların hepsini ilgili yargı makamları değerlendirecektir. Bunlar bağımsız Türk yargısının verdiği kararlardır, siyasi kararlar değildir" açıklamasını yaptı. 

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Strazburg'da Avrupa Konseyi ve Aihm'i ziyaret etti. Bozdağ bu akşam ve yarın Strazburg'da yaşayan Türkler ve Türk Stk yöneticileri ile buluşacak.
Adalet Bakanı  Bekir Bozdağ, halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliğiyle millete yürütmeyi doğrudan seçme hakkının tanınacağını belirterek, "Bu hakkı milletimiz kullanmaya parlamentodan daha fazla layıktır. 'Milletin seçtikleri hükümeti belirlerse bu demokrasiye uygun ama asıl olan millet bunu belirlerse bu demokrasiye aykırı' demek kabul edilemez. Şu anda atılan adım tam da bunu sağlayacak adımdır." dedi.

Bozdağ,  AK Parti Yurt Dışı Seçim Koordinasyon Merkezince  Fransa'nın  Strazburg kentinde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, yurt dışında yaşayan vatandaşların da  Türkiye'nin büyük bir ülke haline gelmesine katkıda bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin ekonomisi, siyasi istikrarı, güçlü iktidarı, etkin ve iyi yönetimiyle her alanda kaydettiği önemli gelişmelerle dünyanın güçlü ülkeleri arasında yer aldığını anlatan Bozdağ, ülkenin büyük değişimler yaşadığını ifade etti.

Bozdağ,  Türkiye'nin her alanda dünyanın parmakla gösterilir ülkeleri arasında yer alması için çaba göstermeye devam edeceklerini vurguladı.

Ülkenin son 15 yılda 3,5 kat büyüdüğünü dile getiren Bozdağ,  Türkiye'nin zayıf olmasını, enerjisini kendi içinde tüketmesini ve etrafında olanlara duyarsız kalmasını isteyenler bulunduğuna dikkati çekti.

"Türkiye'nin ekonomisi her türlü şoka karşı dayanıklı"

Terörle etkin mücadele edildiğine değinen Bozdağ, terör örgütü DEAŞ'la en etkili ve samimi mücadeleyi de  Türkiye'nin yaptığını belirtti.

Türkiye'nin ekonomisinin içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü şoka karşı dayanıklı olduğunu kaydeden Bozdağ, "Sağlam temelleri vardır. ' Suriye'den mülteci gelmesin' diye duvar örenler, başka tedbirler alanlar var. Bizim yaptığımız harcamalar var. Bizim ekonomimiz bereketli bir ekonomi." ifadelerini kullandı.

Halkoyuna sunulacak anayasa değişikliğiyle öngörülen "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi" ile ilgili görüşlerini aktaran Bozdağ, bu sistemin bir rejim değişikliği olmadığına vurgu yaptı.

Bakan Bozdağ, halk oylamasında "hükümeti doğrudan seçip seçmemenin" sorulacağını bildirerek, "Milletimize yeni bir hak tanınıyor. Hükümeti, yürütmeyi doğrudan seçme hakkı tanınıyor. Bu hakkı milletimiz kullanmaya parlamentodan daha fazla layıktır. 'Milletin seçtikleri hükümeti belirlerse bu demokrasiye uygun ama asıl olan millet bunu belirlerse bu demokrasiye aykırı' demek kabul edilemez. Şu anda atılan adım tam da bunu sağlayacak adımdır." diye konuştu.

Vatandaşların siyasetçilerden akıllı olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Bu vatandaş  Kılıçdaroğlu'ndan da  Bekir Bozdağ'dan da bin defa akıllı. Vatandaş tüm olup bitenleri bizden daha önce algılıyor, değerlendiriyor, hayata geçiriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ne kendileri ne de  Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan için istediklerini dile getiren Bozdağ, bunu  Türkiye ve Türk milleti için istediklerini kaydetti.

"Halka ihtiyacı olmasa Anayasa Mahkemesine giderdi"

Halkın vermediği iktidar yetkisini kimsenin alamayacağını ve kullanamayacağını ifade eden Bozdağ, "Diyoruz ki  Türkiye bundan sonra zayıf iktidarlar görmesin, öyle bir iktidar kurulsun ki hiçbir şekilde o iktidarı millet dışında kimse iktidardan indiremesin. İşte onun adı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir." ifadelerini aktardı.

Bozdağ, iktidar yetkisini sandıkta halkın vereceğine, iktidardan indirme işini de sandıkta yine halkın yapacağına değindi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin adının bile değişim için yettiğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu: 

"Bu sistem gündeme gelince CHP'nin Genel Başkanı, Anayasa Mahkemesine gitmekten vazgeçti. Adı bile yetti. Neden? Halkın oyuna ihtiyacı var.  Anayasa Mahkemesi reddedecekti çünkü müracaatı haksız, anayasaya aykırı. Bu referandumu başarısız kılan şey ne? Halkın iradesi. Halka ihtiyacı var. Halka ihtiyacı olduğu için mahkemeye gitmekten vazgeçti, halkın önüne gitmeye karar verdi. Eğer halk oylaması olmasaydı vallahi giderdi, billahi giderdi. Halka ihtiyacı olmasa yine giderdi.

28 Şubat'ı dün gibi hep beraber yaşadık. Merhum  Necmettin Erbakan Hocamıza, arkadaşlarına bu CHP o gün neler yaptı? Bugüne kadar Saadet Partisinin kapısına hiç gittiler mi? Hocamız rahmetli olalı epey zaman geçti, her yıl anma toplantısı yapılıyor, hiçbir anma toplantısına katıldılar mı? Katılmadılar. Bu halk oylaması olmasaydı  Kılıçdaroğlu'nu hiçbir güç Saadet Partisine götüremezdi, gitmezdi."

"Bütün farklılıkları demokratik teminat altına alıyor"

Bozdağ,  Türkiye'nin sistem değişikliği yapmasının şart olduğunu belirterek, bu olmadığında  Türkiye'nin zaman kaybetmeye devam edeceğini anlattı.

Halka rağmen netice almanın mümkün olmadığını dile getiren Bozdağ, yeni sistemin diğer bir adını "sürekli saygı ve sevginin iktidar olması" diye nitelendirdi.

Adalet  Bakanı Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Hani deniyor ya 'Tayyip Bey'den sonra ne olacak? Bu yetkiler Tayyip Bey'in dışında birinin eline geçerse.' Bu sistem tam da bu yetkiler Tayyip Bey'den sonra da kimin eline geçerse geçsin, farklılıklara, kabullere, renklere, değerlere, herkesin inançlarına daima saygı duyan kişilerin  Türkiye'de iktidar olmasının önünü açmaktadır. O nedenle bu sistem bütün farklılıkları da demokratik bir teminat altına alıyor. İktidar istiyorsan millete saygı duyacaksın."
282 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın