Bir yaşam tarzı olarak din, köşede asılı dursun,hayatı zorlaştırsın.

Sizden Gelenler

Bir yaşam tarzı olarak din, köşede asılı dursun,hayatı zorlaştırsın.

19/01/2018

Halime Bilgin

DERT İSTEYENE DERT ÇOK

Sosyal gözlük takarak bir bakalım derdimiz ne?

Bir yaşam tarzı olarak din,

köşede asılı dursun,hayatı zorlaştırsın,yaşama girmesin,birilerinin tekelinde menfaate dönüşssün,işe gelince argüman olarak kullanılsın...

Tüm dinlerde gördüğümüz,farklı anlamalardan oluşan yapılanma biçimi;

Bu günkü gelinen noktada

bir kanaat,bir yorum üzerinden takip edilen,dini yol olmakla beraber bu farklılıklar üzerinden mezhepler, meşrebler, cemaatler, grublar, hizibler ve dahası ortaya çıkmış, gündemimizin tam da ortasındalar bu günlerde.

İslam dininde mezhepler;

Bir yol gösterme metodu, insanların dinini hayatına taşıma noktasında kolaylaştırma çalışması olarak geçer literatürde.Ve bunun bir çok alt nedenlerinden bahsedilir.Psiko sosyal sebebler, farklı din ve kültürlerin etkisi, sosyal politik etkenler gibi.

Mezhepler Tarihine gözattığımızda,sebebler ve sonuçlar anlaşılabilir bir düzeydedir.

Lakin

Bu tarihi akışı ve geçmişi bilme noktasından yoksun ,okuma araştırma yapmayan bir nesil ve sosyal medyalarda futursuzca tarafgirlik atışmasına dönüşen bu minhal üzerinden şimdilerde derdimiz "hocalar " olmuşlar..

Mesela düne kadar bilinen en küçük atom parçası atomun çekirdeğindeki protondu.

Bu gün ise onun içinde ahenkli kozmos parçası kuantlar bulundu.

Düşüncelerin esiri insanlar ve değişime direnen zihin.

Geçtiğimiz günlerde bir yazı okudum,Serbest Blog sayfasında en çok okunan yazı olmuş...

BİR TANRIYA İNANAMIYORUM başlıklı...

Dert edinmek isteyen varsa Etrafa biraz bakması lazım..

Üniversitelerde Ateizm yaygınlaşmış durumda.

Dert edinmek isteyene bir dert.

Bilinçaltlara görünmeyen eller tarafından, istediklerini yükleyerek sürü haline getiriliyor insanlık.Zaaflar çözülüyor,duygular üzerinden yol belirleniyor.

Dert edinmek isteyene bir dert.

Modernite adı altında büyük bir kültürel erezyon öz kültür çatışması yapılıyor..

Dizilerle gençlerin dinamikleri ile oynanıyor.Boşanmayı evlenmeyi sıradanlaştırıp nikah zihinlerden silinmeye aile kurumu önemsizleştirilmeye çalışılıyor.

Yeni yetme çocuklar bile giyinme tarzı oluşturuyor kendini kombinliyorlar.

Dert edinmek isteyene bir dert.

Detaylarda boğuşuyorken özü kaçırtmamak gerek

Dert İsteyene dert çok aslında...

İlim,usulünce tartışıldığı,çözüm üretildiği sürece insanlığın hizmetinde olmuştur her zaman.

Kısır döngü içerisinde yol almaktan çok yol kapatan bir hale gelen,zihinleri karmaşaya sürükleyen,kurumlara sıkıştırılmış,akademisyenlikten öteye geçmeyen ilim,birde bilmeyenlerin diline düşünce dert çoğalmış durumda doğal olarak.

Bu yazıyı yazma sebebim aslın da bir konuya dikkat çekmek içindir

Kuru kuruya dert insanı yorar,enerjisini tüketir.Ülke olarak bilgilerimiz hep kulaktan dolma biraz doğruyu bulma derdimiz olsa araştırabilsek...Okusak..

TÜİK verilerine göre,Türk insanının okumaya sadece 1 dakika ayırdığını gösteriyor. Buna karşılık TV izlemeye ortalama 6 saat, internete bağlanmaya 3 saat ayırıyor. İhtiyaç listesinde kitap okumak 235. sırada.

Uluslararası Yayıncılar Birliği verilerine göre en fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere var.Türkiye ise binde bir.

Bunu da biraz dert edinsek olur aslında.