• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/medyaparis
  • https://twitter.com/medyaparis

Fransa'da düzenlenen yürüyüşte polis nezaretinde PKK terör örgütü ele başının posterleri taşındı.

Kimin nezaretinde yaptılar? Fransız polisinin nezaretinde yaptılar.

19-10-2017
Medyaparis Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan, "PYD ile YPG'yi DEAŞ denilen bir terör örgütüne karşı kim yanına alıyor? Amerika. Şimdi bir terör örgütünü başka bir terör örgütüyle ıslah etmek, yok etmek akıl karı mıdır? Ben bunu Sayın Trump'a söylediğim için burada da açık açık söylüyorum." dedi.

 TRT World Forum'da konuşan  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyojen'in gündüz vakti fenerle "adam" araması gibi, kendilerinin de şu anda dünyada adaleti aradıklarını kaydetti.

Dünyada bugün adaletin olmadığını ifade eden Erdoğan, "Özellikle ekonomik noktada güçlü olanın 'haklı' olarak takdim edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Haklı olanın güçlü olduğu değil, güçlü olanın haklı olduğu bir dünya. Böyle bir dünyayı kabullenmek mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Böyle bir dünyada yaşamayı istemediğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: 

"Bu dünyada yaşamak bizim için bir zul. 7'den 70'e masum, mağdur insanların üzerine varil bombalarının indirildiği bir dünyada yaşamak, bizim için zuldür. Böyle bir dünyada yaşayıp da ne yapacaksınız? Bunu gündeme getirdiğiniz zaman, güçlü olan ülkelerle bunu paylaştığınız zaman kimse kalkıp da 'Doğru söylüyorsunuz burada bir şeyler yapmamız gerekir' demiyorlar. Şu anda  Türkiyebildiğiniz gibi  Suriye'den kaçan 3,5 milyon insana evsahipliği yapıyor. Şu ana kadar harcadığımız para, 30 milyar doların üzerinde. Peki bizim bu yaptığımız harcamaya destek veren var mı? Yok. Yaklaşık 800 milyon avro,  Avrupa Birliği'nin söz verdiği 3 milyar avrodan, 2016 Temmuz'u itibarıyla bunu ödeyecekti ki bu ödenmedi, aynı şekilde  Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliği'nin de verdiği şu ana kadar 550 milyon dolar. Ama bizim yaptığımız harcama 30 milyar doları aşmış vaziyette. Bütün bunları ilgili yerlere ilettiğimizde aldığımız cevap ne? Aldığımız cevap şu: Diyorlar ki ' Türkiye takdire şayan çalışmalar yapıyor.' Tamam da  Türkiye'ye olan desteğiniz ne? Bunu bizimle ikili yaptıkları görüşmede söylüyorlar da uluslararası toplantıya gelince orada söylemiyorlar. "

"Dünya İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarında değil"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya beşten büyüktür" tezini de hatırlatarak, dünyayı İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarında değerlendiren güçler olduğunun altını çizdi. Dünyanın artık İkinci Dünya Savaşı'nın şartlarında olmadığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Böyle bir değişim olması gerekmiyor mu? Gerekiyor. Beş daimi üye. Bütün dünya bu beş daimi üyenin iki dudağının arasında. Onlar ne derse o. Fakat çok ciddi de bir aldatmaca var. Nedir o aldatmaca? 15 tane de geçici üye koymuşlar, o 15 tane geçici üyelik için de bütün ülkeler yarışıyor. 'Ben oradan geçici üyelik kaparsam ne olur?' diye. Hiçbir şey olmaz. Biz de bir kere kaptık, ne oldu? Orada bir yaptırımın var mı? Yok. Sadece  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde sen de geçici üyesin. Bu. Aslolan beş tane daimi üye. Ben diyorum ki artık bunun değişmesi lazım. 196 devlet  Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bunun mücadelesini vermesi lazım. Demesi lazım ki 'Buradaki beş tane daimi üyenin hakkı ne ise aynı hakka ben de sahip olmak istiyorum'. 20 üye mi olacak 20 üye olsun. Dönemli olarak iki yılda bir her birine bir sıra gelsin. Hiç olmazsa dünyadaki tüm ülkeler, 'Ben de dünyanın kaderinde söz sahibi oldum, rol sahibi oldum' desin. Dünyanın buna geçmesi lazım. Eğer demokratsak, eğer gerçekten adil bir dünyayı tesis edeceksek, kuracaksak buna ihtiyacımız var."

