Arkadaş hatırına bir pazar günü aile olarak katılmak zorunluluğu hissettiğimiz bir güne olan yolculuğumuza sorgulama ile başladık...

Sorgulama bizde var olan bir standart uygulama.

     Bu gelenek mi dini bir emir mi ?
Bu kültürel bir rituel mi Allah'ın emri mi ?
Bu sizin istediğiniz bir şey mi
Etrafınız ne diyecek endişesi mi ?
Bunu yapmak zorundamıyız ?
Bu bir adet mi ?
Bu olmasa kıyamet mi kopar ?......

      Bu soruların bitti biteceği yok buna alışkınız da zaten.
Dilimiz döndüğünce bazen cevaplamaya,bazen münazarayla aralamaya,bazen de doğrusu ne diye araştırmaya çalışıyoruz.
Lakin
    Asıl mesele bazen sorgulama sonunda ,bizde aynı fikirde oldugumuz halde yapmak mecburiyeti hissettiğimiz durumların hangi piskolojik sebebten kaynaklı olduğu konusu biraz karmaşık.

     Şu iki genci bir araya getiren, Anadolunun her köşesinde farklı farklı kültürün işlendiği,tüm yakın beldelerin şenlendiği,fakirlerin doyduğu,mutluluğun yayıldığı,her ferdin yaş ve cinsiyetine göre eğlencesinin tertiblendiği DÜĞÜNLER....

    Şimdilerde bir salona tıkılıp kalınan,saatlerce oturulan,bir kısmı eğlenirken,bir kısmının onları izleyip sıkıldığı,ikramların israflığı bir yana,müzik sesinin desibelinin kulak zarına zarar verecek boyutta dayanılmaz işkencesi ve dahasıı...

    Dini boyutunu daha önce dile getirmiştim bu köşeden. (Daveti nereye koymalı) Farz olan nikah akdinin yapılması.Peygamberimizin yaptığı sünnet olan yemek ikramı,vahiy sınırlarını aşmadan kültürlere görede eğlencesi...

Aynen bunları söyledim sorgulama esnasında da.Bunlara itirazı olan olmadı.

     Fakat eğlence boyutu aile olarak doğrusu kimsenin zihnini ikna etmedi.Zira erkek kadın karışık olması bir yana,halay,oyun,dans tüm katılanların gözü üstlerinde olan bir pistte yapılması,düğün elbiselerinin ,dar kalça meydanda,göğüs dekolte normal zamanda giymeyeceği kıyafeti düğün piskolojisi ile giyerek, asıl bilinçaltında yatanın,televizyonda izlediği giyim tarzıyla nefsini tatmin ettiği bir ortamı ve tüm bunları izleyenlerin dikkatini celbetmesini biryere koyamadık.

Görünen birşey de şu ki tüm salon kapalı bayanlar ve mutasıp ailelerden oluşuyor.

      Kişisel olarak bunun bilinçaltyapısını sorgulamak istedim. O an düğün salonunda bulunan yakın tanıdıklarıma bu durumu sordum.Zaman zamanda çevreme soruyorum bu durumu.

Sonuç ;
     Gerçekten bizde hoşlanmıyoruz ama ne yapalım mecburiyetten katılıyoruz.Davet etmiş icabet etmek gerek.İnsan böylesi günlerde lazım.Yarın bizim çocuklarında olacak bu bir ihtiyaç,gelmezsem bana da kimse gelmez.....

    Toplumsal deşarj gibi..
Kimse Allah ne der diye düşünmüyor malesef.

Kızan çok olacak lakin özeleştiri yapmayı seviyorum.
Sizden ricam, şu an düğünlerde yapılan eğlence boyutunu birazcık ta başka bir gözle bakmayı deneyin.
Müşriklerin edindikleri tanrıları önünde yaptıkları eğlenceden farkı var mı ?
Onlarda kadınlı erkekli ,dans, oyun,gösteri yapıyorlardı.Önlerinde envai çeşit yiyeceklerle içeceklerle...

Eğlence tarzımızı sorgulama zamanı gelmedi mi hala sizce ?