• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

(CFCM) Başkanı Oğraş Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un tutumu olumlu.

'İslamofobi' kelimesinin kullanımını doğru degil, söz konusu olay İslamofobiden ziyade Müslüman karşıtlığı.

    Fransa İslam Konseyi Başkanı Oğraş Macron'un tutumu olumlu.
    Fransa  İçişleri Bakanlığı'nın himayesinde kurulan  Fransa'da tek ve en büyük Müslüman kuruluşunun Genel Başkanı geçtiğimiz günlerde Türk kökenli Fransız vatandaşı Ahmet Oğraş oldu.
  Ahmet Oğraş, Türk kökenli bir vatandaşın böyle bir görevi devralmış olmasının gerek siyasi çevrede gerekse Fransız basını tarafından büyük dikkat çektiğine değindi.
    Oğraş, Fransızların bu konudaki tutumunun kendilerine özel bulmadıklarını ifade ederek, 'Bu tutumlarını normal buluyoruz.  Fransa'da, İslam'la, göçmenlerle ve yabancılarla ilgili hemen her konu dikkat çeker ve gündem olur, aynı zamanda da Fransız halkının gerçek sıkıntılarını unutturur.' dedi.
    Yurtdışında  Türkiye'ye karşı bilinçli bir kampanya yürütüldüğüne vurgu yapan Oğraş 'Bugün biliyorsunuz dünya çapında  Türkiye'ye ve halkın seçmiş olduğu  Cumhurbaşkanı'na karşı bir kampanya yürütülüyor ve herkes bu kampanyadan kendi çıkarları uğruna bir şekilde yararlanma çabası içinde.  Fransa'da da bu tutum gayet de başarılı bir şekilde kendini gösteriyor. Biz bu konuda ne yapmamız gerektiğini biliyoruz ve görevimizi yapacağız. 'dedi.
     Oğraş,  Fransa cumhurbaşkanı Macron'un katıldığı iftar yemeğinde  Fransa İslam Konseyi yeni dönem başkanlığını kendisine devrederek noktayı koyduğunu ve özellikle üç konuda önerilerini sunduğunu,  Fransa İslam Konseyi'nin Müslüman halk ve dernekler tarafından yeteri kadar tanınmamasından dolayı bu konuda daha çok çalışma yapmaları gerektiği, radikalizm konusunda gerekenin yapılması durumunda kendilerine destek olacaklarını, son olarak da imam hatiplerin ve dernek başkanlarının yeterli eğitimi almalarını sağlamaları gerektiğini önerdiğini söyledi.

    Cumhurbaşkanı Macron'un yeni dönemde verdiği tavsiyelerin bir şans olduğunu belirterek 'Daha önceki  Cumhurbaşkanı dini konulara karışmıyordu, İçişleri Bakan'ının daha fazla yaptırımları vardı ve o dönemde maalesef  Fransa'daki şaibeli olaylardan dolayı gündem de çok kötüydü. Zor bir dönem geçirdik ve bu zor dönem sadece  Fransa'ya mahsus değildi,  Avrupa çapında süregelen sıkıntılı bir süreçteyiz' Oğraş ayrıca  Türkiye ve Erdoğan eleştirilerini, Moliere ve çağdaşı yazarların Osmanlı dönemi eleştirilerine benzetti, Fransız edebiyatında özellikle Moliere gibi yazarlar dikkatle incelendiğinde Osmanlı'daki sorunları eleştirirken aslında  Fransa'daki sorunları, kralı ve sistemi eleştirdiklerini, bunu direk olarak ifade edemedikleri için Osmanlı'yı örnek olarak kullandıklarını gördüklerini dile getiren Oğraş 'içinde bulunduğumuz dönem  Türkiye ve Erdoğan eleştirilerinin de bu şekilde olduğuna inanıyoruz' dedi. Oğraş, özellikle  Fransa'daki durum göze alındığında 'İslamofobi' kelimesinin kullanımını doğru bulmadıklarını, söz konusu olayın İslamofobiden ziyade Müslüman karşıtlığı olduğunu belirterek 'Kadın, erkek gözetmeksizin Müslümanlara karşı bir tavır alınmış durumda, ve bu ırkçılıktır.' Oğraş, Bu alanda mücadele edeceklerini ve farklı kesimlerden daha büyük destek göreceklerine inandıklarını, İslamofobi kelimesinin sık kullanıldığı taktirde destek kaybedebileceğinin de altını çizdi.

