İslam sosyoluğu İbnu Halduna göre ise " İnsan sosyal bir varlıktır.

    Bu pencerden bakıldığında insanın din ve sosyal hayatı birbirinin içinde olarak varlık göstermektedir.

    Ne zaman bu ikisi birbirinden  ayrı olarak yaşanmaya kalkılmışssa bunun adı ister laiklik ister liberalizm ister kapitalizm vb farketmez o zaman bir çok sosyal problemle yüzyüze kalınmıştır.

    Nasıl ki insanlar dini bir sınavla mütealli iseler, devlet ve milletlerinde sınavları kaçınılmazdır.

    İlk islam tarihçisi aynı zamanda ilk sosyolog İbn Haldun'un asabiyet teorisinde bahsettiği "Tavırlar Nazariyesi" nde

    Bir devletin geçirebileceği süreçlerden bahsederken, Gücün şahşileşmesi dönemi ve imar döneminden bahseder.

    Bu aşamada siyasi iktidar sağlanır, vergiler düzenli olarak toplanır, Asker sınıfına ve ülkenin imarına odaklanılır, İnsanlar servet edinmeye başlar, prestijli binalar yapılır ve devlet ortaklığı kabul etmez, lüks noktasındaki taleplerinden sakınmak için kendi kabilesine bile mesafe koyar der.

    Tamda bu dönemden geçen Ülkemiz büyük bir sınav içerisinde tabiri caizse kendi kabilesiyle yüzyüze kalmıştır.

    İslamı sosyal hayatın dışına koyarsanız, kendi içinde gettolar oluşturursunuz doğru yanlış birbirine karışır.

   Yasaklar her zaman dikkati daha çok çeker ve istenmeyenler bir şekilde yapılır. Piskolojide bu çocuklar için geçerli bir kuraldır."Dokunma " denen çocuk illa bir yolunu bulur ve o isteği kendi tecrübesi ile öğrenir.

    Artık bu piskoloji toplum içinde geçerli. 100 sene,yaşamdan dini hayatı soyutlanmışssa yasaklarla boğulmuşsa bunu kendi istediği şekilde tatmin etmek için kendi egolarınıda katanlar kitle piskolojisi oluşturur ve bela olarak  geri dönerler.

Şimdi ne yapmalı?

Devlet ne yapacağını kendi kollektif bilinçli aklı ile bilirde ...

    Özellikle bu yanlış  yapıların cirit attığı Avrupada biz Avrupalı Türkler ne yapmalı ?

   Herşeyden önce dini kullanarak yıllardır bizi sömürerek varolduklarını, topladıkları yardımları yerine kısmen ulaştırmış olsalar bile yapılanmalarına pay ayırdıkları kaçınılmaz bir gerçek artık.

     Sohbetlerinde genellikle belirli bir ismi sık dile getirdikleri  Sık sık olağanüstü abi hikayeleri ile dinleyicilerin iman noktasına zarar verdikleri Himmet adı altında para topladıkları Öğrenci evleri ile çocukkarımızın beyinlerini yıkadıkları Bu evler ile zincirleme abi abla ilişkisi kurarak nesil biriktirme eylemi( altın nesil) safsatası Evlerde kalan gençlerin aile bağı koparma eylemi Ellerine geçenleri hep aldatılma noktası din ile olduğu gibi  bir çok algı ile insan yetiştirdikleri bilenen ama neye malolacakları  farkedilmeyen gerçeklerdi.

    İlk çıkış noktalarında biz nurcuyuz dedikleri sonra Türkiyedeki gerçek nurcuların tepkisinden biz hizmetiz dedikleri ve daha sonra yaptıkları işlerin dine uymadığı noktasındaki eleştirilere biz gülen hareketiyiz eğitimciyiz okullar açma projeleri ile burdayız dediklerini herkes biliyor.
 

Artık uyanma zamanı

    Millet olarak artık, at gözlüğünü atmak gerek.Her olayın arkasındaki küçük izlerden büyük izlere ulaşmayı öğrenmeli.Her olaydan ders çıkarılmalı.Kime hizmet edildiği nokta sorgulanmalı.Allah bu olaylarla millet olarak bizi hangi sınava tabi tuttu bunun farkında olmalı.

   Kısacası iyi niyetler sorgulanmalı.Cehennem iyi niyet taşları ile döşeli unutmamalı.

Sapla saman birbirinden ayrımalı artık.

    Biz Avruplı Türkler olarak üzerimize düşeni yaparsak  en azından savundukları dava sandıkları ve eğitim merkezi adı altında milleti aldattıkları yerde yalnız bırakırsak ve Tavır koyarak sosyal alanı daraltırsak yalnızlaşıırlarsa yanlışta olduklarını anlamalarını sağlarız acizhane.

    Eslemunnisa