Macron'un seçim taktigini kullandı. AB yeni sağ’dan rahatsız.
Nazi ideolojisiyle iktidara gelemeyeceğini gören aşırı sağ, kendine yeni bir isim buldu. Avrupa, aşırı sağı önlemek için sağa kayma tehlikesi içine girdi.
19-10-2017
Medyaparis Haber Merkezi
Avrupa'nın siyasi gündemi, Avusturya'da Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz'un sağ popülist söylemlerle elde ettiği seçim zaferi. Avrupa, aşırı sağı önlemek için sağa kayma tehlikesi içine girdi. Bu gelişme Avrupa'da yaşayan Türkleri korkuturken, Türkiye'nin de AB üyeliği umudunu başka bir bahara erteleyeceği anlamına geliyor.
Avrupa ülkelerini kendilerini Yeni Sağ olarak adlandıran bir hastalık sardı. Nazi ideolojisiyle iktidara gelemeyeceğini gören aşırı sağ, kendine yeni bir isim buldu. Yeni Sağ adı altında, aşırılıkla demokrasi arasında, muhafazakar partilerle aşırı sağ partiler arasında bir siyasi çizgi izliyor. Bu yeni sağ hareket, milliyetçi, Avrupa Birliği'ne karşı, anti İslamcı ve anti Amerikancı. Fikir babaları aşırı sağ aydınlar. Siyasi literatürdeki adları ise sağ popülist partiler. “Biz nazi değiliz, modern sağız” kılıfı altında oy topluyorlar. Her seçimde oylarını artırarak, tek başına iktidar olma yolunda ilerliyorlar. Avrupa'da tam bir rönesans yaşıyorlar.
Yeni sağ en başta muhafazakar partilerin geleceğini tehdit ediyor. En çok onların oylarını alıyor. Pazar günü Avusturya’daki genel seçimlerde koyu muhafazakar Halk Partisi'nin (ÖVP) genç lideri Sebastian Kurz, aşırı sağın mülteci ve Türkiye karşıtı söylemlerini alarak, sandıktan birinci parti çıktı. Şimdi herkes Avusturya'da aşırı sağın önünü kesen Kurz’un başarısını konuşuyor. Avrupa'da muhafazakar partiler, “Bakın, ortanın sağında bir siyasi tavırla seçim kazanılıyormuş. Avusturya bunu bize gösterdi” diyerek, Avusturya'yı örnek almak istiyor. Bu tartışma, Avrupa'nın giderek, ciddi bir biçimde sağa kayma tehlikesi içine gireceğini gösteriyor. Böyle bir gelişme en başta Avrupa'da yaşayan, yabancı düşmanlığının hedefindeki Türkleri korkuturken, Türkiye'nin AB üyeliği şansının da bir başka bahara erteleneceği anlamına geliyor.
Oysa Avusturya'da aşırı sağ Özgürlükler Partisi (FPÖ) oy kaybetmedi. Tam tersine oylarını yüzde 5.5 artırdı. FPÖ'nün nazi geçmişli lideri Heinz Christian Strache, muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) ve kendi oylarının toplamından hareketle, “Seçmenlerin yüzde 57.5'i yeni sağın politikalarını destekliyor” dedi.
Avusturya'da nasıl bir hükümet kurulacağı henüz belli değil. Seçimin galibi Halk Partisi de, kaybedeni Sosyal Demokratlar da (SPÖ), aşırı sağ FPÖ'yle ortak hükümet kurmak için yarışıyor. Brüksel, Sebastian Kurz’un aşırı sağcı FPÖ ile hükümet kurma planından endişeli.
Kendini yeni sağ olarak adlandıran Hollanda'da Geert Wilders, Fransa'da Marine Le Pen, Avusturya'da Heinz Christian Strache, İngiltere'de olduğu gibi AB üyeliğini halk oylamasına sunmak istiyorlar. Bugün Brüksel'de AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk'la görüşecek olan Kurz, “Eğer FPÖ, AB üyeliğini halkoylamasına sunmak isterse, biz bunda yokuz” diyerek, Brüksel'i yatıştırmaya çalıştı. Brüksel, Kurz'dan sonra Sosyal Demokrat Parti lideri Başbakan Kern'le görüşecek. Brüksel'in tavsiyeleri Avusturya'da nasıl bir hükümet kurulacağı yönünde önemli olacak.