     Fransa'da her vatandaşın istediği dine inanma ya da inanmama özgürlüğü var. Oğraş ' Fransa'da her vatandaşın istediği dine inanma ya da inanmama özgürlüğü var. ve bu özgürlük anayasa tarafından garantiye alınmış durumda. Biz de bu alandaki mücadelemizi bu özgürlüğümüze dayanarak yapacağız. Arkadaşlarımız gerekli gözlemleri ve incelemeleri yaparak, gerekli adımları atacaklar' dedi.
    Fransa'daki ırkçılığın gittikçe normalleştiğini geçtiğimiz günlerde Creteil'deki camiye yapılan saldırıyı örnek vererek, Ermeni kökenli Fransız saldırganın tıbbi raporla akli dengesi yetersiz olduğu gerekçesiyle serbest kaldığını oysa buna benzer bir olay Müslüman ismi taşıyan bir vatandaş tarafından gerçekleştirilseydi 'evi talan edilip, adı ve kişisel bilgileri deşifre edilir ve hemen terörist ilan edilirdi.' diye konuşan Oğraş, Fransız halkının, Türk ve Müslümanlara karşı sahip olduğu tutumunun değişmesi için gerek siyasilerle gerekse basınla görüşerek çalışmalar yapmaları gerektiğini bu konuda bir imtihan verdiklerini de belirtti.

Fransa'daki Müslümanların en üst çatı örgütlenmesi  Fransa İslam Konseyi (CFCM) Başkanı Ahmet Oğraş, dini teröre alet edenlerle mücadele etmek, bunun için de bir argümanın geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

CFCM Başkanlığı 1 Temmuz'dan itibaren üstlenen Oğraş, CFCM merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya CFCM Başkan Yardımcısı Anouar Kbibech, yönetim kurulu üyelerinden Abdullah Zekri ve Aslam Timol da katıldı.

Oğraş, basın toplantısında iki yıl boyunca yapacağı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

CFCM'yi daha güçlü hale getirmek için çalışmalar yürüteceğini ifade eden Oğraş, çalışmalarını üç aşamada gerçekleştireceğini, önce  Fransa'daki Müslümanların yaşadığı sorunları analiz edeceğini, ikincisi bir yol haritası belirleyeceğini ve son olarak da bunu uygulayacağını kaydetti.

"Dini teröre alet edenlerle mücadele etmek gerekiyor." diyen Oğraş, bunun için bir argümanın geliştirilmesi gerektiğini bildirdi.

Fransa'daki Müslüman entelektüeller, dini derneklerin temsilcileri ve basın mensupları ile bazı konularda beraber çalışacaklarını belirten Oğraş, konseyin kurumsal ve mali yapısında bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini de dile getirdi.

CFCM Yönetim Kurulu Üyesi Aslam Timol ise radikalleşmenin nedenleri üzerinde araştırma yapmak gerektiğini ve radikalleşen insanların çoğu camilerdeki imamlardan dini eğitim almadığını vurguladı.

"Radikalleşme sorununda Fransız devleti de sorumluludur." ifadesini kullanan Timol, toplumda sosyal adaletsizliklerin olduğuna dikkati çekti.

CFCM Başkan Yardımcısı Anouar Kbibech, CFCM'ye bağlı olan ve geçen yıl yeniden hayata geçirilen  Fransa'da İslam Vakfı ile ilgili soru üzerine, vakfın başkanlığına Müslüman olmayan birinin seçilmesinin toplumda tepkiye neden olduğunu ve konunun tartışılmaya devam ettiğini belirtti.

CFCM Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Zekri de "Vakfın başkanlığına bir Fransızın seçilmesi Müslümanlara hakarettir." ifadesini kullandı.

Dönemin  Fransa  Cumhurbaşkanı  François Hollande'ın reform girişimi kapsamında "İslam Vakfı"nın başkanlığına eski İçişleri Bakanı Jean-Pierre Chevenement getirmişti.
578 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın