TARAFGİRLİK VE NEGATİF BAKIŞ.

Sizden Gelenler

TARAFGİRLİK VE NEGATİF BAKIŞ.

11/06/2019

TARAFGİRLİK VE NEGATİF BAKIŞ

Ünlü Yunan filozofu demiş ki ;

"Sorgulanmamış bir hayat yaşanılmaya değer değildir."

Bendeniz bazen kendimin dışına çıkarak,toplumda da arıyorum socratesin yaşanılası değerlerini...

Şu sosyal medya, bizi ne geliştiriyor, nede gündemsiz bırakıyor. İnsan onsuzda yapamıyor onunlada çok kalınca düşünce biçimi dumura uğruyor. Hatta, kendini geliştirip ölçülü kullanılmadığı sürece, o seni kullanıyor.

Son yıllarda, ayrımcılık ifade eden sloganların sosyal medya yoluyla yaygınlaşmasının, Kişisel sayfalara ve bildirimlere belirli görüşlerin gelmesinin sebebinin biride, anlık duygu ile hareket eden toplumun önünde gelen siyasilerin,entelektüellerin, sanatçıların, bilim insanlarının,din alimlerinin yadsınamaz katkıları.

Farklı düşünce biçimleri olması normal, olmalıda zaten. Burda sorun yok, sorun farklılıkları kabul tarzında ve olumsuzluklara odaklanmada veya istemdışı odaklandırılmada.

Dinde, Siyasette, Sporda,Irkçılık anlayışında siyah çizgileri var insanların.

Bu cizgiler bazen öyle keskin ki ;

Beyaz renk hakkında hiç bilgisi yokken sevmez,giymez,almaz,görmez,İçinde öfke besler renge karşı. Siyah rengi ise yüceltir, sevgiyle besler, toz kondurmaz, başka renk görmeye bile ihtiyaç duymaz.

Ülkemizde bu durum heleki konu siyaset ve dinse yedidenden yetmişe herkesin rengi vardır. İçten içe karşı tarafı kendi zihin kantarında ölçer, tartar bir yere oturtur. Bu nedenle genelde siyasi görüşü ve dini inancı gizli tutma eğilimi vardır.Bazen işin içine çıkarda girer tabiki.

Bu tutum, sosyal medya aracılığı ile birazdaha çığrından çıkarak, artık ortaya kirli çamaşırlar misali dökülmeye başladı. Fanatik fanatiğe atışma, küfür, hakaret bir yana artık entellektüeller, sanatçılar, aydınlar, bürokratlar giderek çap büyüyor. Cizgiler net bir şekilde çiziliyor.

Beyaz renkten biri,siyah renkten birini övdüyse vay haline,veya siyah renkten biri beyaz renk hakkında güzel bir cümle sarfettiyse taraftarlarının elinde kalıyor sanal olarak..

Önceden bizim değer ölçülerimiz vardı.İnsani..

Karşımızdakini ona göre değerlendirirdik.Ya iyiydi ya kötü.

Şimdi dini inancına, oy verdiği partiye,tuttuğu futbol takımına,sevdiği ırk cinsine vs göre değerlendirme çeşitleri yapar hale geldik.

Birde ifade biçimimiz değişti. Rakamlar üzerinden, istatistikler ile ölçüyoruz artık herşeyi.

Değiştiremediğimiz tek şey, negatif bakış açımız...

Hayata, olaylara, kişilere bakış tarzımızda olumsuzluklara odaklıyız. Hep % 20 olumsuz tarafa bakmaya alıştırılmışız. % 80 iyi tarafa karşı körüz. Bu durumu çözmek için sosyal analizlere, deneylere gerek yok artık. Sosyal medya istatistikleri yapıyor otomatik. Hatta bu durumu kullanıyor.

Zihimizin özellikleri çok. Bunlardan biride, negatif ve olumsuzlukları hatırlaması. Fakat biz izin verirsek. Hiç kimse doğuştan olumsuzluğa odaklı değildir. Zaman içinde herşeyi öğrenen insan, güzel düşünmeyi ve güzel bakmayı öğrenebilir. Hatta bu konuyla ilgili, vahiyle gelmiş islam dininin elçisi Hz Muhammed (s.a.v) efendimizin bize tavsiye ettiği bir sözü ( hadis) vardır.

"Allah güzeldir ve güzel olanı sever."

Yani şu değer ölçümüz oranlarda tüm mesele.% 80 iyi tarafı görme yetimizi geliştirmek çözümün bir parçası, diğer bir parçası ise bilinçli bakabilme, karşı tarafı anlayabilme kapasitesiyle orantılı.

Bunların yanında küçük küçük adımlar atarak, katkı mahiyetinde yapabilecek bir çok eylem biçimini hayatımıza taşıyabilir alışkanlık edinilebiliriz. Kendini, zihnini pozitif yönde beslemek, sosyal çevreyi güzel bakan insanlardan oluşturmak,farkındalık edinerek negatif düşüncelerden zihni arındırmak ve şükrü, hamd'ı hayatın merkezine oturtmak. En önemliside bu sanırım.