"DEAŞ'ı beraber yok edelim"

Erdoğan, panelin moderatörünün, "Size destek veren ülkelerin sayısı giderek artıyor değil mi?" sorusuna, "İkili görüşmeleri yaptığımız zaman artıyor. Fakat o güçlerin karşısına geldikleri zaman, kalkıp da 'Dünya beşten büyüktür.' diyemiyorlar. Niye? Bir yerden bağlılıkları var." diye yanıt verdi.

Irak ve  Suriye'deki gelişmelere işaret eden Erdoğan, şunları söyledi: 

"Türkiye'nin  Suriye ile sınırı 911 kilometre. Burada söz sahibi olması gereken hangi ülkedir?  Türkiye'dir. Şimdi  Türkiye ile bu kadar sıcak ilişkileri var, tacizler oluyor. Terör örgütü  PKK, onun düşük çocukları var: PYD, YPG. PYD ve YPG'yi DEAŞ denilen bir terör örgütüne karşı kim yanına alıyor? Amerika. Şimdi bir terör örgütünü bir başka terör örgütü ile ıslah etmek, yok etmek akıl karı mıdır? Bunu Sayın Trump'a söylediğim için burada açık açık söylüyorum. 'Hem böyle konuşuyoruz, gelin bunu beraber yapalım. DEAŞ'ı beraber yok edelim' diyorum. 'Bak bunun için iki tugay da hazırladık' diyorum. 'Beraber yapalım bu işi.' Diyorlar ki 'PYD, YPG ile yapacağız.' Bakın çok daha enteresan. 3 bin 500 tır zırhlı taşıyıcılar, silahlar ne yazık ki Kuzey  Suriye'ye girmiştir. Bunları da kendisine söyledim. 3 bin 500 tır. Şimdi bu silahlar Kuzey  Suriye'de nereye yerleşecek? Orada beş tane hava üssü var, 8 tane de üs var. Bunların dışında terör örgütüne bunlar veriliyor. Bundan DEAŞ da istifade ediyor. Velev ki istifade etmediğini kabul edelim. Bunlar benim için, ülkem için yarın tehdit oluşturmaz mı? Kimse buna 'Oluşturmaz' diyemez."

Erdoğan,  ABD  Başkanı Bush zamanında da aynı olayların yaşandığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Irak'a girdiklerinde aynı durum yine olmuştu. 'Biz seri numaralarını alıyoruz' demişlerdi. 'Olaylar bitince bu silahları alacağız.' dediler. Bütün olaylar bitti, bittikten sonra  Amerika ve  Rusya'nın silahları, Barzani ve  PKK'nın elinden bizim elimize geçti. Şimdi bize aynı şeyi söylüyorlar. Diyorlar ki 'Seri numaralarını alıyoruz. Dolayısıyla  Suriye'de DEAŞ'a karşı bu operasyonlar bittikten sonra biz bu silahları alacağız.' Ben kendilerine dedim, 'Alamazsınız. Bunların hepsi yerini bulur.' Nitekim şu anda da gidiş oraya. İyi bir gidiş değil. Bizler  Suriye'deki bu gelişmeleri, özellikle  İdlib, tabii bunun yanında şu anda  Afrin sorunu var ve PYD orada. Şimdi biz PYD'ye karşı sessiz durabilir miyiz?  PKK terör örgütü ne ise PYD, YPG de odur. ve biz terörle mücadelede sonuna kadar mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz."

"İsim vererek konuşacağım, gizli konuşmanın hiçbir anlamı yok"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, panel moderatörünün  Avrupa ülkelerinin terör saldırıları sonrasında gösterdikleri tepkide çifte standart yaptığını hatırlatması üzerine de şunları söyledi: 

"Teşhis olmadan tedavi olmaz. Bunların birbirleriyle dayanışması yeni değil. Ben isim vererek konuşacağım, gizli konuşmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü şu anda TRT World, bütün dünyaya bu yayını yapıyor. Herkesin bazı gerçekleri bilmesi lazım. Bakın  Almanya'ya ben  PKK ile ilgili 4 bin 500 dosya verdim ve bu 4 bin 500 dosyanın hiçbirinden bize geri dönüş olmadı. Bunların hepsi elini kolunu sallaya sallaya başta  Almanya olmak üzere,  Avrupa'da dolaşıyor. Hani  PKK,  Avrupa Birliği kayıtlarında terör örgütü olarak görülüyor. Terör örgütüyse bak ben sana dosya veriyorum. Bunlar bizim Milli İstihbarat Teşkilatımızın dosyaları, buyur al bunun üzerinden hareket et. Yok."

Erdoğan, FETÖ ile ilgili de benzeri bir tutumun izlendiğinin altını çizdi.  Fransa'da düzenlenen yürüyüşte  PKK terör örgütü ele başının posterlerinin taşındığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Kimin nezaretinde yaptılar? Fransız polisinin nezaretinde yaptılar. Aynı şey  Almanya'da da öyle. Alman polisinin nezaretinde benim idam fermanımı açıkladılar. Hem de ne zaman biliyor musunuz? G-20'ye gittik. Hamburg'da ve  Berlin'deki başbakanlığın önünde bir pankart, bir de  Mercedes otomobil. Pankartta benim resmim var, Sayın  Putin'in resmi var, bir de  Suudi ArabistanKralı'nın resmi var. 'Öldüren  Mercedes'i alır.' Ben bunu Bayan  Merkel'e söylediğim zaman, Bayan  Merkel yanındakilere bakıyor, farklı bir duruma yatıyor aslında. Samimi olalım, dürüst olalım. Yani bu başbakanlığın önünde oluyor, senin bundan haberin yok, böyle bir şey olabilir mi?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun  Fransa'da da yaşandığını orada devlet televizyonunun binasına poster asıldığını anımsattı. Bu olaylar sırasında Fransız polisinin sadece izlediğini vurgulayan Erdoğan, "Yani gerçekler var ki bunların bilinmesi ve ona göre tavır alınması lazım." dedi.

Davetli olarak  ABD'ye gittiği sırada yaşanan olaylara da değinen Erdoğan,  PKKve FETÖ üyelerinin yaptıkları gösteri sırasında bir vatandaşın yaralandığını ifade etti. Olaylar sırasında iki vatansever ve iki  PKK üyesinin gözaltına alındığını belirten Erdoğan, "İki tane  PKK'lı bırakılıyor, şimdi onlar dışarıda. Ama o iki vatansever evladımız içeride. Ne söylediysek hiç." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, hem kendisinin hem de eşinin korumaları hakkında gözaltı kararı olduğuna değinerek, şöyle konuştu: 

"Ölür müsün, öldürür müsün? Bu nasıl iştir? Bu nasıl adalettir? Bu adalete ben isyan ediyorum işte. Yok böyle bir şey. Böyle olacaksa zaten bir yere varmak mümkün değil. O bakımdan dünya beşten büyüktür. Bunun halledilmesi gerekiyor. Er veya geç, eğer biz dik durursak, sağlam durursak, adalet yerini bulacaktır. Bundan hiç şüphem yok."

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın